82

"Yaptıklarının cezası olarak, bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar"

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Yaptıklarının cezası olarak, bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar" âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Bunlar dinlerini oyun ve eğlence edinen münafık ve kafirlerdir. Dünyada iken çok gülmelerine karşılık âhirette çok ağlayacakları bildirilmiştir."

İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“...Az gülsünler, çök ağlasınlar" âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Dünya hayatı az bir zamana tekabül eder. Bunun için dünyadayken istedikleri kadar gülsünler. Ancak dünya hayatları bitip de Allah'ın huzuruna çıktıkları zaman ardı arkası gelemeyecek bir ağlamanın içine gireceklerdir."

İbn Ebî Şeybe, Ebû Rezîn'den bu yorumun aynısını zikreder.

Buhârî, Tirmizî ve İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Benim bildiklerimi siz de bilseydiniz az güler çok ağlardınız" buyurmuştur.

İbn Merdûye, Enes'ten bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Muhammed'in nefsi elinde olana yemin olsun ki siz de benim gördüklerimi görseydiniz az güler çok ağlardınız" buyurdu. Ashab:

Resûlallah! Neler gördün ki?" diye sorduklarında, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Cennet ile Cehennemi gördüm" karşılığını verdi.

İbn Ebî Şeybe, Ahmed, Dârimî, Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce, İbn Hibbân, İbnu'l-Münzir ve İbn Merdûye'nin Enes'ten bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Benim bildiklerimi siz de bilseydiniz, az güler çok ağlardınız" buyurmuştur.

Tirmizî ile İbn Mâce, Ebû Zer'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“Sizin göremediklerinizi görüyor, duyamadıklarınızı duyuyorum. Semâ çatırdadı ki çatırdamakta haklıydı. Zira semâda bir meleğin alnını koyup secde etmediği dört parmaklık dahi boş bir yer yoktur. Vallahi benim bildiklerimi siz de bilseydiniz, az güler çok ağlardınız.' Yataklar üzerinde kadınlardan zevk almaz, kendinizi dağlara vurur Allah'a yalvarıp yakarırdiniz." Bunu işittikten sonra kesilip yok olan bir ağaç olmayı diledim.

İbn Ebî Şeybe, İbn Mâce ve Ebû Ya'lâ'nın Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Ey insanlar ağlayın! Ağlamıyorsanız ağlamaya çalışın. Zira Cehennem ahalisi öyle bir ağlar ki yaşları yanaklarında su kanalı gibi akar. Yaşları bitince de kan ağlamaya başlarlar. Sonrasında gözlerinde öyle derin yaralar açılır ki içine gemi bırakılsa yürür gider. "

İbn Ebi'd-Dünya, Sifatu'n-Nâr'da Zeyd b. Rufay'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Cehennem ahalisi Cehenneme girdiği zaman bir süre gözyaşı döküp ağlarlar. Gözyaşları bitince bir süre irin ağlarlar. Cehennem zebanileri kendilerine: «Ey günahkar insanlar! Ahalisine merhamet edilen dünyada hiç ağlamadınız. Şimdi burada sizlere bir yardımcı bulacak mısınız?» deyince, bunlar yükses sesle: «Ey Cennet ahalisi! Babalar! Anneler! Çocuklar! Mezarlarımızdan susuz olarak çıktık. Hesap için susuz bir şekilde bekledik ve şu anda da çok susamışız. Bize az bir su veya Yüce Allah'ın size ihsan ettiği nimetlerden verin» diye seslenirler. Kırk yıl boyunca bu yönde dua ederler, ama kendilerine cevap verilmez. Sonunda dualarına: «Burada kalıcısınız!» cevabı verilince her türlü hayırdan ümitlerini keserler. "

İbn Sa'd, İbn Ebî Şeybe ve Ahmed, Zühd'de bildirdiğine göre Ebû Mûsa el- Eş'arî, Basra'da insanlara bir hutbe verdi ve şöyle dedi:

“Ey insanlar! Ağlayın! Ağlamıyorsanız ağlamaya çalışın. Zira Cehennem ahalisi gözyaşları bitinceye kadar ağlarlar. Sonrasında da kan ağlamaya başlarlar ki bu kan deryasında gemiler bile yol alabilir."

Ahmed, Zühd'de Abdullah b. Amr'dan bildirir:

“Benim bildiklerimi sizler de bilseniz az güler çok ağlardınız. Herşeyi hakkıyla bilseydiniz sesiniz kesilinceye kadar bağırıp feryat eder, beliniz kırılıncaya kadar secdeden kalkmazdınız."

Ahmed, Zühd'de Ebu'd-Derdâ'dan bildirir:

“Benim bildiklerimi sizler de bilseniz az güler çok ağlardınız. Kurtulup kurtulamayacağınızı bilmeden ağlayarak kendinizi dışarıya atardınız."

82 ﴿