11"Ey Resûlüm! Yalan yanlış demeden durmadan yemin eden, mehîn (aşağılık); Hemmâz (çok ayıplayan), koğuculuk için koşuşturan; Hayrı hep engelleyen mütecaviz, günah düşkünü; Kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, servet ve evlat sahibidir diye, sakın boyun eğme." Yani haklı haksız, durmadan yemin eden, görüş ve tedbiri önemsiz olan, çok ayıplayıp ta'neden, fitne ve ifsat için iki topluluk arasında söz götürüp getiren, cimri olan, yahut insanları îmân, ıtâat ve infaktan engelleyen, zulümde mütecaviz olan, çok günahkâr olan, kati ve haşin olan, bütün bunlardan sonra nesepsizlikle damgalanmış kimseye, servet ve evlat sahibidir diye, sakın boyun eğme. "Bütün bunlardan sonra..." denilmesi, delâlet ediyor ki, bu kimsenin meşru bir nesebinin olmaması, en büyük ve en çirkin ayıbı idi. Deniliyor ki, bu âyete konu olan kişi, Velid b. Muğire'dir. Zîrâ bu adam, aslında Kureyş'ten olmayıp on sekiz yaşında iken Muğire, gayri meşru oğlu olduğunu iddia etmişti. Kimilerine göre de, bu, Ahnes b. Şurîk idi Bu adam, aslında Sakîf oğullarından olduğu halde, Zühre oğullarından sayılıyordu. |
﴾ 11 ﴿