2"Bir duacı, yüksekliklerin sahibi olan Allah katından, kâfirlere vaki olacak (gelecek) olan ve hiçbir önleyeni bulunmayacak azabı istedi." Bu azabı isteyen, Nadir b. Haris idi. Bu şahıs, inkâr ve istihza olarak demişti ki: "Ey Rabbimiz! Eğer bu kitap, senin katından gelmiş bir hak ise, üzerimize gökten bir taş yağdır, yahut bize acıklı bir azap getir!" Diğer bir görüşe göre ise, bu azabı isteyen Ebû Cehil idi. Nitekim: "... üzerimize gökten parçalar yağdır." demişti. Bir diğer görüşe göre ise, bu şahıs, Haris b. Numan el- Fehrî idi. Şöyle ki: Bu şahıs, Resülullah'ın, Hazret-i Ali hakkında: "Ben, kimin mevlası isem, Ali de, onun mevlasıdır" dediğini duyunca, dedi ki: "Allah'ım! Eğer Muhammed'in dediği hak ise, gökten üzerimize taş yağdır." İşte aradan çok geçmeden Allah, ona bir taş attırdı; o taş da, onun beyninden girip aşağısından çıktı ve o anda can verdi. Başka bir görüşe göre ise, bu azabı isteyen Peygamberimızdır; o kâfirlere âcil bir azap istemişti. Bu azap, ya dünyada gerçekleşmiştir ki, bedir savaşının azabıdır. Zîrâ anılan Nadîr, o gün savaş dışında boynu vuruldu. Haris b. Numan el-Fehrî'nin durumu ise yukarıda zikredildi. Yahut bu azap, âhirette gerçekleşecek ki, cehennem azabıdır. Allahu a'lem Allah, cümle âlemden iyi bilir. Meâric / yükseklikler, meleklerin emir ve yasakları almak için çıktıkları yüce makamlardır. Yahut üst üste olan göklerdir. |
﴾ 2 ﴿