4"Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır." İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, "Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır" âyetini açıklarken şöyle dedi: “Burada, güzel ve verimli olup Rabbinin izniyle ürün veren toprak ve yanıbaşında olan kötü, tuzlu olup bitkinin bitmediği toprak kastedilmiştir. Bunların toprağının aynı olmasına rağmen, birinden tuzlu su diğerinden tatlı su çıkmaktadır. Bu sebeple biri diğerine üstün tutulmuştur." İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs der ki: “Yeryüzünde, semadan inen su dışında su yoktur. Suyun tadını değiştiren, yeryüzündeki damarlardır. Tuzlu suyun tatlı olmasını isteyen, yerdeki suyu buharlaştırsın." İbn Cerîr ve Ebu'ş-Şeyh'in Mücâhid'den bildirdiğine göre "Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır.." buyruğundaki toprak parçalarından kastedilen, çorak toprak, verimli toprak, tuzlu toprak ve temiz (tuzsuz) topraktır. İbn Cerîr ve Ebu'ş-Şeyh, Katâde'nin, "Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır..." âyetinin, birbirine komşu ve yakın olan kasabalar mânâsında olduğunu söylediğini bildirir. Ebu'ş-Şeyh'in Hasan(ı Basrî)'den bildirdiğine göre "Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçlan vardır..." buyruğundaki toprak parçalarından kastedilen, Fâris, Ehvâz, Küfe ve Basra'dır. İbn Cerîr, İbn Abbâs'ın, "Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır" âyetini açıklarken şöyle dediğini bildirir: “Topraklar, yanyana olup aynı sudan sulanmalarına rağmen biri tatlı ürün verirken, diğeri ekşi ürün verir." İbn Cerîr ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr, "Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçlan vardır..." âyetini açıklarken şöyle dedi: “Aynı toprakta, erik, armut, beyaz ve siyah üzüm yetişmekte, biri diğerinden daha fazla ürün vermekte, bazısı tatlı bazısı ekşi, bazısı bazısından daha üstün olabilmektedir." Firyâbî, Saîd b. Mansûr, İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh ve İbn Merdûye'nin Berâ b. Âzib'den bildirdiğine göre âyette geçen kelimesi aynı kökten olmasına rağmen (tadı ve rengi) değişik olan meyveler mânâsındadır. (.....) ise tek başına (bir çeşit) çıkan meyvedir. Bir lafızda, ise (.....) başka bir hurma ağacına yapışık olan hurma ağacıdır. (.....) ise ayrı ayrı olan hurma ağaçlarıdır. İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre (.....) kelimesi aynı kökte olan (değişik tattaki) hurma ağaçları mânâsındadır. (.....) ise ayrı ayrı olan hurma ağaçları mânâsındadır. İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in. bildirdiğine göre Mücâhid, "Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır" âyetini açıklarken şöyle dedi: “Bu toprak parçalarının güzeli verimli olanı, pis olanı ise çorak olanıdır. Bu toprak parçalarında bahçeler vardır. Bu bahçelerdeki hurma ağaçları semadan inen suyla sulanmalarına rağmen bazılarının bir kökünde iki veya daha çok ağaç, bazılarının ise her kökünde bir ağaç vardır. Âdemoğullarının babalarının bir olmasına rağmen hem iyileri, hem de kötüleri olduğu gibi hurma ağaçlarının da kökleri bir olmasına ve aynı suyla sulanmalarına rağmen tatları değişiktir. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnü'l-Münzir'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr, (.....) âyetinin, bir arada olan ve bir arada olmayan mânâsında olduğunu söyledi. "Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız..." buyruğunda kastedilen yemişler, beyaz, siyah ve kırmızı üzüm, beyaz ve siyah incir kırmızı ve sarı hurmadır. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Hasanlı Basrî), bu âyet hakkında der ki: “Bu, Yüce Allah'ın, Âdemoğullarının kalbine verdiği bir misaldir. Yeryüzü Yüce Allah'ın elinde bir parçaydı, onu açıp yaydı ve yeryüzü birbirine komşu toprak parçaları oldu. Yeryüzüne semadan su iner, bu toprak parçalarının bazısının çiçekleri, meyveleri ağaçları ve bitkileri ortaya çıkar ve bu yer, ölüyken diri olur. Bazı toprak parçalarının ise çoraklığı, tuzu ve pisliği ortaya çıkarır. Halbuki iki kısım da, aynı su ile sulanmaktadır. Eğer sü bazı kimselerin dediği gibi tuz olsaydı, bu tuzlu (çorak) kısmın sudan olduğu iddia edilecekti. İşte insanlar da böyledir. Hepsi Adem'den yaratılmıştır. İnsanlara gökten hatırlatma, mucize ve öğütler inmiştir. Bazı kalpler rikkate gelmiş, korkmuş ve Allah'a kulluk etmiştir. Bazı kalpler de katılaşmış, oyun ve eğlenceye dalmıştır." Hasan der ki: “Vallahi, Kur'ân ile beraber olan kişi, onun yanından kalkarken ya fazlalıkla veya eksiklikle kalkar. Yüce Allah: “Kur'ân'dan inananlara rahmet ve şifa olan şeyler indiriyoruz. O, zalimlerin ise sadece kaybını artırır" buyurmaktadır. Abdurrezzâk ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde der ki: (.....) aynı kökten çıkan iki veya üç hurma ağacıdır. Bir adamın bana bildirdiğine göre Hazret-i Ömer ve Hazret-i Abbâs münakaşa ettiler ve Hazret-i Abbâs, Hazret-i Ömer'e ağır konuştu. Bunun üzerine Hazret-i Ömer Resulullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip: “Ey Allah'ın Resûlü! Abbas'ı görmüyor musun? Bana şöyle şöyle yaptı, ben ona karşılık vermek istedim, ama senin yanındaki konumunu hatırlayınca karşılık vermekten vaz geçtim" dedi. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah sana merhamet etsin. Kişinin amcası babası gibidir" buyurdu. Abdurrezzâk ve İbn Cerîr'in Mücâhid'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):"Abbas ile (ona eziyet etmek suretiyle) bana eziyet etmeyiniz. O bana atalarımdan miras kalandır. Kişinin amcası da babası gibidir" buyurdu. İbn Cerîr'in Atâ ve İbn Ebî Muleyke'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hazret-i Ömer'e: “Ey Ömer! Kişinin amcasının babası gibi olduğunu bilmiyor musun?" buyurdu. Hâkim ve İbn Merdûye'nin Câbir'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey Ali! İnsanlar değişik ağaçlardandır, ben ve sen ise aynı ağaçtanız" buyurduktan sonra: “Yeryüzünde birbirine komşu toprak parçaları, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır" âyetini okudu. Hâkim'in Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), bu âyeti (.....) şeklinde (.....) harfiyle okumuştur. Tirmizî, Bezzâr, İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir, Ebu'ş-Şeyh ve İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), "(Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız" âyeti hakkında: “Dakel (kötü değersiz) hurma, Fârisî (kaliteli) hurma, tatlı ve ekşi hurma kastedilmiştir" buyurdu. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, "(Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız" âyeti hakkında: “Bu hurmaların bazısı ekşi, bazısı tatlı, bazısı değersiz, bazısı da Fârisî (kaliteli) hurmadır" demiştir. Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Mücâhid, "(Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız" âyeti hakkında: “Bu hurmaların bazısı ekşi, bazısı tatlı, bazısı acı, bazısı ekşidir. Aynı şekilde, Ademoğullarının da, babaları bir olmasına rağmen kimi mümin, kimi de kafirdir" demiştir. |
﴾ 4 ﴿