16

"De kl: «Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?», «Allah'tır» de. «Onu bırakıp, kendilerine bir fayda ve zararı olmayan dostlar mı edindiniz?» de. «Kör ile gören bir olur mu? Veya karanlıkla aydınlık bir midir?» de. Yoksa Allah'a, Allah gibi yaratması olan ortaklar buldular da, yaratmaları birbirine mi benzettiler? De ki; «Her şeyi yaratan Allah'tır. O, her şeye üstün gelen tek Tanrı'dır.»"

İbn Merdûye'nin Enes'ten bildirdiğine göre:

“Ey Allah'ın Resûlü! Senin yanında bir haldeyken, yanından ayrılınca başka bir halde oluyoruz. Bunun nifak olmasından korkuyoruz" denilince, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Rabbinizle aranız nasıl?" karşılığını verdi. Sahabe:

“O, gizlide de açıkta da Rabbimizdir" deyince, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Peygamberinizle aranız nasıl?" diye sordu. Sahabe:

“Sen, gizlide de açıkta da peygamberimizsin" karşılığını verince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“O zaman benden ayrıldığınız zamanki haliniz nifak değildir" buyurdu.

Ebu'ş-Şeyh'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre âyette geçen kör ve görenden kastedilen mümin ve kafirdir.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid, "Kör ile gören bir olur mu? Veya karanlıkla aydınlık bir midir?, de" âyetini açıklarken şöyle dedi:

“Kör ve görenden kastedilen kafir ve mümindir. Karanlık ve aydınlıktan kasıt ise hidayet ve dalalettir."

İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in Mücâhid'den bildirdiğine göre, "Yoksa Allah'a, Allah gibi yaratması olan ortaklar buldular da, yaratmaları birbirine mi benzettiler?" buyruğuyla, müşriklerin putlar(ın yaratıcılığımdan şüphe ettiklerini bildirmiştir.

İbn Cerîr'in Mücâhid'den bildirdiğine göre, "Kör ile gören bir olur mu?"buyruğundaki kör ile gören, örnek olarak verilmiştir.

Ebû Ya'lâ, İbnü'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc, "Yoksa Allah'a, Allah gibi yaratması olan ortaklar buldular da, yaratmaları birbirine mi benzettiler" âyetini açıklarken şöyle dedi: Leys b. Ebî Süleym, Ebû Muhammed'den, o Huzeyfe b. el-Yemân'dan, o da Ebû Bekr'den —ki Huzeyfe bu hadisi Hazret-i Ebû Bekr ile beraber Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) dinlediği gibi, Hazret-i Ebû Bekr de kendisine anlatmış olabilir— bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Şirk sizin aranızda karıncanın yürüyüşünden daha gizlidir" buyurunca, Hazret-i Ebû Bekr:

“Ey Allah'ın Resûlü! Şirk, Allah'tan başkasına ibadet etmekten veya Allah ile beraber başkasına dua etmekten başka bir şey mi?" dedi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Annen seni kaybetsin! Şirk sizin aranızda karıncanın yürüyüşünden daha gizlidir. Sana, şirkin küçüklerini de büyüklerini de -veya küçüğünü de büyüğünü- de giderecek bir söz öğreteyim mi?" diye sorunca, Hazret-i Ebû Bekr:

“Evet" karşılığını verdi. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“Her gün üç defa şöyle dersin: «Allahım! Bilerek Sana ortak koşmaktan Sana sığınırım. Bilmeden ortak koştuğumdan da Senden bağışlanma dilerim.» Şirk, «Bana Allah ve falan kişi verdi» demendir. Ortak koşmak ise kişinin: «Eğer falan olmasaydı, falan kişi beni öldürürdü» demesidir."

Buhârî el-Edebu'l-Müfred'de, Mâ'kil b. Yesâr'ın şöyle dediğini bildirir: Hazret-i Ebû Bekir'le Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gittiğimde, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Ey Ebû Bekr! Şirk sizin aranızda karıncanın yürüyüşünden daha gizlidir" buyurdu. Hazret-i Ebû Bekr:

“Şirk, Allah ile beraber başka bir ilah edinmekten başka bir şey midir?" diye sorunca, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“Nefsim elinde olana yemin ederim ki, şirk sizin aranızda karıncanın yürüyüşünden daha gizlidir. Sana, söylediğin takdirde şirkin azının da çoğunun da gideceği bir şeyi bildireyim mi? «Allahım! Bilerek Sana ortak koşmaktan Sana sığınırım. Bilmeden ortak koştuğumdan da Senden bağışlanma dilerim» de. "

16 ﴿