31"Sîze yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz." Ebû Ubeyd, Fedâil'de, Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l- Münzir, Taberânî, Hâkim ve Beyhakî, Şuab'da İbn Mes'ûd'dan bildirir: Nisâ Sûresi'nde beş âyet vardır ki benim için dünya ve içindekilerden daha değerlidirler. Bana bildirilene göre de alimler bu âyetleri okudukları zaman bilirler. Bu âyetlerden birincisi: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" âyetidir. İkincisi: “Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz..." âyetidir. Üçüncüsü: “Allah kendisine ortak koşmayı elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar..." âyetidir. Dördüncüsü: “...Onlar, kendilerine zulmettikleri zaman sana gelip Allah'tan mağfiret dileseler ve Peygamber de onlara mağfiret dileseydi, Allah'ın tövbeleri daima kabul ve merhamet eden olduğunu görürlerdi" âyetidir. Beşincisi de: “Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlama dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur" âyetidir. İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Bezzâr ve İbn Cerîr, Enes'den bildirir: Rabbimizden bize gelen gibisini görmüş değiliz. Onun yolunda malımız ile ailemizin hepsini feda etmememize rağmen büyük günahlar dışındaki günahlarımızı görmezden gelmiş, bağışlamıştır. Bundan daha iyisi olabilir mi? Zira Yüce Allah: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" buyurmuştur. Abd b. Humeyd, Enes b. Mâlik'ten bildirir: Rabbinizin sizden istediği pek kolaydır. Zira: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örteriz..." buyurmuştur. Abdullah b. Ahmed, Zühd'ün Zevâidi olarak Enes'ten bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Şefaatim ümmetimden büyük günah işleyenler için olacaktır" buyurdu ve: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" âyetini okudu. Nesâî, İbn Mâce, İbn Cerîr, İbn Huzeyme, İbn Hibbân, Hâkim ve Beyhakî, Sünen'de Ebû Hureyre ile Ebû Saîd'den bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) minbere oturdu ve: “Nefsim elinde olana yemin olsun ki beş vakit namazını kılan, Ramazan orucunu tutan, zekatını veren ve yedi büyük günahtan kaçınan kişiye kıyamet gününde Cennetin sekiz kapısı da açılır ve kapı kanatları birbirine çarpmaya başlar" buyurdu. Sonra: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" âyetini okudu. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Enes: “Küçük günahlarınızın bağışlanacağı sözü verilmişken büyük günahlardan neden uzak durmazsınız?" demiştir. İbn Cerîr hasen bir senedle Hasan (-ı Basrî)'den bildirir: Bazıları Mısır'da Abdullah b. Amr ile karşılaşınca ona: “Yüce Allah'ın Kitab'ında bazı şeylerin emredildiğini, ancak bunlarla amel edilmediğini görüyoruz. Bu konuda da müminlerin emiri ile görüşmek istiyoruz" dediler. Daha sonra onunla bilikte Medine'ye geldiler. Abdullah b. Amr, Ömer ile karşılaşınca: “Mısır'da bazılarıyla karşılaştım. Yüce Allah'ın Kitab'ında bazı şeylerin emredildiğini, ancak bunlarla amel edilmediğini söylüyorlar. Bu konuda da seninle görüşmek istiyorlar" dedi. Ömer de: “Onları yanımda topla" karşılığını verdi. Geldiklerinde Ömer onlardan en yakınında duranı tutarak: “Allah ve İslam hakkı için söyle! Kur'ân'ın hepsini okudun mu?" diye sordu. Adam: “Evet, okudum" dedi. Ömer: “Hepsini kendin tatbik ettin mi?" diye sorunca, adam: “Hayır" dedi. Ömer: “Kur'ân'ı gözlerinde, bakışlarında, sözlerinde, tüm işlerinde tatbik ettin mi?" diye sordu. Aynı şeyleri onların hepsine teker teker sordu. Daha sonra: “Annesi Ömer'siz kala! İnsanların Allah'ın Kitab'ını tamamıyla uygulamalarını mı istiyorsunuz? Oysa Yüce Allah günah işleyeceğimizi biliyor ve: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" buyuruyor" dedi. Sonra: “Peki, Medine ahalisi neden buraya geldiğinizi biliyor mu?" diye sordu. "Hayır!" karşılığını verdiklerinde: “Şâyet bilselerdi sizi iyi davranmaları için onları öğütlerdim" dedi. İbn Cerîr, Katâde'den bildirir: Yüce Allah büyük günahlardan kaçınanlara bağışlama sözü verdi. Bize bildirilene göre de Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Büyük günahlardan kaçının, amellerinize devam edin ve (bağışlanmaya) sevinin" buyurmuştur. