17

"Rabbînden apaçık bîr delil üzerinde bulunup da onu yine kendinden bir şahid takib eden, daha önce Musa'nın bir önder ve rahmet olan kitabı (ile tasdik edilmiş) bulunan kimse (gibi). İşte bunlar ona iman ederler. Artık bu gruplardan kim onu tanımazsa bilsin ki ona vaadedilen yer ateştir. O halde bundan asla şüphen olmasın. Çünkü o, Rabbînden gelen haktır. Fakat insanların çoğu iman etmezler."

İbn Ebî Hâtim, İbn Merdûye ve Ebû Nuaym el-Ma'rife'de, Ali b. Ebî Tâlib:

“Kureyş'ten, hakkında Kur'ân'dan bir şey inmeyen kimse yoktur" deyince bir kişi:

“Senin hakkında ne nazil oldu?" diye sordu. Hazret-i Ali:

“Hûd Sûresini okumuyor musun? "Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunup da onu yine kendinden bir şahid takib eden ..." âyetindeki delile dayanan kimseden kasıt, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem); kendinden olan şahitten kastedilen kişi ise benim" cevabını verdi.

İbn Merdûye ve İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Hazret-i Ali:

“Rabbinden apaçık bir delil üzere bulunan kişi, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem); kendisinden olan şahit ise benim" demiştir.

İbn Merdûye, başka bir kanalla Hazret-i Ali'den Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Rabbinden apaçık bir delil üzere bulunan kişi benim, kendisinden olan şahit ise Ali'dir" buyurduğunu nakleder.

Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Ebu'l-Âliye, "Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunup ..." âyetinde kastedilenin Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) olduğunu söylemiştir.

Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre İbrâhim, "Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunup ..." âyetinde kastedilenin Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) olduğunu söylemiştir.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Taberânî el-Evsat'ta ve Ebu'ş-Şeyh, Muhammed b. Ali b. Ebî Tâlib'in şöyle dediğini bildirir: Babama:

“İnsanlar, "Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunup da onu yine kendinden bir şahid takib eden" âyetindeki takip eden şahidin sen olduğunu söylüyorlar" dediğimde, babam:

“Keşke ben olsaydım. Şahitten kastedilen Hazret-i Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) dilidir" karşılığını verdi.

Ebu'ş-Şeyh'in Muhammed b. Ali b. el-Hanefiyye'den bildirdiğine göre Rabbinden apaçık bir delil üzere bulunan kişi Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), kendisinden olan şahit ise dilidir.

Ebu'ş-Şeyh, İbn Ebî Necîh vasıtasıyla Mücâhid'den bildirir:

“Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunup da onu yine kendinden bir şahid takib eden ..." âyetinde, delil üzerinde olan Hazret-i Muhammed'dir. Hasan, âyette geçen şahidin dil olduğunu söylemiştir. İkrime'nin İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre ise şahit Cibril'dir. Saîd b. Cübeyr de aynı görüştedir.

Ebu'ş-Şeyh bildirdiğine göre Atâ, âyette geçen şahitten kastedilenin dil olduğunu, Cibrîl olduğunun da söylendiğini bildirir.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh ve İbn Merdûye'nin değişik kanallarla İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre âyette geçen delil üzerinde olan kişiden kastedilen Hazret-i Muhammed'dir. Şahit ise Cibrîl'dir. Cibrîl, Yüce Allah'ın Hazret-i Muhammed'e indirdiği kitabı okuyan şahittir. Hazret-i Muhammed'e Kur'ân'ı kendi diliyle okuduğu gibi Hazret-i Musa'ya da kendi lisanıyla Tevrat'ı okumuştu.

Saîd b. Mansûr, İbnu'l-Münzir, Taberânî, Ebu'ş-Şeyh ve İbn Merdûye, Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla, Ebû Mûsa el-Eş'arî'den Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyie buyurduğunu nakleder:

“Yahudi olsun Hıristiyan olsun bu ümmetten benim gönderildiğimi duyduğu halde iman etmeyen herkes cehenneme girer." Saîd der ki:

“Bu hadisi duyunca, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) söylediği her şeyin Allah'ın Kitab'ında mevcut olduğunu düşündüm ve baktığımda:

“...Artık bu gruplardan kim onu tanımazsa bilsin ki ona vaadedilen yer ateştir.." âyetini gördüm."

İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim ve Hâkim Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Yahudi olsun Hıristiyan olsun bu ümmetten benim gönderildiğimi duyduğu halde iman etmeyen herkes cehenneme girer" âyetini duyunca, bu hadisi doğrulayan âyet hangisidir? diye düşündüm. Allah'ın Resûlünden duyupta bu sözü doğrulayan bir âyetin olmadığını az gördüm. Sonunda bu sözünü tasdik eden "...Artık bu gruplardan kim onu tanımazsa bilsin ki ona vaadedilen yer ateştir..." âyetini gördüm. Âyette geçen gruplardan kasıt bütün milletlerdir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr der ki:

“Allah'ın Resulünden duyduğum her hadisi tasdik eden bir âyetin olduğunu gördüm."

İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): şöyle buyurdu:

“Muhammed'in canı kudret elinde olana yemin ederim ki, Yahudi olsun, Hıristiyan olsun bu ümmetten benim gönderildiğimi duyduğu halde iman etmeden ölen herkes cehennem ehlinden olur. "

17 ﴿