200

"Hac ibadetlerinizi tamamlayınca, vaktiyle atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın.."

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“Hac ibadetlerinizi tamamlayınca, vaktiyle atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Haccın tamamlanmasından kasıt kurbanların kesilmesidir. Zikir konusuna gelince, Araplar cahiliyye döneminde hac ibadetini bitirdikten sonra toplanıp ataları ve babalarının yaptıklarıyla birbirlerine karşı övünürlerdi. Yüce Allah bu âyetle böylesi bir övünme yerine kendisini zikretmelerini emretmiştir."

Beyhakî, Şuab'da İbn Abbâs'tan bildiriyor:

“Müşrikler hac sonrası oturur, birbirlerine karşı babaların asaleti ve yaptıklarıyla övünürlerdi. İslam döneminde ise Yüce Allah bu konuda Resûlüne:

“Hac ibadetlerinizi tamamlayınca, vaktiyle atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." âyetini indirmiştir."

İbn Ebî Hâtim, İbn Merdûye ve Diyâ, el-Muhtâre'de İbn Abbâs'tan bildiriyor: Cahiliye döneminde insanlar haclarını bitirince oturur babalarıyla övünürlerdi. Biri:

“Benim babam şu kadar ziyafet verip yemek yedirmiştir. Başkası adına şu kadar borç, şu kadar diyet ödemiştir" gibi şeyler söyler diğeri başka şeyle karşılık verirdi. Bu şekilde babalarının yaptıklarıyla övünmekten başka bir konuları olmazdı. Bunun üzerine Yüce Allah bu konuda:

“Hac ibadetlerinizi tamamlayınca, vaktiyle atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın.." âyetini indirmiştir.

İbn Ebî Hâtim ve Taberânî, Abdullah b. ez-Zübeyr'den bildiriyor:

“Cahiliye döneminde insanlar haclarını bitirdiklerinde oturur babalarının yaptıklarıyla birbirlerine karşı övünürlerdi. Yüce Allah bu konuda:

“Hac ibadetlerinizi tamamlayınca, vaktiyle atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." âyetini indirmiştir."

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, Mücâhid'den bildiriyor:

“Önceleri hac ibadetini bitirip cemrenin yanında oturdukları zaman babalarını, cahiliyye dönemindeki günlerini ve babalarının yaptıklarını anarak övünürlerdi. Bunun üzerine bu âyet nazil olmuştur."

Fâkihî, Enes'ten bildiriyor: Cahiliye döneminde insanlar (hac sonrası) oturup babalarını anar onlarla övünürlerdi. Biri:

“Babam çok ziyafet verir yemek yedirirdi" der. Diğeri:

“Babam çok iyi kılıç kullanır iyi savaşırdı" karşılığını verirdi. Bir diğeri:

“Benim babam çok kişinin perçemini kesmiş, öldürmüştür" derdi. İşte bu konuda:

“...Atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." âyeti nazil olmuştur.

Vekî' ve İbn Cerîr, Saîd b. Cübeyr ile İkrime'den bildiriyor: Önceleri Arafat'ta vakfede iken babalarının Cahiliyye'deyken yaptıklarını birbirine anlatıp övünürlerdi. Bunun üzerine:

“...Atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." âyeti nazil oldu.

Vekî' ve Abd b. Humeyd, Atâ'dan bildiriyor: Cahiliye döneminde insanlar hac esnasında Minâ'ya geldikleri zaman babalarıyla ve kendi aile meclisleriyle övünürlerdi. Biri:

“Benim babam şöyle şöyle biridir" derken, diğeri:

“Benim de babam şöyle şöyle biridir" karşılığını verirdi. İşte:

“...Atalarınızı anıp onlarla Övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." âyetiyle ifade edilen budur.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Atâ b. Ebî Rebâh:

“...Atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." âyetini açıklarken:

“Çocuğun ilk konuşmaya başladığı zamanlarda nasıl: «Anne! Baba!» demeye başlarsa siz de bu şekilde Allah'ın anın" demiştir."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“...Atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." âyetini açıklarken:

“Burada çocuğun babasını anmasi gibi Allah'ın anılması istenmiştir" demiştir.

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine gpre İbn Abbâs'a:

“Yüce Allah:

“...Atalarınızı anıp onlarla övündüğünüz gibi, hatta daha fazla Allah'ı anın..." buyuruyor. Oysa bazen kişinin babasının hiç anılmadığı günler de oluyor" dediklerinde şu karşılığı vermiştir:

“Anlamı sizin düşündüğünüz gibi değildir. Buradan kasıt kişinin babası kötü bir şekilde anıldığı zaman ne kadar kızıyorsa, Allah'a isyan edildiği zaman da o şekilde kızıp öfkelenmesidir."

200 ﴿