91"Hem sîzden, hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar. Eğer sizden uzak durmaz, barış teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın, rastladığınız yerde öldürün. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik." Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: “Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Bunlar Mekke'den bir topluluktur. Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) geldiklerinde ikiyüzlülükle selam verirler, Kureyşlilere gittiklerinde de putperestliğe geri dönerlerdi. Bununla da hem Müslümanlardan, hem de müşriklerden yana güven içinde olmak isterlerdi. Barışa yanaşmadıkları veya müşriklerden ayrılmadıkları sürece bunlarla savaş emredilmiştir." İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in Avfî vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Hem sizden, hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Ne zaman bir fitnenin içinden çıkmak isteseler bir daha içine düşerler. Mekke'de Müslüman olduğunu söyleyen biri görüldüğü zaman yanına değnek, taş, akrep veya bir böcek yaklaştırılıp: “Bu benim Rabbimdir!" demeye zorlanırdı." Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: “Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: Bunlar: “Yâ Resûlallah! Ne sana karşı, ne de kendi kabilemize karşı savaşırız!" diyen Tihâmeli bir kabiledir. Bu şekilde hem Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) yana, hem de kendi kavminlerinden yana güven içinde olmak istemişlerdir. Ancak Yüce Allah bu âyetle onların, ne zaman bir beladan kaçmak isteseler o belayla helak olduklarını bildirmiştir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Süddî'den bildirir: “Hem sizden, hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar..." âyetinde zikredilen kişi Nuaym b. Mes'ûd el-Eşcaî'dir. Nuaym, hem Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) hem de müşriklerden yana güven içinde olmak için iki taraf arasında söz götürüp getirirdi. Âyette bahsedilen fitneden kasıt da şirktir. İbn Cerîr ile İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebu'l-Âliye: “...Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar...'" âyetini açıklarken: “Ne zaman bir fitneye maruz kalsalar, kurtulamayıp içine gömülürler" demiştir. |
﴾ 91 ﴿