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, Taberânî ve Beyhakî, Şuab'da İbn Abbâs'tan bildirir: “Yüce Allah'ın yasakladığı her şey büyük günahlardandır. Bahsedilen küçük günahlar göz kaymalarıdır." İbn Cerîr, Ebu'l-Velîd'den bildirir: İbn Abbâs'a büyük günahları sorduğumda: “Allah'a isyan olan her türlü şey büyük günahlardandır" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Yüce Allah'ın karşılığında Cehennem ateşini vaad ettiği her türlü günah büyük günahlardandır" demiştir. İbn Cerîr ve Beyhakî'nin Şuab'da bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Büyük günahlar Yüce Allah'ın sonunu Cehennem ateşi veya azap veya lanet kıldığı her türlü günahtır" demiştir. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: “Yüce Allah'ın Cehennem ateşiyle ilişkilendirdiği her türlü günah büyük günahlardandır" demiştir. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Dahhâk: “Yüce Allah'ın, yapana Cehennemi reva gördüğü her türlü günah büyük günahlardandır. Aynı şekilde haddi gerektiren her türlü amel de büyük günahlardandır" demiştir. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin Şuabu'l-îman'da değişik kanallardan bildirdiğine göre İbn Abbâs'a: “Büyük günahlar yedi tane midir?" diye sorulunca: “Yetmiş kadardır" dedi. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Saîd b. Cübeyr'den bildirdiğine göre adamın biri İbn Abbâs'a: “Büyük günahlar kaç tanedir?" diye sorunca: “Yediden ziyade yediyüz kadardır, ancak bağışlanma varsa büyük günah yoktur. Günahta ısrar varsa da küçük günah yoktur" demiştir. Beyhakî'nin Şuab'da Kays b. Sa'd'dan bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Kulun ısrarla işlediği her türlü günah büyük günahtır. Kişi tövbesini yaptıktan sonra da büyük günah yoktur" demiştir. Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud, Nesâî ve İbn Ebî Hâtim, Ebû Hureyre'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Cehennemi gerektiren yedi günahtan sakının!" buyurdu. "Yâ Resûlallah! Bunlar hangileridir?" diye sorulunca da şöyle buyurdu: “Haksız yere Allah'ın haram kıldığı cana kıymak, sihirle uğraşmak, faiz yemek, yetim malını yemek, savaş anında kaçmak ve haberi olmayan evli kadınlara zina iftirasında bulunmaktır. " Bezzâr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Büyük günahlar yedi tanedir. İlki Allah'a şirk koşmaktır. Diğeri haksız yere cana kıymaktır. Diğeri faiz yemektir. Diğeri henüz büyümeden yetimin malını yemektir. Diğeri savaş anında kaçmaktır. Diğeri evli kadınlara zina iftirasında bulunmaktır. Bir diğeri de hicretten sonra bedeviler gibi çöle yerleşmektir. " Ali b. el-Ca'd, Ca'diyyât'ta Taylasa'dan bildirir: İbn Ömer'e büyük günahları sorduğumda dedi ki: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Büyük günahlar dokuz tanedir. Bunlar: Allah'a şirk koşmak, evli kadınlara zina iftirasında bulunmak, haksız yere mümin cana kıymak, savaş anında kaçmak, sihirle uğraşmak, faiz yemek, yetimin malını yemek, anne babaya asi olmak, dirilerinizin ve ölülerinizin kıblesi olan Beytu'l-Haram'ı inkar etmektir İbn Râhuyeh, Abd b. Humeyd, Buhârî, el-Edebu'l-Müfred'de, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, Kâdi