4

"Onlar ki sana indirilene ve senden önce indirilenlere îman ederler..."

İbn İshâk, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim bildiriyor: İbn Abbâs, "Onlar ki sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler, onlar âhirete de kesin olarak inanırlar" âyetinin manası hakkında şöyle dedi: Senin, Allah'tan getirdiğine ve senden önceki peygamberlerin getirdiklerine iman ederler. Onlar arasında ayrımcılık yapmazlar ve getirdikleri şeyleri inkâr etmezler. Öldükten sonra dirilmeye, kıyamet gününe, Cennete Cehenneme, Hesab'a çekileceklerine ve Mizan'a iman ederler. Senden önce gönderilenlere iman edip Rabbinden sana gelenleri inkar edenler gibi yapmazlar."

Abd b. Humeyd bildiriyor: Katâde, "Onlar ki sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler, onlar âhirete de kesin olarak inanırlar. İşte onlar, Rablerinden bir hidayet üzeredirler; işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir" ayetleri hakkında şöyle dedi:

“İndirilen şey, Allah'ın, hak ile batılı birbirinden ayırdığı Furkân'dır. Daha önce indirilenler ise Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) önce gelen kitaplardır. Bunlara iman edenler, hidayeti ve kurtuluşu hak ettiler ve Allah ta onlara bunu verdi. Bu vasıflar iman ehlinin vasfıdır. Sonraki iki âyette Yüce Allah:

“Şüphe yok ki, inkar edenleri, başlarına gelecekle uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar" ifadesiyle kafirleri vasfetmiştir.

Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Müsned'in zevâidinde, Hâkim ve Beyhakî, ed-Da'vât'ta, Ubey b. Ka'b'dan bildiriyor: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanındayken bir bedevi gelip:

“Ey Allah'ın Resûlü! Hasta olan bir kardeşim var" dedi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Hastalığı nedir?" diye sorunca, bedevi:

“Biraz deliliği var" cevabını verdi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Onu bana getir" buyurdu ve adam gelince onu önüne oturttu ve Fâtiha Sûresini, Bakara Sûresinin ilk dört ayeti, "Tanrınız bir tek Tanrıdır. O, merhamet eden, merhametli olandan başka Tanrı yoktur.", Âyetu'l-Kürsî, Bakara Sûresinin son iki ayetini, Âli-İmrân Sûresinin "Allah, melekler ve adaleti yerine getiren ilim sahibleri, O'ndan başka tanrı olmadığına şahidlik etmişlerdir. O'ndan başka tanrı yoktur, O güçlüdür, Hâkim'dir" âyetini, A'raf Sûresinin, "Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan ve sonra Arş'a hükmeden, gündüzü durmadan kovalayan gece ile bürüyen; Güneşi, Ay'ı, yıldızları, hepsini buyruğuna baş eğdirerek var eden Allah'tır. Bilin ki yaratma da, emir de O'nun hakkıdır. Âlemlerin Rabbi olan Allah Yüce'dir" âyetini Müminûn Sûresinin son, "Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. O'ndan başka tanrı yoktur. O, yüce Arş'ın Rabbidir" ayetini, Cin Sûresinin, "Doğrusu Rabbimizin yüceliği her yücelikten üstündür. O, zevce ve çocuk edinmemiştir" ayetini, Sâffât Sûresinin ilk on ayetini, Haşr Sûresinin son üç ayetini, İhlas Sûresini ve Muavvizeteyn sûrelerini okuyunca adam daha önce hiç rahatsızlanmamış gibi ayağa kalktı.

İbnu's-Sünnî, el-Amelu'l-Yevm ve'l-Leyle'de, Abdurrahman b. Ebî Leylâ tarikiyle, bir adamdan, o da babasından aynısını rivayette bulunmuştur.

Dârimî ve İbn Durays, İbn Mes'ûd'un şöyle dediğini bildirir:

“Bakara Sûresinin başından dört ayet, Âyetu'l-Kürsî'den sonra iki ayet, Bakara'nın son üç ayeti okuyanın ne kendisine, ne de ailesine o gün şeytan veya ailesine ve malına yaklaşmasını istemediği başka bir şey yaklaşamaz. Bu âyetler bir deliye okunduğu zaman ise, deli kendine gelir."

Dârimî, İbnu'l-Münzir ve Taberânî bildiriyor: İbn Mes'ûd der ki:

“Gece, Bakara Sûresinden on âyet okuyan kişinin bulunduğu eve o gece sabaha kadar şeytan girmez. Bu ayetlerin dördü sûrenin başında, Âyetu'l-Kürsî ve sonraki iki âyet ve "Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır..." diye başlayan, Bakara Sûresinin son üç ayetidir.

Saîd b. Mansûr, Dârimî ve Beyhakî, Şuabu'l-îmân'da, Abdullah'ın öğrencilerinden olan Muğîre b. Subey'den bildiriyor:

“Uyuyacağı zaman Bakara Sûresinden on âyet okuyan, Kur'ân'ı unutmaz (ezberinde kalır). Bu on âyet şunlardır: Başından dört ayet, Âyetu'l-Kürsî, bundan sonraki iki âyet ve sûrenin sonundan üç ayet."

Taberânî ve Beyhakî, Şuabu'l-îman'da bildiriyor: İbn Ömer, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

“Biriniz vefat ettiği zaman onu bekletmeyiniz ve onu defnetmek için acele ediniz. Defnettikten sonra başucunda Bakara Sûresinin ilk kısmı, ayakucunda ise Bakara Sûresinin son kısmı okunsun."

