68

"Sonra şöyle dedî: «Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir Kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.» Babalarının kendilerine emrettiği yerden (çeşitli kapılardan) girdiklerinde (onun emrini yerine getirdiler. Fakat bu tedbir) Allah'tan gelecek hiçbir şeyi onlardan savamazdi; ancak Yakub içindeki bir dileği açığa vurmuş oldu. Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz öğretmiştik. Fakat insanların çoğu bilmezler"

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin" âyetini açıklarken:

“Hazret-i Yâkub, çocukları için nazar değmesinden korkmuştur" dedi.

İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Muhammed b. Ka'b, "Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin" âyetini açıklarken:

“Hazret-i Yâkub, çocukları için nazar değmesinden korkmuştur" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Dahhâk, "Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin" âyetini açıklarken:

“Hazret-i Yâkub, çocukları için nazar değmesinden korktu" demiştir.

İbn Ebî Hâtim, Mücâhid'in, "Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin" âyetini açıklarken:

“Hazret-i Yâkub, onlara nazar değmesinden korktu" dediğini bildirir.

Abdurrezzâk, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Katâde, "Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin" âyetini açıklarken:

“Hazret-i Yâkub'un oğullarına güzellik verilmişti bu sebeple onlara insanların nazarlarının değmesinden korktu" demiştir.

Saîd b. Mansûr, İbnu'l-Münzir ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre İbrahim en-Nehaî "Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin" âyetini açıklarken:

“Hazret-i Yâkub, Hazret-i Yusuf'un, kardeşiyle (Bünyamin) tek başınayken buluşması için oğullarının ayrı kapılardan girmesini istedi" demiştir.

İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in Mücâhid'den bildirdiğine göre Hazret-i Yâkub, oğullarına nazar değmesinden korktuğu için, kendilerine, "Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin" demiştir.

İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Katâde, "Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz öğretmiştik" âyetini açıklarken şöyle dedi:

“O, bildiğiyle amel eden kişidir. Bildiğiyle amel etmeyen kişi âlim sayılmaz"

68 ﴿