8

"Onların Rableri katındaki mükâfatları, içinde ebedî olarak kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan hoşnut olmuş; onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İste bu, Rablerinden korkanlar içindir."

A- "Onların Rableri katındaki mükâfatları, içinde ebedî olarak kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleridir."

Eğer burada cennetlerde, zâhir mânâ olduğu üzere, dalları birbirine dolanmış ağaçlar kastedilirse, ırmakların onların altından akmasının keyfiyeti açıktır. Eğer bu cennetlerden, yer ile üzerindekilerin tamamı kastedilirse, altından ırmakların akması keyfiyeti, belirgin olan kısım (ağaçlar) ile îzâh edilir. Hangi mânâya göre olursa olsun, bu ırmakların akmasından kastedilen, ırmakların arksız olarak, akmalarıdır.

İşte amelli mü’minler, îmân ve itaatlerinin karşılığı olarak, bu cennetlerde, çeşitli cismanî ve ruhanî nimetlerden bol bol faydalanarak sonsuz olarak yaşayacaklardır.

Burada mü’minlerin önce, yaratılmışların en hayırlıları olmakla methedık ınelerı, kendilerine bahşedilenlerin, vasıflarının karşılığı olduğunu bildiren mükâfatın zikredilmesi, bunun Allah katından olduğunun belirtilmesi, terbiye ve kemale erdirmek anlamını bildiren Rab unvanının zikredilmesi, Rab unvanının onların zamirine izafe edilmesi (Rableri), cennetlerin çoğul olarak zikredilmesi, cennet yaranının güzel halini açıkça bildirmektedir.

B- "Allah, onlardan hoşnut olmuş; onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır."

Allah'ın, onlardan razı olması, amellerinin zikredilen mükâfatına ilâve bir lütuftur.

Onlar da, Rablerinden hoşnut olmuşlardır; zîrâ sonuna kadar arzularına erişmişler; bütün arzularının en iyisine sahip olmuşlar ve gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiçbir insanın aklına gelmeyen imkânlar kendilerine sağlanmıştır.

C- "İşte bu, Rablerinden korkanlar içindir."

Yani zikredilen mükâfat ve Allah'ın hoşnutluğu, Rablerinden korkanlar içindir. Zîrâ Allah'ın sânlarını bilen âlimlerin özelliklerinden olan korku, bütün ilmî ve amelî kemallerin yegâne sebebidir. Bu kemaller de, iki cihan saadetini kazandırmaktadır.

Burada, mâlik olmak ve terbiye anlamlarını ifâde eden Rab unvanının zikredilmesi, korkunun illetini zımnen bildirmek ve Rabbin terbiyesine mağrur olmaktan sakındırmak içindir.

Peygamberimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) rivâyet olunduğuna göre şöyle buyurmuştur:

"Bir kimse, Beyyine sûresini okursa, kıyamet günü sabah akşam, yaratılmışların en hayırlısıyla beraber olacaktır."

8 ﴿