86"Kanınızı dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin diye sîzden söz almıştık, sonra bunu böylece kabul etmiştiniz, buna siz şahidsiniz. Sonra sîz, birbirinizi öldüren, aranızdan bir takımı memleketlerinden süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşen, onları çıkarmak haramken size esir olarak geldiklerinde fidyelerini vermeye kalkan kimselersiniz. Kitabın bir kısmına inanıp, bîr kısmını inkar mı ediyorsunuz? Aranızda böyle yapanın cezası ancak dünya hayatında rezil olmaktır. Ahiret gününde de azabın en şiddetlisine onlar uğratılırlar. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir. Onlar âhiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir, bu yüzden azabları hafifletilmez, onlar yardım da görmezler." Abd b. Humeyd, Âsım'ın, bu âyeti, (.....) şeklinde (.....) harfini üstün, harfini esre ve (.....) harfini ise ötre olarak okuduğunu bildirir. Abd b. Humeyd'in bidirdiğine göre Talha b. Mûsarrif (.....) âyetini, (.....) şeklinde (.....) harfini ötre olarak okumuştur. İbn Cerîr'i bildirdiğine göre Ebu'l-Âliye (.....) sözünün manasının "Birbirinizi öldürmeyin" demek olduğunu söyledi. (.....) sözünün manasının ise "Birbirinizi memleketlerinizden çıkarmayınız" demek olduğunu, (.....) sözünü ise vermiş olduğunuz bu sözü kabul ettiniz ve sizler kendiniz bu sözü verdiğinize şahitlik ettiniz" demek olduğunu söyledi. İbn İshâk, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, bu âyetlerin manasını açıklarken şöyle dedi: (.....) sözünün manası, "Sizin bunu kabul etmeniz, Benim sizden aldığım söz sebebiyle sizin üzerinizde bir haktır" demektir. "Sonra siz, birbirinizi öldüren, aranızdan bir takımı memleketlerinden süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşen, onları çıkarmak haramken size esir olarak geldiklerinde fidyelerini vermeye kalkan kimselersiniz..." âyetinden, şirk ehliyle beraber İsrailoğullarının da kan döktüğü ve onların (Evs ve Hazrec kabilesinin) yaptığı gibi yahudilerin de (galip geldikleri kişileri) yurtlarından çıkardığı kastedilmektedir. Evs ve Hazrec kabilesi arasında savaş olduğu zaman, Kaynukaoğulları Hazrec kabilesiyle beraber savaşa katılırdı. Nadiroğulları ve Kurayzaoğulları ise Evs kabilesiyle savaşa katılırdı. Diğeriyle anlaşmalı olan bu kabilelerin her biri, diğer kabileye karşı anlaşmalı olduğuna yardım eder ve birbirlerinin kanını akıtırlardı. Savaş bittiği zaman ise bu sefer fidye ile karşılıklı olarak esirlerini kurtarırlardı. İşte yüce Allah, bu durumları dolayısıyla onları ayıplayarak: “...size esir olarak geldiklerinde fidyelerini vermeye kalkan kimselersiniz. Kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz..." Yani: Sizler dininizde onları öldürmeniz ve yurtlarından çıkarmanızın haram olduğunu bildiğiniz halde onları öldürüyorsunuz. Siz Kitab'ın, fidye vererek kurtarma emrine iman edip uygularken, Kitapta yurtlarından çıkarılmanın haram kılınmasını inkar ederek, onları yurtlarından çıkarıyorsunuz. İbn Cerîr, Ebu'l-Âliye'den bildiriyor: Abdullah b. Selâm, Kûfe'de, Yahudilerin temsilcisinin yanına gittiğinde, onun, Araplarla cinsel ilişkiye girmeyen kadının fidyesini verirken, Araplarla ilişkiye giren kadının fidyesini vermediğini gördü ve ona: “Sendeki kitapta (Tevrat'ta) hepsinin fidyesini öde" demiyor mu?" dedi. Saîd b. Mansûr'un bildirdiğine göre İbrâhim en-Nehaî, (.....) âyetini, (.....) şeklinde okurdu. Saîd b. Mansûr'un bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî), (.....) âyetini, (.....) şeklinde okurdu. İbn Ebî Dâvûd, el-Mesâhifte, A'meş'ten bildiriyor: “Bizim kıraatimizde bu âyet (.....) şeklinde okunmaktadır." İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre, Ebû Abdirrahman es-Sülemî: “Bazen, âyetin baş tarafı geneli kapsarken sonubelli bir kesimi kapsayabilir" deyip: “...Ahiret gününde de azabın en şiddetlisine onlar uğratılırlar. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir" âyetini okudu. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde, "Onlar âhiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir..." âyetini açıklarken: “Onlar az bir dünyalığı, çok olan âhiret mükâfatına tercih ettiler" demiştir. |
﴾ 86 ﴿