9

"Bunlardan önce Nûh kavmi de yalanlamıştı; işte onlar, kulumuzu yalanlamışlardı ve: "O, bir deli" demişlerdi. Ve Nûh, davetten vazgeçmeye zorlanmıştı."

A- "Bunlardan önce Nûh kavmi de yalanlamıştı; işte onlar, kulumuzu yalanlamışlardı."

Burada, Kur’ân'da zikredilen o kötülüklerden caydırıcı olan bazı haberlerin sayılmasına başlanmakta, onlar bir çeşit izaha tâbi tutulmakta ve o kâfirlerin, bu haberlerden etkilenmedikleri beyân edilmektedir. Bu kelâm, "Fakat uyarıcıların uyarıları onlara fayda vermiyor" âyetinin mefhûmuna bir nevi izahtır.

Yahut kulumuz Nuh'u (aleyhisselâm) yalanladıkça yalanladılar; her yalanlayan eski neslin yerine gelen yeni nesil de onlar gibi yalanladılar.

Diğer bir görüşe göre ise, Nûh (aleyhisselâm) kavmi, peygamberleri yalanladılar; böylece kulumuz Nuh'u da yalanladılar. Çünkü o da, peygamberler cümlesindendir.

Hazret-i Nuh'un, kul unvanıyla zikredilmesi ve Allah'a izafe edilmesi (kulumuz), onun için bir tazim, makamını yüceltmek ve kendisini yalanlayanları da takbih ifâde etmektedir.

B- "Ve: "O, bir deli" demişlerdi."

Yani onlar sadece Hazret-i Nuh'u yalanlamakla da kalmamışlar; ona, deli de, demişlerdi

C- "Ve Nûh, davetten vazgeçmeye zorlanmıştı."

Yani Hazret-i Nûh, kendisine yapılan çeşitli eziyetlerle, hak dini tebliğ etmekten vazgeçmeye de zorlanmıştı.

Diğer bir görüşe göre ise, bu cümle de, o kâfirlerin söylediklerindendır. Yani onlar Hazret-i Nûh için dediler ki: "O, delidir ve cinler onu çarpıp kendisini, bağlamışlardır."

9 ﴿