2"îman edip de sâlih ameller yapanların ve yegâne hak olarak rableri tarafından Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir." Bunlar, bir görüşe göre, Kureyş'ten bazı kimselerdir. Diğer bir görüşe göre ise, Ensar'dan bazı kimselerdir. Bir diğer görüşe göre, Ehl-i Kitap'tan îmân edenlerdir. Başka bir görüşe göre ise, bu, hepsini kapsayan genel bir hükümdür. Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem) indirilene îmân da, makabline dâhil olduğu halde, onun ayrıca zikre tahsis edilmesi, bunun şânını tazim etmek, îmân edilmesi zorunlu olan hususlar içinde bunun yerinin önemine ve hepsinde asıl olduğuna dikkat çekmek içindir. İşte bundan dolayıdır ki, yegâne hak olmakla vasıflandırılmıştır. Diğer bir görüşe göre ise, onun yegâne hak olması, başka ilâhî kitaplar tarafından nesih edilmemesi, fakat kendisinin, başkalarını nesih edici olması itibarıyladır. Bu görüşe göre hak, zâil'in mukabilidir. Birinci görüşe göre ise, hak, bâtılın mukabilidir. Hulâsa: Allah bu bahtiyar insanların günahlarını îmân ve sâlih ameller ile örter ve onları din ve dünya işlerinde teyid etmek ve muvaffak kılmakla hallerini düzeltir. |
﴾ 2 ﴿