Taberânî, M. el-Kebîr'de, Abdurrahman b. el-Alâ b. el-Leclâc'ın şöyle dediğini bildiriyor: Babam bana dedi ki:

“Ey oğul! Beni mezara koyduğun zaman «Bismillahi ve alâ sünneti Resûlillah» de, sonra toprağı üzerime yavaşça at, sonra başucumda, Bakara Sûresinin baş tarafını ve son kısmını oku. Çünkü Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle dediğini duydum."

İbnu'n-Neccâr, Tarih'inde Muhammed b. Ali el-Melatî'den, o da Hattâb b. Sinân'dan, o da Kays b. er-Rabî'den, o da Sâbit b. Meymûn'dan, o da Muhammed b. Sîrîn'den bildiriyor: Tîre nehrinde konakladığımızda yanımıza oranın sakinleri geldiler ve:

“Buradan gidiniz, çünkü burada konaklayan herkesin eşyaları alındı" dediler. Ben İbn Ömer'in bana Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) aktarmış olduğu hadis sebebiyle orada kaldım. Hadis şöyleydi:

"Gece, otuz üç âyet okuyan kişiye okuduğu gece yırtıcı hayvan ve eşkıya zarar veremez. Bu kişi sabaha kadar hem kendisi, hem ailesi, hem de malı emniyette olur." Akşam olduğunda ben uyumadım ve eşkıyanın otuz defadan fazla kılıçlarını çekmiş olarak geldiklerini gördüm. Ama her defasında bana yaklaşamadılar. Sabah olunca oradan ayrıldım. O topluluktan bir ihtiyar beni görüp:

“Ey kişi, sen insan mısın, yoksa cin misin?" diye sorunca, ben:

"Ben insanım" cevabını verdim. İhtiyar:

“Senin bu durumun nedir, yetmiş defadan fazla üzerine yürüdük ama her defasında seninle aramıza demirden bir sur çıktı. İhtiyara hadisi ve otuz üç ayeti anlattım. Âyetler şunlardır: Dört âyet Bakara Sûresinin başında, "İşte Rab'lerinin yolunda olanlar ve saadete erişenler bunlardır" âyetiyle biten ayetler, Âyetu'l-Kürsî, ondan sonraki, "...İşte onlar Cehennemliklerdir, onlar orada temelli kalacaklardır" ile biten iki ayet, sûrenin sonundaki, "...Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır...." ile başlayan üç ayet, A'râf Sûresinin, "Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan ve sonra Arş'a hükmeden, gündüzü durmadan kovalayan gece ile bürüyen; Güneşi, Ay'ı, yıldızları, hepsini buyruğuna baş eğdirerek var eden Allah'tır. Bilin ki yaratma da, emir de O'nun hakkıdır. Âlemlerin Rabbi olan Allah Yüce'dir. Rabbinize gönülden ve gizlice yalvarın. Doğrusu O, aşırı gidenleri sevmez. Düzeltilmişken, yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve umutla yalvarın. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyi davrananlara yakındır"' ayetleri, İsrâ Sûresinin sonundaki, "De ki:

"İster Allah deyin, ister Rahman deyin, hangisini derseniz deyin, en güzel isimler O'nundur." Namaz kılarken sesini yükseltme, gizli de okuma, ikisi ortasında bir yol tut" âyeti, Sâffât Sûresinin başından on ayet, Rahmân Sûresinin, "Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresini aşıp geçmeye gücünüz yetiyorsa geçin! Ama Allah'ın verdiği bir güç olmaksızın geçemezsiniz ki! Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? Ey insanlar ve cinler! Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de kurtulamazsınız"' ayetleri, Haşr Sûresinin, "Eğer Biz Kuran'ı bir dağa indirmiş olsaydık, sen, onun, Allah korkusuyla başeğerek parça parça olduğunu görürdün. Bu misalleri, insanlar düşünsünler diye veriyoruz...." ayetiyle başlayıp sûrenin sonuna kadar olan kısmı, Cin Sûresinin, "Doğrusu Rabbimizin yüceliği her yücelikten üstündür. O, zevce ve çocuk edinmemiştir. Doğrusu aramızdaki beyinsiz, Allah'a karşı yalanlar uyduruyordu " ayetleri. Bu hadisi Şu'ayb b. Harb'e zikrettiğimde:

"Bu ayetlere korunma ayetleri derdik. Bunların yüz hastalığa şifa olduğu söylenir" deyip, delilik, cüzam, alacalı ve başka hastalıkları saydı. Muhammed b. Ali der ki: Bu ayetileri felç olan bir ihtiyara, Allah onu bu hastalığından iyileştirinceye kadar okudum.

Beyhakî, Şuabu'l-îmân'da bildiriyor: İbn Mes'ûd der ki:

“Günün başlangıcında, Bakara Sûresinden on âyet okuyana şeytan akşama kadar yaklaşamaz, eğer akşam vakti okuyacak olursa, şeytan ona sabaha kadar yaklaşamaz ve bu kişi ne ailesinde, ne de malında hoşlanmadığı bir şeyi görmez. Bu ayetleri bir deliye okuyacak olsa bu kişi kendine gelir. Bu ayetlerin dördü sûrenin başında, Biri Âyetu'l-Kürsî ve sonraki iki âyet ve sûrenin son üç ayetidir."

4 ﴿