85

"Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler. Onların mallan ve evlatları seni imrendirmesin. Allah, bunlarla ancak, dünyada kendilerine azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını İstiyor."

Buhârî, Müslim, İbn Mâce, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh, İbn Merdûye ve Beyhakî, Delâil'de İbn Ömer'den bildirir: Abdullah b. Ubey b. Selûl öldüğü zaman oğlu Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına geldi ve babasına kefen olarak ondan gömleğini istedi. Allah Resûlü de gömleğini ona verdi. Sonra ondan babasının cenaze namazını kıldırmasını isteyince Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazını kıldırmak üzere kalktı. Ömer b. el-Hattâb Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) giysisinden tutup:

Resûlallah! Yüce Allah münafıklarının namazını kılmanı yasaklamışken sen bunun namazını mı kılacaksın?" deyince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Yüce Allah bu konuda: «Onlar için ister bağışlanma dile, ister dileme. Onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, Allah onları asla affetmeyecektir...» buyurarak beni muhayyer bıraktı. Ben de onlara yetmişten daha fazla bağışlanma dileyeceğim" karşılığını verdi. Ömer:

“Ama o bir münafıktı" dedi, fakat Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun namazını kıldırdı. Yüce Allah:

“Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resulünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler" âyetini indirince Allah Resûlü sonrasında onların namazını kıldırmaz oldu.

Taberânî, İbn Merdûye ve Beyhakî, Delâil'de İbn Abbâs'tan bildirir: Abdullah b. Abdullah b. Ubey'ye babası:

“Evladım! Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) bir giysi iste ve beni o giysiyle kefenle. Namazımı da onun kıldırmasını söyle" dedi. Abdullah da babasının ölümünden sonra Resulullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi ve:

Resûlallah! Abdullah'ın ne kadar saygın biri olduğunu biliyorsun. Kefen olarak senin giysilerinden birini istiyor. Aynı şekilde namazını da senin kıldırmanı istedi" dedi. Ömer:

Resûlallah! Yüce Allah münafıklarının namazını kılmanı yasaklamışken sen bunun namazını mı kılacaksın?" deyince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Nerede yasakladı?" diye sordu. Ömer:

“Onlar için ister bağışlanma dile, ister dileme. Onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, Allah onları asla affetmeyecektir..."buyurmadı mı?" deyince, Allah Resûlü:

“Ben de yetmişten fazla bağışlanma dileyeceğim" karşılığını verdi. Yüce Allah:

“Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler" âyetini indirince Allah Resûlü, Ömer'e haber gönderip bu âyeti ona bildirdi. Yüce Allah bu konuda yine:

“Onlara bağışlama dilesen de, dilemesen de onlar için birdir. Allah, onları asla bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, fasıklar topluluğunu doğrıı yola iletmez" âyetini indirdi.

İbnu'l-Münzir, Ömer b. el-Hattâb'tan bildirir: Abdullah b. Ubey b. Selûl ölümüne sebep olan hastalığına yakalandığı zaman Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu ziyarete gitti. Öldüğünde de onun namazını kıldırıp kabrinin başında durdu. Vallahi ölümünün üzerinden birkaç gün geçmedi ki:

“Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler" âyeti nazil oldu.

İbn Mâce, Bezzâr, İbn Cerîr, Ebu'ş-Şeyh ve İbn Merdûye, Câbir'den bildirir: Münafıkların başı Medine'de öldü. Ölmeden de cenaze namazını Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) kıldırmasını, ayrıca Allah Resulünün gömleğinin kendisine kefen yapılmasını vasiyet etti. Ölümünden sonra oğlu Allah Resûlü'ne (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi ve:

“Babam senin gömleğinle kefenlenmeyi ve namazını senin kıldırmanı vasiyet etti" dedi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) de kefen olarak ona gömleğini verdi ve namazını kıldırıp mezarının başında durdu. Bunun üzerine Yüce Allah:

“Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler" âyetini indirdi.

Ebû Ya'lâ, İbn Cerîr ve İbn Merdûye, Enes'ten bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Abdullah b. Ubey'yin cenaze namazını kıldırmak isteyince Cebrail onun giysisinden tuttu ve:

“Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler" dedi.

Ebu'ş-Şeyh, Katâde'den bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Abdullah b. Ubey'ın yanında durup onu İslam'a davet etti. Ancak Ubey kaba laflar etti ve Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) sakalından tuttu. Bunu gören Ebû Eyyûb:

“Elini Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) sakalından çek! Vallahi bana izin verse kılıcımı boynuna dayardım!" dedi. Daha sonra Abdullah b. Ubey hasta olunca Allah Resûlü'ne (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gelmesi için haber gönderdi ve gelirken kendisi için bir gömlek getirmesini istedi. Ömer:

“Vallahi o senin ziyaretine layık biri değil!" deyince, Allah Resûlü:

“Bilakis gideceğim" buyurdu. Yanına geldiğinde:

“Yahudilere olan sevgin seni helak etti" buyurdu. Abdullah:

“Beni azarlaman için değil bana bağışlanma dilemen için çağırdım" karşılığını verdi. Sonra:

“Bana gömleğini ver de ölünce kefenim olsun" deyince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) ona gömleğini verdi ve bedenine doğru okuyup üfledi. Ölünce de kabrine indi. Daha sonra Yüce Allah bu konuda:

“Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler" âyetini indirdi. Allah Resûlü'ne (sallallahü aleyhi ve sellem) ona verdiği gömlek hatırlatılınca:

“Gömleğimin ona ne faydası olacak ki? Ben onun vesilesiyle Hazrec oğullarından binden fçızla kişinin Müslüman olmasını umuyorum" buyurdu. Bu konuda da Yüce Allah:

“Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin. Allah, bunlarla ancak, dünyada kendilerine azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor" âyetini indirdi.

85 ﴿