64"Sizden kesin söz almıştık. Tur dağını yükselterek tepenize dikmiştik. «Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olabilmeniz için, size verdiğimiz Kitab'a kuvvetle sarılın, onda bulunanları hatırda tutun» demiştik. Bundan sonra yine yüz çevirdiniz; eğer Allah'ın size bol nimeti ve merhameti olmasaydı, muhakkak zarara uğrayanlardan olurdunuz." Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr bildiriyor: Katâde, "Sizden kesin söz almıştık. Tur dağını yükselterek tepenize dikmiştik...'" âyetini açıklarken şöyle dedi: Bir dağın eteğinde konakladıklarında, dağ yükselerek tepelerine dikildi ve Allah: “Ya emrimi yerine getirirsiniz ya da dağı üzerinize bırakırım" buyurdu. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Tûr dağı, Tevrat'ın nazil olduğu dağdır. İsrailoğulları dağın alt tarafındaydı" demiştir. İbn Cerîr ve İbn Merdûyeh'in bildirdiğine göre İbn Abbâs der ki: “Tûr, bitkisi olan dağ demektir. Bitkisi olmayan dağa Tûr denmez." Firyâbî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim bildiriyor: Mücâhid, "Tür, Süryânî dilinde dağ demektir" dedi. İbn Ebî Hâtim, Dahhâk'ın, "Nabatlîler dağa Tûr derler" dediğini bildirir. İbn Cerîr bildiriyor: İbn Abbâs der ki: “...size verdiğimiz Kitab'a kuvvetle sarılın..." âyetindeki kuvvetten kasıt Kitaba ciddiyetle sarılmaktır. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebu'l-Âliye, "...onda bulunanları hatırda tutun..." âyetinden kastedilenin, Tevrat'ı okuyup onunla amel etmek olduğunu söylediğini bildirir. İbn İshâk ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, (.....) âyetinin açıklaması hakkında şöyle dedi: “Âyetteki sakınmadan kasıt, bulundukları durumdan kurtulmaktır." |
﴾ 64 ﴿