13"Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler. Kendilerine öğretilen ahkâmın önemli bîr bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç» onlardan daima bîr hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever." İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Sözlerini bozmaları sebebiyle..." âyetini arkalarken: “Burada Allah'ın, Tevrat'a tabi olanlardan almış olduğu söz kastedilmektedir. Onlar bu sözü bozmuştu" dedi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: (.....) ifadesini açıklarken: “Burada sözlerini bozmaları kastedilmektedir" dedi. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde: “Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: Sözünüzü bozmaktan sakının. Yüce Allah onunla müjdeledi ve onunla ceza vaadetti. Aynı zamanda bu, Kur'ân'ın birçok âyetlerinde müjde, öğüt ve delil olarak zikredilmiştir. Akıl ve ilim sahiplerinin yanında Allah'ın büyüttüğü şeyden daha büyük bir şey yoktur. Yine Allah'ın ahdi bozmaktan dolayı vaad ettiği cezayı hiçbir günah için vaad ettiğini bilmiyoruz. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler..." âyetini açıklarken şöyle dedi: Burada Allah'ın, Tevrat'taki hükümleri kastedilmektedir. Yahudiler: “Eğer Muhammed, size kendi inancınız doğrultusunda emirler verirse yapın, bunun dışında bir şeyler emrederse ondan sakının" derlerdi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Kendilerine öğretilen ahkâmın önemli bir bölümünü de unuttular..." âyetini açıklarken: “Kitabı (Tevrat'ı) unuttular" dedi. Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: “...Kendilerine öğretilen ahkâmın önemli bir bölümünü de unuttular..."âyetini açıklarken: “Allah'ın kendilerine indirmiş olduğu kitabı (Tevrat'ı) unuttular" dedi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî: “...Kendilerine öğretilen ahkâmın önemli bir bölümünü de unuttular..." âyetini açıklarken: “Nasiplerini terk ettiler" dedi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Hasan: “...Kendilerine öğretilen ahkâmın önemli bir bölümünü de unuttular..." âyetini açıklarken: “Onlar amellerin sadece kendisiyle kabul edileceği, dinlerindeki esas şeyleri ve görevlerini unuttular" dedi. Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti açıklarken şöyle dedi: “Onlar, aralarında olan Allah'ın kitabını, onlardan almış olduğu ahdi, emrettiği şeyleri ve farzları unutup, cezaları tatbik etmez oldular. Allah'ın peygamberlerini öldürüp, kitaplarını da arkalarına attılar" dedi. İbnü'l-Mübârek ve Ahmed'in, Zühd'de bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: “Bana göre kişi bildiği bir şeyi günah işleyerek unutur" dedi. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid: “...Onlardan daima bir hainlik görürsün..." âyetini açıklarken: “Bunlar bahçelerine giren Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) öldürmek isteyen Yahudiler gibidir" dedi. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: “...Onlardan daima bir hainlik görürsün..."' âyetini açıklarken: “Burada hainlik, yalan ve fücûr kastedilmektedir" dedi. "...Yine de sen onları affet ve aldırış etme..." âyeti hakkında ise şöyle demiştir: O zaman Allah onlarla savaşmayı emretmemiş, onları affedip yaptıklarına aldırış etmemelerini emretmişti. Daha sonra: “Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe iman etmeyen, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm'ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın" âyetiyle bu hüküm neshedildi.  | 
	
﴾ 13 ﴿