İsmâil, Ahkâmu'l-Kur'ân'da sahih bir senedle Taylasa vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Ömer şöyle demiştir: “Büyük günahlar dokuz tanedir. Bunlar: Allah'a şirk koşmak, haksız yere cana kıymak, evli kadınlara zina iftirasında bulunmak, savaş anında kaçmak, faiz yemek, yetimin malını yemek, sihirle uğraşmak, dirilerinizin ve ölülerinizin kıblesi olan Mescid-i Haram'ı inkar etmek ve anne babaya kötü davranmaktır." Ebû Dâvud, Nesâî, İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim, Taberânî, Hâkim ve İbn Merdûye, Umeyr el-Leysî'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah'ın dostları, kendilerine farz kılınan beş vakit namazları eda edenler, gönül hoşluğuyla malının zekatını verenler, karşılığını Allah'tan bekleyerek oruç tutanlar ve büyük günahlardan sakınanlardır" buyurdu. Ashaptan biri: “Yâ Resûlallah! Büyüh günahlar hangileridir?" diye sorunca, Allah Resulü (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle karşılık verdi: “Bunlar dokuz tanedir. En büyükleri Allah'a şirk koşmaktır. Diğerleri haksız yere mümin bir cana kıymak, savaş zamanı meydandan kaçmak, evli ve iffetli kadına zina iftirası atmak, sihirle uğraşmak, yetim malı yemek, faiz yemek, Müslüman anne babaya asi olmak, ölüyken ve diriyken de kıbleniz olan Beytu'l-Haram'ın haramlığını helal kılmaktır." İbnu'l-Münzir, Taberânî ve İbn Merdûye, İbn Amr'dan bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Beş vakit namazını kılan ve yedi büyük günahtan sakınan kişiye, kıyamet gününde Cennet kapılarından: «Selametle içeri gir!» diye seslenilir" buyurdu. İbn Amr'a: “Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) bu yedi büyük günahı zikrettiğini işittin mi?" diye sorulunca şu karşılığı verdi: “Evet, işittim. Bunlar: Anne babaya asi olmak, Allah'a şirk koşmak, haksız yere cana kıymak, evli kadınlara zina iftirasında bulunmak, yetim malı yemek, savaş alanından kaçmak ve faiz yemektir." Ahmed, Nesâî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Hibbân ve Hâkim, Ebû Eyyûb'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah'a şirk koşmadan kulluk eden, namazlarını kılan, zekatını veren, Ramazan orucunu tutan ve büyük günahlardan sakınan kişiye Cennet vardır" buyurdu. Adamın biri: “Büyük günahlar hangileridir?" diye sorunca, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah'a şirk koşmak, haksız yere Müslüman cana kıymak ve savaş alanından kaçmaktır" karşılığını verdi. İbn Hibbân ve İbn Merdûye, Ebû Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm'dan, o babasından, o da dedesinden bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Yemen ahalisine farzları, sünnetleri ve diyetleri içeren bir mektup yazdı ve mektubu Amr b. Hazm ile birlikte onlara gönderdi. Yazdığı bu mektubun içinde şu ifadeler de vardı: “Kıyamet gününde Allah katında en büyük günahlardan sayılan günahlar; Allah'a şirk koşmak, haksız yere mümin bir cana kıymak, savaş alanından kaçmak, anne babaya asi olmak, evli kadına zina iftirasında bulunmak, sihir öğrenmek, faiz yemek ile yetim malı yemektir." Ahmed, Abd b. Humeyd, Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Enes'ten bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) büyük günahlardan bahsederken: “Bunlar Allah'a şirk koşmak, haksız yere cana kıymak ve anne babaya asi olmaktır" buyurdu. Sonra: “Ama en büyük günahın hangisi olduğunu söyleyeyim mi?" diye sordu ve şöyle devam etti: “Yalan söylemektir" veya: “Yalancı şahitliktir." Buhârî, Müslim, Tirmizî ve İbnu'l-Münzir, Ebû Bekre'den bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “En büyük günahın hangisi olduğunu söyleyeyim mi?" diye sorunca: “Tabi ki söyle yâ Resûlallah!" dedik. Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) : “Allah'a şirk koşmak ve anne babaya asi olmaktır" buyurdu. Sonra yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve: “Bilin ki en büyüklerinden biri de yalan söylemektir! Bir diğeri de yalancı şahitliktir" demeye başladı. Bunları o kadar tekrar etti ki içimizden: “Keşke sussa artık!" demeye başladık. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Amr'a içki içme konusu sorulunca şöyle demiştir: Ben de bunu Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) sorduğumda bana: "En büyük günahlardan biri ve bütün kötülüklerin anasıdır. Zira bunu içen kişi namazı bırakır, annesi, teyzesi ve halası hakkında çirkin laflar etmeye başlar" buyurdu. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs içki içmeyi en büyük günahlardan sayardı. Abd b. Humeyd ve Rüşte, îmân'da İbn Abbâs'ın azatlısı Şu'be'den bildirir: İbn Abbâs'a: “Hasan'a içki içmenin en büyük günahlardan biri olup olmadığı sorulunca bunun büyük günahlardan olmadığını söyledi" dediğimde, İbn Abbâs şu karşılığı verdi: “Hayır, öyle değil! Zira Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): «Kişi içki içtiği zaman sarhoş olur, zina eder ve namazı bırakır» buyurdu. Onun için büyük günahlardandır." Ahmed, Buhârî, Tirmizî, Nesâî ve İbn Cerîr'in İbn Amr'dan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Büyük günahlar anne babaya asi olmak" veya (tereddüt Şu'be'nindir): “Haksız yere cana kıymak ve yalan yere yemin etmektir" buyurdu. Ahmed, Abd b. Humeyd, Tirmizî, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Hibbân, Taberânî, M. el-Evsat'ta ve Beyhakî'nin Abdullah b. Uneys el-Cühenî'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “En büyük günahlar; Allah'a şirk koşmak, anne babaya asi olmak, yalan yere yemin etmektir ki kişi gerektiği zaman yenim ettiği zaman bunun içine sinek kanadı kadar yalan bulaştırırsa bu yaptığı kıyamet gününe kadar kalbinde bir leke olarak kalır. " İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, İbn Amr'dan bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “En büyük günahlardan biri de kişinin anne babasına lanet etmesidir" buyurdu. Kendisine: “Kişi anne babasına nasıl lanet eder?" diye sorulunca da: “Birinin babasına söver, o da onun babasına söverek karşılık verir. Birinin annesine söver, o da onun annesine söverek karşılık verir" karşılığını verdi. Ebû Dâvud, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Haksız yere Müslüman birinin namusuna dil uzatmak ve bir sövmeye karşılık iki sövmeyle karşılık vermek en büyük günahlardandır" buyurmuştur. Tirmizî, İbn Ebî Hâtim ve Hâkim'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : “Herhangi bir mazereti olmadan iki namazı cemederek kılan kişi en büyük günahlardan birinin kapısına gelmiş demektir" buyurmuştur. İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Ebû Mûsa: “Herhangi bir mazeret olmadan iki namazı cemederek kılmak büyük günahlardandır" demiştir. İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Hazret-iÖmer: “Herhangi bir mazeret olmadan iki namazı cemederek kılmak büyük günanlardandır" demiştir. İbn Ebî Hâtim, Ebû Katâde el-Adevî'den bildirir: Hazret-iÖmer'in bize gönderdiği mektubu okundu. İçinde: “Herhangi bir mazeret olmadan iki namazı cemederek kılmak, savaş alanından kaçmak ve dedikodu yapmak büyük günahlardandır" yazıyordu.' Bezzâr, İbn Ebî Hâtim ve Taberânî, M. el-Evsat'ta hasen bir senedle İbn Abbâs'tan bildirir: Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) büyük günahların hangileri olduğu sorulunca: “Allah'a şirk koşmak, Allah'ın rahmetinden ümit kesip azabından yana kendini emîn düşünmektir" buyurdu. