85

"Kim İyi bîr İşe aracılık ederse onun da o İşten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını verir."

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“Kim iyi bir işe aracılık ederse..." âyetini açıklarken:

“Birilerinin birilerine bir konuda aracılık etmesidir" demiştir.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, Hasan (-ı Basrî)'den bildirir: Kişi iyi bir şeyde birine aracılık ettiği zaman bu aracılığı kabul görmese dahi bunun sevabını alır. Zira Yüce Allah:

“Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur...'" buyurmuş, aracılığının kabul edilmesini şart koşmamıştır.

İbn Cerîr, Hasan (-ı Basrî)'den bildirir:

“Kişi iyi bir şeyde birine aracılık ettiği zaman aracılık ettiği şeyin faydası devam ettiği sürece ona da bundan sevap yazılır."

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: (.....) âyetini:

“Onun da bu işten bir nasibi olur" şeklinde açıklamıştır. (.....) âyetini açıklarken de:

“Kifl, günah anlamındadır" demiştir.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî ile Rabî': (.....) âyetini:

“Onun da bunda bir payı olur" şeklinde açıklamışlardır.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Zeyd:

“Kifl ile pay aynı anlamdadır" dedi ve:

“...Size rahmetinden iki kat pay versin..." âyetini okudu.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin el-Esmâu ve's- Sifât'de bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini:

“Allah her şeyi muhafaza edendir" şeklinde açıklamıştır.'

Ebû Bekr b. el-Enbârî, el-Vakf ve'l-İbtidâ'da, Taberânî, M. el-Kebîr'de ve Tastî, Mesâil'de  bildirdiğine göre Nâfi' b. el-Ezrak, İbn Abbâs'a: (.....) ifadesinin anlamını sorunca, İbn Abbâs:

“Kadir ve muktedir, anlamındadır" demiştir. Nâfi':

“Araplar öylesi bir ifadeyi bilir mi ki?" diye sorunca da İbn Abbâs şu karşılığı vermiştir:

“Evet, bilirler. Uhayhe b. el-Ensârî'nin:

"Kötü davranmaya muktedir iken

Ona karşı olan kinimden vazgeçtim " dediğini işitmedin mi?"

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, îsa b. Yunus'tan, o da İsmail'den, o da bir adamdan naklen bildirdiğine göre adamın biri Abdullah b. Revâha'ya:

“...Allah her şeyin karşılığını verir" âyetini sorunca, Abdullah:

“Yüce Allah her bir insana ameli kadarıyla rızık verir" demiştir.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) ifadesini:

“Şahit olan" şeklinde açıklamıştır.

İbn Cerîr'in başka bir vecihle bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) ifadesini:

“Şahit olan, hesaplayan, muhafaza eden" şeklinde açıklamıştır.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: (.....) ifadesini:

“Her şeye kadir olan" şeklinde açıklamıştır.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî:

“Mukît, muktedir anlamındadır" demiştir.

İbn Cerîr, İbn Zeyd'den bu yorumun aynısını zikreder.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Dahhâk:

“Mukît, rızık veren anlamındadır" demiştir.

85 ﴿