195

"Mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever."

Abd b. Humeyd, Buhârî ve Beyhakî, Sünen'de bildirdiğine göre Huzeyfe:

“Mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini açıklarken:

“İnfak hakkında nazil olmuştur" demiştir.

Vekî', Süfyân b. Uyeyne, Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l- Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Huzeyfe:

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini açıklarken:

“Fakir düşme korkusuyla Allah yolunda infak etmeyi terketmektir" demiştir.

Vekî', Abd b. Humeyd ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini açıklarken:

“Allah yolunda infak etmeyi terk etmektir. Bir ok ucu olsa dahi bu yolda infakta bulunulmalıdır" demiştir.

Firyâbî, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, İbn Abbâs'tan bildiriyor:

“Tehlike, kişinin Allah yolunda öldürülmesi değil, Allah yolunda infaktan uzak durmasıdır."

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İkrime:

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini açıklarken:

“Allah yolunda yapılacak intaklar konusunda nazil olmuştur" demiştir.

Vekî' ve Abd b. Humeyd, Mücâhid'den bildiriyor:

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyeti, Allah yolunda infakta bulunma konusunda nazil olmuştur."

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Muhammed b. Ka'b el-Kurazî'den bildiriyor:

“Müslümanlar Allah yolunda cihada çıktıkları zaman her biri yanında azık da götürürdü. Azığı iyi ve bol olan kişiler azık bakımından durumu kötü olan arkadaşıyla kendi azığını bitene kadar paylaşırdı. İşte bu konuda Yüce Allah:

“Mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..."âyetini indirmiştir."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî) bu âyeti açıklarken şöyle demiştir:

“Önceleri Müslümanlar yolculuğa veya savaşa çıkar, ancak mallarından infakta bulunmazlardı. Bu âyetle Yüce Allah, Allah yolunda çıktıkları savaşlarda mallarından infakta bulunmalarını emretmiştir."

Abd b. Humeyd ve Beyhakî, Şuab'da bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî):

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini açıklarken:

“Burada kastedilen tehlike cimriliktir" demiştir.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Zeyd b. Eşlem bu âyeti açıklarken şöyle demiştir:

“Bazıları Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) gönderdiği müfrezelere katılır, ancak giderken yanında kendisine lazım olan nafakayı götürmezdi. Bu durumda ya yolda kalır veya diğerlerine yük olurdu. Bu âyetle Yüce Allah bu kişilerin kendilerine verdiği rızıktan bu yolda harcama yapmalarını ve kendi kendilerini tehlikeye atmamalarını emretmiştir. Buradaki tehlike de sefer esnasında kişinin açlıktan, susuzluktan veya yürümekten dolayı telef olmasıdır. Yanında fazladan mal olanlara da:

“...İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever" buyurmuştur."

Abd b. Humeyd, Ebû Ya'lâ, İbn Cerîr, Bağavî, Mu'cem'de, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Hibbân, İbn Kâni' ve Taberânî, Dahhâk b. Ebî Cebîre'den bildiriyor:

“Ensâr, Allah yolunda infakta bulunup sadaka verirlerdi. Ancak bir yıl kıtlık olunca yoksul kalma yönünde endişeye kapıldılar ve infak ile sadakalarını kestiler. Bunun üzerine Yüce Allah:

“Mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini indirdi."

Süfyân b. Uyeyne ve Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“Mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini açıklarken:

“Yoksul düşme korkusu ve endişesi, infak etmekten sizleri alıkoymasın" demiştir.

Abd b. Humeyd, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, Ebû Ya'lâ, İbn Cerîr, İbnu'l- Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Hibbân, Hâkim, Taberânî, İbn Merdûye ve Beyhakî, Sünen'de Eşlem b. Ebî İmrân'dan bildiriyor: Kostantiniyye'de (İstanbul'da) idik. Komutan olarak Mısırlıların başında Ukbe b. Âmir, Şamlıların başında ise Fadâle b. Ubeyd vardı. Karşımıza Rumlardan büyük bir ordu çıkınca karşılarında saf aldık. Bu esnada Müslümanlardan biri Rumların saflarına doğru hücum ederek aralarına girdi. Bunun üzerine Müslümanlar:

“Sübhanallah! Kendini tehlikeye atıyor!" diye bağırmaya başladılar. Bunu duyan ashâbdan Ebû Eyyûb el-Ensârî kalkıp şöyle dedi:

“İnsanlar! Siz bu âyeti bu şekilde mi yorumluyorsunuz? Oysa bu âyet, biz Ensarlı olanlar hakkında nazil oldu. Yüce Allah İslam dinini güçlü, yardımcılarını da kalabalık kılınca kendi aramızda, Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) duyurmadan:

“Mallarımız bakımsızlıktan telef oldu. Yüce Allah dinini güçlü, yardımcılarını da kalabalık kıldı. Artık mallarımızın başında dursak, bakımını yapıp ıslah etsek!" diye konuşmaya başladık. Bunun üzerine Yüce Allah bize cevap niteliğinde Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini indirdi. Kendi ellerimizle kendimizi tehlikeye atmak demek, cihadı bırakmamız, mallarımızın başında durup işlerimizle ilgilenmemizdi."

Vekî', Süfyân b. Uyeyne, Firyâbî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Hâkim ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Berâ b. Âzib'e:

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetinde bahsedilen tehlike, kişinin düşmana saldırıp öldürülene kadar savaşması mı?" diye sorulunca şu karşılığı vermiştir:

“Hayır! Tehlikeden kasıt, günah işleyen kişinin kendi kendine: «Yüce Allah beni asla affetmez!» demesidir!"

Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir, İbn Merdûye, Taberânî ve Beyhakî, Şuab'da, Nu'mân b. Beşîr'den bildiriyor: Önceleri kişi bir günah işlediği zaman:

“Bundan dolayı artık bağışlanmam" derdi. Bunun üzerine Yüce Allah:

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini indirdi.

Vekî', Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Abîde es-Selmânî:

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." âyetini açıklarken:

“Tehlike, Allah'ın rahmetinden ümit kesmektir" demiştir.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Âyette bahsedilen tehlike, Yüce Allah'ın azabıdır" demiştir.

İbn Ebî Hâtim, Abdurrahman b. el-Esved b. Abdiyeğûs'den bildiriyor: Dımaşk'ı kuşattığımız zaman Müslümanlardan biri, tek başına aceleyle düşman kuvvetlerine hücuma geçti. Diğer Müslümanlar bu yaptığından dolayı adamı kınadılar ve durumunu Amr b. el-Âs'a bildirdiler. Amr da haber gönderip adamı geri çekti ve şöyle dedi:

“Yüce Allah:

“...Kendi kendinizi tehlikeye atmayın..." buyurur."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre sahabeden bir adam: (.....) ifadesini:

“Üzerinizdeki farzları ifa edin" şeklinde açıklamıştır.

Abd b. Humeyd, Ebû İshâk'tan bu yorumun benzerini zikreder.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İkrime: (.....) âyetini açıklarken:

“Yüce Allah hakkında hüsnü zanda bulunun, anlamındadır" demiştir.

195 ﴿