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Ebi'd-Dünyâ, Tevbe'de, İbn Cerîr, İbnu'l- Münzir, Taberânî ve Beyhakî, Şuab'da İbn Mes'ûd'dan bildirir: “En büyük günahlar Allah'a şirk koşmak, Allah'ın lutuf ve rahmetinden ümit kesmek ve azabından yana kendini emîn görmektir." İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Hazret-iAli'ye: “En büyük günahlar hangileridir?" diye sorulunca: “Allah'ın azabından yana kendini emin düşünmek ve Allah'ın lütuf ile rahmetinden ümit kesmektir" dedi. İbn Cerîr hasen bir senedle Ebû Umâme'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yere yaslanmış otururken ashabı büyük günahlardan söz açtılar ve bunlar: “Allah'a şirk koşmak, yetim malı yemek, savaş alanından kaçmak, evli kadına zina iftirasında bulunmak, anne babaya asi olmak, yalan konuşmak, ganimet malına ihanet etmek, sihirle uğraşmak ve faiz yemektir" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Peki: «Şüphesiz, Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah, kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır»' âyetini nereye koyarsınız!" buyurdu. İbn Ebî Hâtim'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Edilecek vasiyette birilerine zarar vermek büyük günahlardandır" buyurmuştur. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hazret-iAli şöyle demiştir: “Büyük günahlar Allah'a şirk koşmak, haksız yere cana kıymak, yetim malı yemek, evli kadına zina iftirasında bulunmak, savaş alanından kaçmak, hicret sonrası tekrar bedevileşmek, sihirle uğraşmak, anne babaya asi olmak, faiz yemek, cemaatten ayrılmak ve bitmiş satıştan dönmektir." Bezzâr ve İbnu'l-Münzir'in zayıf bir senedle Büreyde'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “En büyük günahlar Allah'a şirk koşmak, anne babaya asi olmak, suyun fazlasını başkasından esirgemek ve damızlık hayvanı başkasına vermemektir" buyurmuştur. İbn Ebî Hâtim, Büreyde'den bildirir: “En büyük günahlar; Allah'a şirk koşmak, anne babaya asi olmak, suyun fazlasını başkasından esirgemek ve damızlık hayvanı cimri davranarak başkasına vermemektir." İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye, Hazret-i Âişe'den bildirir: “Ey Peygamber! Mü'min kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, kendi çocuklarından başkasını eşlerine, ben doğurdum diye tanıtıp iftira etmemek, hiçbir iyi işte sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek üzere geldikleri zaman, biatlarını kabul et..." âyetinde belirtilen ve kadınlardan alınan sözler büyük günahlardandır. Buhârî, el-Edebu'l-Müfred'de, Taberânî ve Beyhakî, İmrân b. Husayn'dan bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Zina eden, hırsızlık yapan ve içki içen kişi hakkında ne dersiniz?" diye sorunca, ashâb: “Allah ve Resûlü daha iyi bilir" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bunlar çirkin şeylerdir ve bunları yapan kişi cezalandırılır. Peki, en büyük günahların ne olduğunu size söyleyeyim mi? Bunlar Allah'a şirk koşmaktır ki Yüce Allah: «...Allah'a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur» buyurmuştur. Bir diğeri de anne babaya asi olmaktır. Yüce Allah bu konuda da: «...Hem bana, hem de anne ve babana şükret, dönüş yalnız banadır» buyurur." Daha sonra Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) dayandığı yerden doğruldu ve: “Bir diğeri de yalan söylemektir" buyurdu. Abd b. Humeyd, İbn Mes'ûd'dan bildirir: Yüce Allah'ın katında en büyük günahlardan biri kişinin, kendisine: “Allah'tan kork" diyen birine: “Sen kendine bakî Kimsin ki bana böyle bir şey diyorsun!" karşılığını vermesidir. İbnu'l-Münzir, Sâlim b. Abdillah et-Temmâr'den, o da babasından naklen şöyle