199

"Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar. Allah'ın âyetlerini az bir değere satmazlar. İşte bunların Rableri katında mükâfatları vardır. Şüphesiz Allah» hesabı çabuk görendir."

Nesâî, Bezzâr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye, Enes'ten bildirir: Necâşî vefat ettiğinde Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Onun cenaze namazını kılın" buyurdu. Ashap:

Resûlallah! Habeşli bir kulun mu cenaze namazını kılacağız?" dediklerinde Yüce Allah:

“Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar..." âyetini indirdi.

İbn Cerîr, Câbir'den bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Çıkın ve ölen kardeşinizin cenaze namazını kılın!" buyurdu. Sonra önümüze geçip dört tekbirle cenaze namazını kıldırdı. Namazın ardından:

“Bu kral Necâşî'nin cenaze namazıdır" buyurunca, bazı münafıklar:

“Şuna bakın hele! Hayatında hiç görmediği Hıristiyan bir kafirin cenaze namazını kılıyor" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah:

“Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar..." âyetini indirdi.

Hâkim, Abdullah b. ez-Zübeyr'den bildirir: Necâşî'ye kendi bölgesinden düşmanları saldırıya geçince orada bulunan muhacir Müslümanlar ona:

“Biz de sizinle birlikte onlara karşı savaşmak istiyoruz. Bu şekilde hem cesaretimizi görür, hem de bize yaptığın iyiliğin karşılığını vermiş oluruz" dediklerinde, Necâşî:

“Yüce Allah'ın yardımıyla gelecek bir zafer, insanların yardımıyla gelecek bir zaferden daha hayırlıdır" karşılığını verdi. "Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar..." âyeti de onun hakkında nazil olmuştu.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr, Katâde'den bildirir: Bize bildirilene göre bu âyet Necâşî ile bazı arkadaşları hakkında nazil olmuştur. Bunlar Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) iman edip davasını tasdik etmişlerdi. Yine bize bildirilene göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Necâşî'nin vefat haberini alınca ona bağışlanma dilemiş ve gıyabi cenaze namazını kılmıştır. Ashabına:

“Beldeniz dışında vefat eden bir kardeşinizin cenaze namazını kılın" buyurunca münafıklardan bazıları:

“Kendi dininden olmayan birinin cenaze namazını kılıyor!" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah:

“Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar..."' âyetini indirdi.

Abd b. Humeyd, Hasan (-ı Basrî)'den bildirir: Necâşî vefat ettiği zaman Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabına:

“Kardeşinize bağışlanma dileyin" buyurdu. Ashab:

Resûlallah! O kafire mi bağışlanma dileyeceğiz?" dediklerinde Yüce Allah:

“Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar..." âyetini indirdi.

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, İbn Cüreyc'den bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Necâşî'nin gıyabi cenaze namazını kılınca münafıklar:

“Dininden olmayan birinin cenaze namazını kıldı" diyerek onu eleştirdiler. Bunun üzerine:

“Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar..." âyeti nazil oldu. Münafıklar:

“Ama aynı kıbleye dönmüyorlardı ve aralarında denizler vardı" dediklerinde de:

“...Nereye dönerseniz Allah'ın yönü orasıdır..." âyeti nazil oldu. Bazıları ise bu âyetin Yahudiyken sonradan Müslüman olan Abdullah b. Selâm ve beraberindekiler hakkında nazil olduğunu söylemişlerdir.

Taberânî, Vahşî b. Harb'den bildirir: Necâşî vefat ettiği zaman Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabına:

“Kardeşiniz Necâşî vefat etti, kalkıp cenaze namazını kılın" buyurdu. Ashab:

Resûlallah! Kafir biri iken öldüğü halde nasıl cenaze namazını kılalım?" dediklerinde Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Yüce Allah'ın: «Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene, Allah'a derinden saygı duyarak inanırlar. Allah'ın ayetlerini az bir değere satmazlar. İşte bunların Rableri katında mükâfatları vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir» âyetini işitmediniz mi?" karşılığını verdi.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“Kitap ehlinden öyleleri var ki..." âyetini açıklarken:

“Bunlar Yahudi ve Hıristiyanlardan Müslüman olanlardır" demiştir.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Zeyd bu âyeti açıklarken:

“Âyette bahsedilen kişiler (sonradan Müslüman olan) Yahudilerdir" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan (-ı Basrî) bu âyeti açıklarken:

"Âyette bahsedilen kişiler Muhammed'den (sallallahü aleyhi ve sellem) önce Ehl-i Kitab'dan olanlardır ki daha sonra Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) tâbi olmuşlardır" demiştir.

199 ﴿