58

"Yusufun kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler, (Yusuf) onları tanıdı, onlar onu tanımıyorlardı"

İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre İbn Abbâs der ki: Hazret-i Yusuf'un kardeşleri huzuruna girdikleri zaman, Hazret-i Yusuf onları tanıdı, onlar ise kendisini tanımadılar. Hazret-i Yusuf, kralın içtiği kabını eline alıp ona vurmaya ve vurdukça da su kabından ses gelmeye başladı. Hazret-i Yusuf:

“Bu kap, sizin hakkınızda bana bilgi veriyor. Sizin, babanızdan olan Yusuf adında bir kardeşiniz var mıydı? Bu kap, babanızın onu sizden çok sevdiğini, sizin de onu götürüp bir kuyuya attığınızı, babanıza da onu kurdun yediğini söylediğinizi, Yusuf'un, üzerinde sahte kan olan gömleğini babanıza getirdiğinizi söylüyor. Bu doğru mu?" dedi. Bunun üzerine onlar birbirlerine bakıp şaşkınlık içinde:

“Bu kap sizin yaptıklarınızı söylüyor. Bütün bunları nereden biliyor?" demeye başladılar.

İbn Ebî Hâtim'in İbn Ebu'l-Celed'den bildirdiğine göre Hazret-i Yusuf kardeşlerine:

“Sizin durumunuz bana gösteriliyor. Galiba siz casussunuz" deyince, kardeşleri:

“Ey Aziz! Babamız doğru biridir ve biz dürüst bir topluluğuz. Yüce Allah, gökten inen yağmurun yeri dirilttiği gibi peygamberlerin sözleriyle kalpleri diriltir" karşılığını verdiler. Hazret-i Yusuf ise, onların bu sözüne karşılık elindeki bir kaba vurarak:

“Bu kap, sanki sizin casus olduğunuzu söylüyor" diyordu.

İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre İbn Avn der ki: Hasan(-ı Basrî)'ye:

“Sence Hazret-i Yusuf kardeşlerini tanımış miydi?" diye sorduğumda, "Hayır vallahi. Onlar, kendilerini tanıtmadan onları tanımadı" cevabını verdi.

Abdurrezzâk, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Katâde'den bildirdiğine göre (.....) âyeti:

“Onu tanımadılar" mânâsındadır.

Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Vehb (b. Münebbih) der ki:

“Hazret-i Yusuf su kabına vurup onlara kendilerinden bahsetmeye başlayınca, kardeşlerinden biri kalkıp:

“Allah için, ayıbımızı ortaya çıkarmamanı istiyoruz" dedi.

58 ﴿