der: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatından sonra Ebû Bekr, Ömer ve ashâbdan bazıları büyük günahlardan bahsettiler, ancak bu konuda bilgileri olmadığı için bir sonuca varamadılar. Bunun üzerine beni Abdullah b. Amr b. el-Âs'a yolladılar ve bunu sormamı istediler. Gidip sorduğumda en büyük günahın içki içmek olduğunu söyledi. Dönüp bunu dediğimde bunu kabule yanaşmadılar ve her birlikte Abdullah'ın evine gittiler. Abdullah da onlara şöyle dedi: “Bir defasında Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında İsrail oğullarından olan bir kraldan bahsettik. Bu kral bir adamı tuttu ve içki içmek ile bir adamı öldürmek veya zina etmek veya domuz eti yemek arasında bir tercihte bulunmasını istedi. Bunu yapmaması halinde de onu öldüreceğini söyledi. Adam da içki içmeyi seçti. Ancak içkiyi içitikten sonra sarhoş da olduğu için kendisine denilen bütün diğer şeyleri de yaptı. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bu konuda şöyle buyurmuştur: “İçki içen kişinin Yüce Allah kırk gün boyunca ibadetini kabul etmez. Mesanasinde az da olsa içkiden bir şey bulunan kişinin ölmesi halinde Cennet ona haram olur. İçtikten sonraki kırk gün içinde ölmesi halinde de Cahiliye ölümü üzerine ölür. " İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Taberânî ve İbn Merdûye, İbn Abbâs'tan bildirir: Büyük günahlardan biri, Allah'a şirk koşmaktır. Çünkü Yüce Allah: “...Kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar...'" buyurur. Bir diğeri de Yüce Allah'ın rahmetinden ümit kesmektir. Çünkü Yüce Allah: “...Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez" buyurur. Bir diğeri Allah'ın azabından yana emîn olmaktır. Çünkü Yüce Allah: “...Allah azabından emin olanlar, ancak zarara uğramış topluluklardır" buyurur. Bir diğeri anne babaya asi olmaktır. Çünkü Yüce Allah, bu şekilde asi olanı zorba bir asi olarak nitelendirmiştir. Bir diğeri Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymaktır. Çünkü Yüce Allah: “Kim bir mü'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır" buyurur. Bir diğeri evli kadınlara zina iftirasında bulunmaktır. Çünkü Yüce Allah: “İffetli ve mü'min kadınlara iftira atanlar; dünyada da ahirette de lanetlenmişlerdir. Üstelik onlar için büyük bir azab vardır" buyurur. Bir diğeri yetim malı yemektir. Çünkü Yüce Allah: “Yetimlerin mallarını haksız şekilde yiyenler, karınlarına ateş dolduruyorlar. Sonra da onlar alevli bir ateşe gireceklerdir" buyurur. Bir diğeri savaş alanından kaçmaktır. Çünkü Yüce Allah: “Tekrar savaşmak için bir tarafa çekilmek veya bir başka topluluğa katılmak maksadı dışında, o gün arkasını düşmana dönen kimse, Allah'dan bir gazaba uğramış olur. Onun varacağı yer cehennemdir. Ne kötü bir dönüştür!" buyurur. Bir diğeri faiz yemektir. Çünkü Yüce Allah: “Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar..." buyurur. Bir diğeri sihirle uğraşmaktır. Çünkü Yüce Allah: “Sihri satın alanların (ona inanıp para verenlerin) ahiretten nasibi olmadığını çok iyi bilmektedirler..." buyurur. Bir diğeri zinadır. Çünkü Yüce Allah: “Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah'ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar'" buyurur. Bir diğeri yalan ve günah yere yemin edenlerdir. Çünkü Yüce Allah: “Şüphesiz, Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah, kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır" buyurur. Bir diğeri ganimet malında ihanettir. Çünkü Yüce Allah: “...Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir..." buyurur. Bir diğeri farz olan zekatı vermemektir. Çünkü Yüce Allah: “O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve: «İşte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!» denilecek" buyurur. Bir diğeri yalan yere şahitlik etmektir. Bir diğeri şahitliği gizlemektir. Çünkü Yüce Allah: “...