4

"(Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki:

“Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı. Onların sizin için tuttuklarından yiyin. Onu (av için) salarken üzerine Allah'ın adını anın (Besmele çekin). Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir."

Firyâbî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Taberânî, Hâkim ve Beyhakî, Sünen'de Ebû Râfi'den bildirir: Cibrîl, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gelip içeri girmek için izin istedi. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) izin verdi. Cibrîl içeri girmekte gecikince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) elbisesini üstüne alıp dışarı çıktı. Cibrîl'in kapıda durduğunu görüp:

“Sana girmen için izin verdik" buyurdu. Cibrîl:

“Verdin, ama biz içinde köpek ve resim bulunan eve girmeyiz" dedi. Baktıklarında evlerin (odaların) birinde köpek yavruları olduğunu gördüler. Sonrasında Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), bana Medine'deki bütün köpekleri öldürmemi emretti. Ben de öyle yaptım. Bazı kişiler gelip:

Resûlallah! Öldürülmesini istediğin bu köpeklerden hangilerini beslemek bize helaldir?" diye sordu. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sessiz kalınca, Yüce Allah:

“(Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki:

“Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı...'" âyetini indirdi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Eğer kişi Allah'ın ismini zikrederek köpeğini avı tutması için bırakırsa ve köpek avı yemeden getirirse kişi o avı yiyebilir" buyurdu.

İbn Cerîr, İkrime'den bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Râfi'yi köpekleri öldürmesi için göndermişti. Ebû Râfi' köpekleri öldürme işinde kenar mahallelere kadar vardı. Âsim b. Adiy, Sa'd b. Hayseme ve Uveym b. Sâide, Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip:

Resûlallah! Bu köpeklerden hangilerini beslememiz bize helaldir?" dediler. Bunun üzerine:

“(Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki:

“Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı. Onların sizin için tuttuklarından yiyin. Onu (av için) salarken üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin). Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir" âyeti nâzil oldu.'

İbn Cerîr, Muhammed b. Ka'b el- Kurazî'den bildiriyor: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), köpeklerin öldürülmesini emredince:

Resûlallah! Bu köpeklerden hangilerini beslememiz bize helaldir?" diye sordular. Bunun üzerine:

“(Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki:

“Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı. Onların sizin için tuttuklarından yiyin. Onu (av için) salarken üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin). Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir" âyeti nâzil oldu.

İbn Ebî Hâtim, Saîd b. Cübeyr'den bildirir: Tây kabilesinden olan Adiy b. Hâtim ile Zeyd b. el-Muhelhil, Allah Resûlü'ne (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip:

Resûlallah! Biz köpeklerle ve kuşlarla avlanan bir topluluğuz. Zerîh kabilesinin av köpekleri; inekleri, eşekleri ve kelerleri avlayıp öldürmektedir. Allah bize ölü etini haram kıldı. Biz ne yiyeceğiz?" deyince:

“(Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki:

“Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı..." âyeti indi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Adiy b. Hâtim et-Tâî, Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gidip köpeklerle avlanmayı sordu. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine ne cevap vereceğini bilmiyordu. Bunun üzerine:

“...Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı..."' âyeti indi.

İbn Cerîr, Urve b. Zübeyr'den o da kendisine anlatan birinden bildirir: Bedevinin biri Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) av konusunda Allah'ın haram ve helal kıldığı şeyleri sormaya gitmişti. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ona:

“Allah, sana temiz şeyleri helal, pis şeyleri de haram kılmıştır. Ancak zor durumda kalıp yemek bulamazsan o pis şeyden sana yetecek kadar yiyebilirsin" buyurdu. Bedevi:

“Helal kılacak kadar ihtiyaç sahibi olmak ve haram kılacak kadar ihtiyaçsız olmak nedir?" diye sorunca, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Eğer sana bir şey geleceğini ümid ediyorsan, ümid ettiğin şey gelene kadar (ölmüş olan) hayvanlarının eti ile yetinmeye bak. Veya beklediğin bir şey varsa o şey gelene kadar yine (ölmüş olan) hayvanlarının eti ile yetinmeye bak ve ailene de yetecek kadar yedir" buyurdu. Bedevi:

“Bana ondan yetecek miktar ne kadardır?" deyince, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Eğer ailene bir gece içerebileceğin süt bulursan, Allah'ın sana haram kılmış olduğu yiyecekten uzak dur. Eğer bulamazsan hayvanın bütün eti helaldir" buyurdu.

Taberânî, Safvân b. Umeyye'den bildirir: Urfeta b. Nehîk et-Temîmî:

Resûlallah! Ben ve ev halkım bu av ile rızıklanmaktayız. Bunda bize bir kısmet ve bereket vardır. Ancak avcılık oyalayan, Allah'ın zikrinden ve cemaat namazından alıkoyan bir şeydir. Yine de bizim buna ihtiyacımız vardır. Bunu bize helal mı haram mı kılarsın?" deyince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“Allah helal kılmıştır, ben de sana bunu helal kılıyorum. Avcılık ne güzel bir iştir. Allah da mazeretini kabul etmeye herkesten fazla layıktır. Vallahi benden önceki peygamberlerin hepsi avlanmaktaydı veya avlanmak istiyordu. Sen rızkını aramaya çıkmışken cemaat namazını kılamıyorsan, sana cemaati ve ahalisini sevmen, Allah'ın zikrini ve ahalisini sevmen, kendin ve ailen için helal rızık için çalışman yeterlidir. Bunların hepsi Allah yolunda cihad gibidir. Bilmiş ol ki, Yüce Allah'ın yardımı, salih tüccarla beraberdir.""'

