148"Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah, sabredenleri sever. Evet, onların bu durumda dedikleri sadece şu oldu: «Ey bizim kerîm Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı affet! Ayaklarımızı hak yolda sabit kıl ve kâfirler gürûhuna karşı bize yardım eyle!» Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de, ahiret nimetini de fazlasiyle verdi. Allah iyilikte bulunanları sever." Saîd b. Mansûr ve Abd b. Humeyd, Ebû Ubeyde'den bildirir: İbn Mes'ûd: “Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı..." âyetini okur ve şöyle derdi: “Görmüyor musun Yüce Allah bunlar hakkında: «...Bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar...» buyuruyor." Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: “Şimdiye kadar bir peygamberin savaşta öldürüldüğünü duymuş değiliz" demiştir. Saîd b. Mansûr ve Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Hasan (-ı Basrî) ile İbrâhîm(-i Nehaî) bu âyeti (.....) şeklinde okurlardı. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Dahhâk bu âyeti: (.....) şeklinde, (.....) kelimesinde (.....) harfi olmadan okurdu. Abd b. Humeyd, Atiyye'den yorumun benzerini zikreder. Abd b. Humeyd'nin Zir'den naklen bildirdiğine göre İbn Mes'ûd da bu âyeti aynı şekilde, (.....) kelimesinde (.....) harfi olmadan okurdu. Firyâbî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Taberânî'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: (.....) ifadesini "binlerce" olarak açıklamıştır. Saîd b. Mansûr'un bildirdiğine göre Dahhâk, (.....) ifadesini açıklarken: “Bunun tekili olan ifadesi bin kişi anlamına gelir" demiştir. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Ali'den bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) ifadesini "topluluklar" olarak açıklamıştır. Saîd b. Mansûr'un bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî), (.....) ifadesini "fakihler" olarak açıklamıştır. İbn Abbâs ise bunu açıklarken: “Birçok topluluk, anlamındadır" demiştir. İbnu'l-Enbârî, el-Vakf vel-İbtidâ'da ve Tastî'nin Mesâil'de bildirdiğine göre Nâfi' b. el-Ezrak, İbn Abbâs'a (.....) ifadesinin anlamını sorunca, İbn Abbâs: “Topluluklar, anlamındadır" demiştir. Nâfi': “Peki, Araplar öylesi bir ifadeyi bilir mi?" diye sorunca, İbn Abbâs şu karşılığı vermiştir: “Tabi ki bilirler. Şâir Hassân'ın: "Bir topluluk yoldan çıktığı zaman Kalabalık bir toplulukla üzerlerine yürürüz" dediğini işitmedin mi?" İbn Cerîr'in Saîd b. Mansûr vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs ifadesini "Birçok alim" olarak açıklamıştır. İbn Cerîr'in Avfî vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) ifadesi "Birçok topluluk anlamındadır" demiştir. Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî), (.....) ifadesini "Birçok alim" olarak açıklamıştır. İbn Cerîr'in İbn Zeyd'den bildirir: (.....) ifadesi tâbi olanlar, (.....) ifadesi ise dostlar anlamına gelir." İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Bunlar peygamberleri öldürülen bir topluluktu. Ancak peygamberleri öldürüldü diye zafiyet göstermediler ve düşmanlara karşı boyun eğmediler." İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar..." âyetini açıklarken: “Başlarına gelenlerden kasıt, peygamberlerinin öldürülmesidir" demiştir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Mâlik: “...Başlarına gelenlerden yılmadılar..." âyetini açıklarken: “Yani düşmanlarına karşı zaafiyet göstermediler" demiştir. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: (.....) âyetini açıklarken: “Peygamberleri öldürüldü diye aciz düşmediler ve zaafiyet göstermediler" demiştir. (.....) âyetini açıklarken de: “Ne doğru bildikleri şeylerden, ne de dinlerinden vazgeçtiler. Can verene kadar da peygamberlerinin savaştığı dava uğruna onlar da savaştı" demiştir. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini: “Düşmana karşı boyun eğmediler" şeklinde açıklamıştır. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî: (.....) âyetini: “Boyun eğmediler" şeklinde açıklamıştır. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Zeyd: (.....) âyetini: “Düşmanlarına karşı boyun eğmediler" şeklinde açıklamıştır. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in değişik kanallardan bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini: “İşlerimizdeki hataları" şeklinde açıklamıştır. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini açıklarken: “Nefsimiz konusunda hatalarımızı ve zulümlerimizi" demiştir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Dahhâk: (.....) âyetini açıklarken: “İşlediğimiz büyük hatalar, anlamındadır" demiştir. İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: “Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de, âhiret nimetini de fazlasiyle verdi..." âyetini açıklarken: “Dünya nimeti, zafer ve ganimettir. Ahiret nimeti de, Yüce Allah'ın rızası ve rahmetidir" demiştir. Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: “Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de, ahiret nimetini de fazlasiyle verdi..." âyetini açıklarken: “Dünya nimeti kurtuluş, zafer, galibiyet ve düşmanlara karşı güçlenmedir. Ahiret nimeti de Cennettir" demiştir. |
﴾ 148 ﴿