91

"İsrailoğullarını denizden geçirdik, Firavun ve askerleri haksızlık ve düşmanlıkla ardlarına düştüler. Firavun boğulacağı anda: «İsrailoğullarının inandığından başka ilah olmadığına inandım, artık ben O na teslim olanlardanım» dedi. Şimdi mi? Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun"

İbn Ebî Hâtim, İkrime'den bildirin "Yüce Allah'ın Kitâb'ında 'Adv, Uluvv, Utuvv' ifadeleri zorbalık anlamlarında kullanılmıştır."

İbn Ebî Hâtim, Dahhâk vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirir: Mûsa ile beraber gidenlerden en sonda olanlar denizden çıkıp Firavun'la gelenlerden en sonda bulunanlar da denize girince denize kapanması emri verildi. Deniz üzerlerine kapanınca Firavun'un parmağı suyun üzerine çıktı ve:

“İsrail oğullarının iman ettiği ilaha ben de iman ediyorum" demeye başladı. Cebrâil der ki:

“Rabbimizin merhametli olduğunu bildiğim için onu bağışlamasından çekindim ve kanadımla Firavun'un üzerine bastırıp:

“Daha önce isyan etmişken şimdi mi iman ediyorsun!" dedim." Mûsa ile yanındakiler denizden çıkınca, Firavun'un kavminden şehirde kalanlar:

“Firavun ve yanındakiler boğulmadılar! Aksine denizin içinde avlanıyorlar!" demeye başladılar. Bunun üzerine denize:

“Firavun'u çıplak olarak dışarı at!" diye vahyedildi. Deniz de Firavun'u çıplak, kel ve burnu kesik bir şekilde dışarıya attı. "Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız..." âyetinde ifade edilen de budur. Arkadan geleceklerden kasıt Firavun'un boğulmadığını söyleyenlerdir. Yüce Allah onu kurtarmak için değil diğerlerine göstermek için ölü olarak denizden dışarıya çıkardı. Sonra denize içinde bulunan her şeyi dışarı atması vahyedildi. Deniz de içindekilerin tümünü sahile attı. Daha önce de deniz içinde boğulanları dışarıya atmaz, içinde bırakıp balıklara yem ederdi. Bu olaydan sonra artık deniz, içinde boğulan birini bırakmayıp su yüzüne atmaya başladı. Bu durum da kıyamete kadar devam edecektir.

Ahmed, Tirmizî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye, Yûsuf b. Mihrân vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Yüce Allah, Firavun'u suyun içinde gömdüğü zaman: «İsrail oğullarının iman ettiği ilahtan başka ilah olmadığına iman ettim» demeye başladı. Cebrail bana: «Ey Muhammed! Rahmete nail olmasından çekindiğim için ağzına denizin dibindeki çamuru nasıl tıkadığımı görmeliydin» dedi. "

Tayâlisî, Tirmizî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Hibbân, Ebu'ş- Şeyh, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî, Şuab'da Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

"Cebrail bana: «Allah'ın lütfu ve rahmetini bildiğimden, duasını tamamlamaması için Firavun'un ağzına denizin dibindeki çamuru nasıl tıkadığımı görmeliydin» dedi.

İbn Merdûye'nin İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Cebrail bana: «Allah'ın lütfü ve rahmetini bildiğimden, duasını tamamlamaması için denizin dibindeki çamuru alıp Firavun'un ağzına nasıl tıkadığımı görmeliydin» dedi."

Taberânî, el-Evsat'ta Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Cebrail bana dedi ki: «Yeryüzünde Firavun'dan daha fazla nefret ettiğim biri yoktu. Sadece ağzıyla iman etmeye çalışınca Allah'ın rahmetine nail olmaması için ağzına çamur tıkayarak suyun dibine batırmaya başladım.»"

İbn Cerîr ve Beyhakî, Şuabu'l-îman'da Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Cebrail bana dedi ki: «Ey Muhammed! Allah'ın rahmetine nail olur da bağışlanır, korkusuyla bir elimle Firavun'u suya batırmamı ve ağzına çamur tıkamamı görmeliydin.»"

İbn Merdûye, İbn Ömer'den bildirir: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu işittim:

“Cebrail bana dedi ki: Firavun, «...Sizin için benden başka bir ilâh tanımıyorum...» dediği için, aynı şekilde; «Ben, sizin en yüce Rabbinizim» dediği için Rabbinin ona duyduğu öfkeyi başka hiç kimseye duymuş değildir. Ancak boğulmak üzereyken Allah'tan yardım dilemeye başladı. Bunun üzerine Allah'ın rahmetine nail olur çekincesiyle ağzını çamurla doldurmaya başladım."

Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr:

“Firavun'un boğulduğu gün Cebrâil siyah bir sarık giymişti" demiştir.

Ebu'ş-Şeyh'in Ebû Umâme'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Cebrail bana dedi ki: «Yüce Allah'ın yarattıkları içinde, secde etmesi emredilince buna karşı çıkan îblis'ten daha çok nefret ettiğim biri yoktur. İnsanlar içinde de Firavun'dan daha çok nefret ettiğim kimse olmadı. Boğulmak üzereyken ihlas sözüne sığınıp kurtulmasından korktuğum için bir avuç çamur alıp ağzına doldurdum. Ancak Yüce Allah'ın ona benden daha fazla öfke duyduğunu gördüm. Zira Allah'ın emriyle Mikâil geldi ve ona:

“Şimdi mi? Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun" dedi.»"

İbn Ebî Hâtim, Süddî'den bildirir: Yüce Allah, Firavun'u kınamak için Mikâil'i gönderdi. Mikâil de ona:

“Şimdi mi? Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun" dedi.

İbnu'l-Münzir ve Taberânî, el-Evsat'ta Ebû Bekr es-Sıddîk'tan bildirir:

“Bana bildirilene göre Firavun'un ön dişleri dökülmüştü."

91 ﴿