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin, Sünen'de bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“...Bir de Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı... Onu (av için) salarken üzerine Allah'ın adını anın (Besmele çekin)..." âyetini açıklarken şöyle dedi:

“Burada av için eğitilen köpekler ve kuşlar kastedilmektedir, (.....) kelimesi köpek ve pars cinsinden olan hayvanlar mânâsındadır. (.....) kelimesi eğitilmiş hayvanlar mânâsındadır. Onların yakaladıkları avları yiyebilirsiniz. Eğer hayvan yakaladığı avın bir kısmını yerse o avı yeme. Hayvanı av için bırakacağın zaman Allah'ın adını zikret (Besmele çek) ve öyle bırak. Ancak bunu unutursan bir sakınca yoktur.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“...Eğitip alıştırdığınız avcı hayvanlar..." âyetini açıklarken:

“Burada kuşlar ve köpekler kastedilmektedir" dedi.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde:

“...Eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı..." âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Burada eğitilen hayvanlar kastedilmektedir. Köpeğini veya kuşunu salarken veya okunu atarken Allah'ın ismini zikredersen, hayvanın avı tutar veya öldürürse o avı yiyebilirsin."

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, Mecûsi birinin eğitmiş olduğu köpeği veya kuşu veya parsı veya kartalı alan ve onlarla avlanan Müslüman kişi hakkında şöyle dedi:

“Hayvanı ava bırakırken Besmele çekmiş olsan bile bu avı yeme. Çünkü avcı hayvan, Mecusi kişi tarafından eğitilmiştir. Yüce Allah da:

“...Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı..." buyurmaktadır.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî):

“...Eğitip alıştırdığınız avcı hayvanlar..." âyetini açıklarken:

“Burada eğitilip de avlanan köpek, pars ve benzeri şeyler kastedilmektedir" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî:

“...Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanlar..." âyetini açıklarken:

“Onlara avlanmayı Allah'ın size öğrettiği gibi öğretirsiniz" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Köpeğin eğitilmiş olmasının işareti, yakaladığı avı sahibi yanına gelinceye kadar yememesidir" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Eğer köpek avı yakalar ve ondan yerse, sen ondan yeme. Çünkü köpek onu kendisi için avlamıştır" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Adiy b. Hâtim der ki: Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem), doğan kuşunun avını sorduğumda:

“Senin için avladığını ye" buyurdu."

Buhârî ve Müslim'in bildirdiğine göre Adiy b. Hâtim der ki:

Resûlallah! Eğitilmiş köpekleri Allah'ın adını zikrederek bırakıyorum" dediğimde:

"Eğitilmiş köpeğini bıraktığın zaman Allah'ın adını zikrettiysen yakaladıklarını ye" buyurdu. "Avı öldürse de mi?" dediğimde:

“Öldürse de yel Ancak köpeğin avı yakalarken başka köpekler de karışırsa yeme. Çünkü sen sadece kendi köpeğin için Besmele çektin" buyurdu.

İbn Ebî Hâtim, Adiy b. Hâtim'den bildiriyor:

Resûlallah! Biz köpekler ve kuşlarla avlanan bir topluluğuz. Avladıklarından bize helal olan nedir?" dediğimde:

“Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu avlar helaldir. Size yakaladıkları avları Allah'ın adını anarak yiyin" buyurdu ve şöyle devam etti:

“Allah'ın adını anarak köpeğini bıraktığın zaman yakaladığı avı ye." Ona:

“Avı öldürse de mi?" dediğimde:

“Avdan yemediği takdirde öldürse de ye" buyurdu. " Resûlallah! Köpeğim başka köpeklerin arasına karışsa da mı?" diye sorduğumda:

“Avı köpeğinin yakaladığını bilinceye kadar yeme" buyurdu. "Biz okla avlanan bir topluluğuz, bize avladıklarımızdan ne helaldir?" dediğimde ise:

“Allah'ın adını zikredersen ve okun avı delerse ye" buyurdu.

Abd b. Humeyd'in, Ali b. el-Hakem'den bildirdiğine gören Nâfi' b. el-Ezrak, İbn Abbâs'a:

“Besmele çekerek köpeğimi bırakırsam ve köpek avı öldürürse onu yiyebilir miyim?" diye sorduğunda:

“Evet yiyebilirsin" dedi. Nâfi':

“Yüce Allah:

“...Ancak yetişip kesmeniz hariç..." buyurmaktadır. Sen ise: «Öldürse de ye» diyorsun" diye sorunca, İbn Abbâs şu karşılığı verdi:

“Yazık sana, ey İbnu'l-Ezrak! Eğer kedi bana bir av yakalasa ben de onu canlıyken yetişip kessem bunda bir sakınca olur muydu? Vallahi ben bu âyetin hangi köpekler hakkında indiğini biliyorum. Bu âyet Tayy kabilesinden Nebhân oğulları köpekleri hakkında inmiştir. Yazık sana, ey İbnu'l-Ezrak! Bunu böylece bil!"

Abd b. Humeyd'in, Mekhûl'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Eğitilmemiş köpeğin bir avı yakalar da o avı kesmeye yetişirsen onu ye. Eğer kesmeye yetişemezsen yeme" buyurdu.

Abd b. Humeyd'in naklettiğine göre İbn Abbâs:

“Eğer köpek avdan yerse sen yeme. Eğer (avcılık yapan) kuş avdan yerse sen de yiyebilirsin. Çünkü köpeğe vurup yemesine engel olabilirsin. Fakat kuşa engel olmaya gücün yetmez" dedi.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Urve'ye:

“Ekin kargası temiz yiyeceklerden midir?" diye sorulunca:

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu fâsık diye adlandırdıktan sonra nasıl temiz yiyeceklerden olabilir?" karşılığını verdi.

4 ﴿