17

"Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir. Onu yudumlamaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir"

Ahmed, Tirmizî, Nesâî, İbn Ebi'd-Dünyâ Sıfatu'n-Nâr'da, Ebû Ya'lâ, İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Taberânî, Ebû Nuaym el-Hilye'de, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî el-Ba's ve'n-Nuşüfda, Ebû Umâme'den, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem), "Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir. Onu yudumlamaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir" âyeti hakkında şöyle dediğini bildirir:

“İrinli su, ağzına yaklaştırılacak ve ondan tiksinecekür. Kendisine yaklaştırıldığında yüzünü yakıp kavuracak ve başının derisi düşecektir. Onu içtiği zaman bağırsakları kopup makadından çıkacaktır. Yüce Allah: «Ateşte temelli kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimseler» ve «(Susuzluktan) imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri» buyurmaktadır. "

İbn Ebî Şeybe'nin İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre (.....) âyetinden kasıt, kâfirin derisi ve etinin arasından akacak olan sıvıdır.

Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim'in İkrime'den bildirdiğine göre (.....) âyetinden kasıt, irin ve kandır.

İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir ve Beyhakî'nin el-Ba's ve'n- Nuşûr'da, Mücâhid'den bildirdiğine göre (.....) âyetinden kasıt, kan ve irindir.

Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Katâde'den bildirdiğine göre (.....) âyetinden kasıt, kâfirin eti ve derisinin arasından akacak olan sıvıdır.

İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî) der ki:

“Eğer cehennem irininden bir kova gökten sarkıtılsaydı, yeryüzü halkı onun kokusunu hisseder ve bu koku onlara dünyayı bozardı."

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, "Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir" âyetini açıklarken şöyle dedi:

“Ona her yönden gelecek olan azabın çeşitleridir. Şayet ölecek olsa onlardan ölümün gelmeyeceği hiç bir çeşidi yoktur. Fakat onlar ölmeyecektir. Çünkü Allah onların ölümlerine hükmetmemiştir."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid, "Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir" âyetini açıklarken şöyle dedi:

“Canı boğazına takılır, ama ne ölmesi için ağzından çıkabilir, ne de rahatlaması için tekrar içine dönebilir."

İbnü'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Meymûn b. Mihrân, "Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir" âyetini açıklarken:

“Ölüm ona her kemik, damar ve sinirden gelir" demiştir.

Ebu'ş-Şeyh'in el-Azame'de bildirdiğine göre Muhammed b. Ka'b, "Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir" âyetini açıklarken:

“Ölüm ona her organ ve eklemden gelir" demiştir.

İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnü'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbrâhim et-Teymî, "Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir" âyetini açıklarken:

“Ölüm ona bedenindeki her saç dibinden gelir ve onun için devamlı bir azab vardır" demiştir.

İbnü'l-Münzir'in Fudayl b. İyâd'dan bildirdiğine göre âyette geçen şiddetli azabdan kasıt, nefes almalarının önlenmesi ve nefeslerinin içinde tutulması demektir.

17 ﴿