179

"Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat Vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız."

Abdurrezzâk ile İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde:

“Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır..." âyetini açıklarken:

“Kısasta hayat, caydırma ve ibret alma vardır. Kişi kısası aklına getirdiği zaman öldürmekten vazgeçer" demiştir.

Abd b. Humeyd, Katâde'den bildiriyor:

“Yüce Allah kısası akıl sahipleri için hayat ve ibret, cahil düşüncesiz olanlar için de bir öğüt vesilesi kıldı. Kaç kişi böylesi bir şeye kalkışmıştır ki kısastan korkup bu felaketin içine düşmekten korunmuştur. Yüce Allah kısasla kullarını birbirlerine karşı korumuştur. Yüce Allah bir şeyin yapılmasını emrettiği zaman o şeyde mutlaka insanın dünya ve âhiretinin ıslahı vardır. Bir şeyi yasakladığı zaman da mutlaka o işte insanların fesadı vardır. Yüce Allah mahlûkatının ıslahının ne ile olacağını elbette ki en iyi bilendir."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî:

“...Kısasta sizin için hayat vardır..."âyetini açıklarken:

“İnsanların bekası vardır; zira ancak katil olanlar cinayetlerine karşılık öldürülürler" demiştir.

Süfyân b. Uyeyne'nin bildirdiğine göre Mücâhid:

“...Kısasta sizin için hayat vardır..." âyetini açıklarken:

“İnsanların bekası vardır; zira insanları birbirlerine karşı korur" demiştir.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr:

“...Kısasta sizin için hayat vardır..." âyetini açıklarken:

“İnsanların bekası vardır; zira insanları birbirlerine karşı korur" demiştir.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Zeyd:

“...Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız" âyetini açıklarken:

“Karşılığında öldürüleceğini bilir de belki öldürmekten vazgeçersin, anlamındadır" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr:

“Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız" âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Aklı olan her bir kişi öldürmeden önce bunun karşılığında kısasla öldürüleceğini hatırlar ve bundan vazgeçer. Bu şekilde belki kısastan çekinerek kan dökmekten sakınır."

Abd b. Humeyd ile İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebu'l-Cevzâ bu âyeti:

“Kısasta (Kur'ân'da) sizin için hayat vardır..." lafzıyla okumuştur.

Âdem ve Beyhakî, Sünen'de, Ebu'l-Âliye'den bildiriyor:

“...Bundan sonra tecavüzde bulunana..." âyetinden kasıt, mağdur tarafın diyeti kabul edip aldıktan sonra katili öldürmesidir. "...Bu, Rabbiniz'den bir hafifletme ve rahmettir..." buyruğunda diyetin caiz kılınmasının ümmete bir rahmet olduğu bildirilmiştir. Zira Yahudiler böylesi durumlarda ya kısası uygularlar ya da affederlerdi. Ancak diyet alamazlardı. Hıristiyanların ise bu durumlarda karşı tarafı affetmeleri emredilmişti. Bu ümmet için ise Yüce Allah kısas olarak öldürmeyi de, diyeti de, affetmeyi de helal kılmıştır. "...Kısasta sizin için hayat vardır..." âyetinde Yüce Allah kısası insanlar için hayat kıldığını bildirmiştir. Zira birini öldürmek isteyen pek çok kişi, karşılığında kısas olarak öldürüleceğinden çekindiği için bundan uzak durmaktadır."

179 ﴿