106

"O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, «İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın» denilir."

Ahmed, Tirmizî, İbn Mâce, Taberânî ve İbnu'l-Münzir, Ebû Gâlib'den bildiriyor: Ebû Umâme, Şam mescidinin merdivenlerinde Ezrak'lıların kesik başlarının dikili olduğunu görünce:

“Bunlar ateşin köpekleri, gökyüzü altında öldürülenlerin de en kötüsüdür. Bunların öldürdükleri ise öldürülenlerin en güzelidir" dedi ve:

“O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, «İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın» denilir" âyetini okudu. Ebû Umâme'ye:

“Sen bunu Resûlullah'tan mı (sallallahü aleyhi ve sellem) işittin?" diye sorduğumda:

“Ben bunu Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) altı yedi defa işitmeseydim size anlatmazdım" karşılığını verdi.

İbn Ebî Hâtim, Lâlekâî Sünne'de, Ebû Nasr İbâne'de ve Hatîb'in Târih'te bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti açıklarken:

“Yüzleri ak olanlardan kasıt, Ehl-i sünnet ve'l-cemâattır. Yüzleri kara olanlardan kasıt ise bid'at ve dalâlet ehlidir" dedi.

Ruvât Mâlik'te Hatîb ve Deylemî'nin bildirdiğine göre İbn Ömer, Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle bildirir:

“O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır..." âyetinden kasıt, yüzleri ak olanlar Ehl-i sünnet, yüzleri kara olanlar ise bid'at ehlidir."

Ebû Nasr es-Seczî'nin, İbâne'de , Ebû Saîd el-Hudrî'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) "O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır..."âyetini okudu ve:

“Ehl-i sünnet ve'l-cemâatın yüzü ak, bid'at ve nefislerine uyanların yüzü ise kara olacaktır" buyurdu.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ubey b. Ka'b bu âyeti açıklarken şöyle dedi:

“Kıyamet gününde iki fırka olacaktır. Yüzleri kara olanlara:

“...imanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi?..."  denilecektir. Burada imandan kasıt, daha Âdem'in (aleyhisselam) sulbünde ve bir tek ümmet iken Allah'ın kendilerinden almış olduğu ahiddir. Yüzleri ak olanlar ise imanları yolunda gidenler ve dini Allah'a halis kılanlardır. Yüce Allah bunların yüzünü aklaştırır, onları rızası ve Cennetine sokar.

Firyâbî ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İkrime bu âyeti açıklarken şöyle dedi:

“Bunlar peygamberlerine ve Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) inananlardır. Ancak Yüce Allah Muhammed'i (sallallahü aleyhi ve sellem) gönderdiği zaman onu inkâr ettiler. Yüce Allah'ın:

“...İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi?..." âyeti da bu mânâdadır."

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Umâme:

“...Yüzleri kararanlara, "İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi?..." âyetini açıklarken:

“Burada Hariciler kastedilmektedir" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti açıklarken:

“İşittiğiniz gibi bazı kavimler iman ettikten sonra küfretmiştir. Yüzleri ak olanlar ise Allah'a itaat edenler ve Allah'ın ahdini yerine getirenlerdir" dedi.

İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî):

“...Yüzleri kararanlar..."  âyetini açıklarken:

“Burada dilleriyle iman ettiklerini söyleyip te kalpleriyle ve amelleriyle inkar eden münafıklar kastedilmektedir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Dahhâk:

“...Yüzleri kararır..."  âyetini açıklarken:

“Burada Yahudiler kastedilmektedir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Şa'bî:

“O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır..." âyetini açıklarken:

“Burada kıble ehli kastedilmektedir" dedi.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Süddî:

“O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır..." âyetini açıklarken:

“Yüzlerin ağarıp veya kararması yapılan ameller ve söylenen sözlerle olacaktır" dedi.

İbn Ebî Hâtim içinde meçhul bir ravi olan bir isnâdla Hazret-i Âişe'den bildiriyor: Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Senin kimseye şefaatçi olamayacağın bir zaman var mıdır?" diye sorduğumda:

“Evet, bazı yüzlerin kararıp bazı yüzlerin de ağardığı gündür. O gün benim halimin ne olacağını" veya "yüzümün ak mı kara mı olacağını bilmeyeceğim gündür" karşılığını verdi.

Taberânî'nin, M. el-Evsat'ta zayıf bir isnâdla İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Yüzlerin kararacağı gün, musibetler sahibinin yüzünü aklaştırır" buyurmuştur.

Ebû Nuaym'ın, Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Allah yolunda iken bulaşan tozlar kıyamet gününde yüzleri güzelleştiren şeydir" buyurdu.

Taberânî'nin, Ebu'd-Derdâ'dan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Hiç bir kul yoktur ki yüz defa Lâ ilâhe illallah derse mutlaka Yüce Allah onu kıyamet gününde yüzü dolunay gibi parlar bir şekilde haşreder" buyurdu.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Yahya b. Vessâb, Kur'ân'da ne kadar (.....) varsa hepsini (.....) şeklinde (te) harfini nasb (cim) harfini de esre ile okumuştur.

106 ﴿