12

"O zaman insanlar: "Ey Rabbimiz! Bu azabı Bizden kaldır. Biz gerçekten inanıyoruz." diyecekler."

Bu âyetlerin zikredilen tefsiri, İbn Abbâs ile İbn-i Mes’ûd'un (radıyallahü anh) görüşüdür. Mücâhid de Mukatil de bu görüşü almışlardır. Ferrâ ile Zeccacin tercih ettikleri görüş de budur.

Diğer bir görüşe göre ise, burada anlatılan duman, kıyamet gününden önce gökten gelecek bir dumandır. Bu duman, kâfirlerin kulaklarından girecek ve her birinin başı, kızartılmış kafa gibi olacak. Mü’mine ise, nezle gibi tesir edecek ve bütün yeryüzü, içinde ateş yaktimış penceresiz, deliksiz bir ev gibi dumanla dolacak.

Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) rivâyet olunduğuna göre şöyle buyurmuştur: "Kıyametin ilk alâmeti, dumandır; sonra İsâ b. Meryem'in nüzulü; sonra Aden çukurundan bir ateş çıkıp her tarafı aydınlatacak ve insanları mahşere sevk edecek." Mecliste bulunan Huzeyfe: "Ya Resûlallah! O duman, nasıl bir şeydir?" diye sordu. Bunun üzerine peygamberimiz, bu âyeti okudu ve buyurdu kı: "Bu duman, doğudan batıya kadar her tarafı dolduracak ve kırk gün, kırk gece duracak. Mü’mine nezle gibi tesir edecek. Kâfir ise, sarhoş gibi olacak; bu duman, kâfirin burun deliklerinden, kulaklarından ve dübüründen çıkacak."

Ancak kesinlikle nazm-ı kerimin gereği olan tefsir, ilkidir. Nitekim bundan sonraki âyetten de anlaşdmaktadır.

12 ﴿