4"Allah (farz-ı muhal) bir oğul edinmek isteseydi, elbette yarattıklarından dilediğini seçerdi. O, bundan münezzehtir. O, Bir Tek ve Kahhâr olan Allah'tır." A- "Allah (farz-ı muhal) bir oğul edinmek isteseydi, elbette yarattiklarından dilediğini seçerdi." Bu kelâm, hakin tahkik etmek ve - hâşâ- meleklerin Allah'ın kızları oldukları ve Hazret-i İsa'nın Allah'ın oğlu olduğu inancını iptal etmek konusunda Allah hakkında mutlak olarak çocuk edinmenin imkânsız olduğunu beyân etmektedir. Böylece melekler ve Hazret-i İsâ ile ilgili olarak söylenenler de, öncelikle buna dâhil olmaktadır. Yani Allah, bir oğul edinmek isteseydi, elbette yarattıkları cinsinden dilediğini çocuk edinirdi. Çünkü Allah'tan başka her varlık, O'nun tarafından yaratılmıştır. Zîrâ varlığı zorunlu olanın birden fazla olması imkânsızdır ve Allah'tan başka her şey zorunlu olarak O'na istinâd etmektedir. Ve açık bir gerçektir' ki, çocuk edinmek, edinen ile edinilen arasında benzerdik olması esasına bağlıdır. Ve yaratılmış olan bir şey, Yaradanına benzemez ki, O'nun çocuk edinmesi mümkün olabilsin. İşte bundan dolayı bizim çocuk edinmek olarak farz ettiğimiz hâdise, çocuk edinmek değil, fakat Allah'ın bir kulu (peygamber olarak) seçmesidir. Yani Allah, bîr oğul edinmek isteseydi, çocuk edinmekle ilgisi olmayan bir şey yapardı ki, o da, dilediği kulunu (peygamber olarak) seçmesidir. Hulâsa, eğer Allah bir oğul edinmek isteseydi, bu, mümkün ve olacak bir iş olmazdı. Fakat bu imkânsızlık, ilâhî irâdenin tahakkukuna bağlı değil, irâde olmaması halinde haydi haydi imkânsız olmak anlamındadır. Bu, "Allah'tan korkmasa da Allah'a isyan etmez "kabilinden-dır. B- "O, bundan münezzehtir." Bu kelâm, Allah hakkında çocuk edinmenin imkânsız olduğu gerçeğini izah ve tekid edip Allah'ın bizzat ve kendine özgü bir tenezzüh ile bundan münezzeh olduğunu beyân edişini göstermektedir. C- "O, Bir Tek ve Kahhâr olan Allah'tır." Bundan önce Allah'ın, zâtı itibarıyla bundan münezzeh olduğu beyân edildikten sonra burada da, sıfatları itibarıyla münezzeh olduğu beyân edilmektedir. Zîrâ ülûhiyyet (ilâhlık) sıfatı, bütün kemâl sifadarını içermekte ve noksanlık eserlerini reddetmektedir. Yine ülûhiyyet sıfatı, zâti vahdeti (birliği) ifâde etmektedir bu da, Allah ile başkası arasında mutlak olarak benzerlik ve ortaklığın imkânsız olduğunu ifâde etmektedir. İşte bütün bunlar, Allah'ın, onların söylediklerinden münezzeh olduğuna kesin olarak hükmetmektedir. Keza kahhar sıfatı da öyledir. Çünkü çocuk edinmek, başkasının hükümranlığı altında bulunup yok olmaya maruz kimsenin şânı olup yok olması halinde çocuğunun kendi yerine geçmesi için çocuk edinmektedir. Şu halde yok olması imkânsız olan ve bütün kâinatın yegâne Kahhârı olan Allah hakkında, yerine geçmesi için fâni varlıklardan çocuk edinmesi nasıl tasavvur olunabilir! |
﴾ 4 ﴿