Şahitliği de gizlemeyin. Ve kim onu (şahit olduğu şeyi) gizlerse o taktirde muhakkak ki onun kalbi günahkârdır..." buyurur. Bir diğeri içki içmektir. Zira Yüce Allah içki içmeyi putlara tapmakla bir saymıştır. Bir diğeri kasıtlı bir şekilde namazı terk etmektir. Çünkü Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Namazı bilerek terk eden kişi, Yüce Allah ve Resûlünün zimmetinden çıkmış Allah'a verdiği sözü bozmuş demektir" buyurmuştur. Bir diğeri de akrabalarla bağı koparmaktır. Çünkü Yüce Allah: “...Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir ve kötü yurt (cehennem) onlarındır" buyurur. Abd b. Humeyd, Bezzâr ve Taberânî'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd'a büyük günahlar sorulunca: “Nisâ Sûresi'nin başlarından otuzuncu âyete kadar zikredilenlerdir" demiştir. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, İbn Mes'ûd'dan bildirir: Büyük günahlar Nisâ Sûresi'nin başlarından, "Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" âyetine kadar zikredilenlerdir. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İbn Mes'ûd'a büyük günahlar sorulunca: “Nisâ Sûresi'ni baştan itibaren okuyun. Otuzuncu âyete ulaşıncaya kadar yasaklanan her şey büyük günahlardandır" dedi ve: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz'" âyetini okudu. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, Nisâ Sûresi'ni baştan itibaren otuzuncu âyete ulaşıncaya kadar okudu. Sonra: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" âyetini okudu ve: “Söz konusu yasaklar sûrenin başından buraya kadar zikredilenlerdir" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr, İbrâhîm(-i Nehaî)'den bildirir: Öncekiler (Sahabe/Tâbiûn) büyük günahların, Nisâ Sûresi'nin başından, "Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" âyetine kadar zikredilen yasaklar olduğunu söylerlerdi. İbn Cerîr, İbn Sîrîn'den bildirir: Abîde'ye büyük günahları sorduğumda şöyle dedi: “Bunlar; Allah'a şirk koşmak, haksız yere Allah'ın haram kıldığı cana kıymak, savaş alanından kaçmak, haksız yere yetim malı yemek, faiz yemek ve yalan söylemektir. Ayrıca hicret ettikten sonra tekrar bedevilerin arasına katılmanın da büyük günahlardan biri olduğu söylenirdi." İbn Sîrîn'e: “Peki, ya sihir?" diye sorulunca, bühtan (yalan) pek çok kötülüğü barındırır" dedi. İbn Ebî Hâtim, Muğîre'den bildirir: “Ebû Bekr ile Ömer'e dil uzatmanın da büyük günahlardan olduğu söylenirdi." İbn Ebi'd-Dünyâ, Tevbe'de ve Beyhakî, Şuab'da Evzaî'den bildirir: “Kişinin bir günahı işleyip onu küçük görmesinin de büyük günahlardan olduğu söylenirdi." Beyhakî, Şuab'da İbn Abbâs'tan bildirir: “Bağışlanma diledikten sonra büyük günah, ısrarla işledikten sonra küçük günah olmaz." Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti: (.....) lafzıyla (.....) harfini fetha ile okumuştur. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde: “Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" âyetini açıklarken: “Yüce Allah büyük günahlardan sakınanları bağışlayacağını vaad etmiştir" demiştir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: “...Kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" âyetini açıklarken: “Küçük günahlarınızı bağışlar ve Cennette güzel bir yere yerleştiririz" demiştir. İbnu'l-Münzir ile İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: “Şerefli yerden kasıt Cennettir" derdi. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre ibn Abbâs bu âyeti: (.....) lafzıyla (.....) harfini dammeli/ötreli bir şekilde okumuştur. |
﴾ 31 ﴿