14"O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O'nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir" İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Matar deniz yolculuğunda bir mahzur görmez ve: “Allah, Kur'ân'da denizi ancak hayırla andı" derdi. Abdurrezzâk'ın bildirdiğine göre İbn Ömer, savaş, hac ve umre için olan yolculuk dışındaki deniz yolculuğunu sevmezdi. Abdurrezzâk'ın, Alkame b. Şihâb el-Kureşî'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Benimle beraber savaşmaya yetişmeyen kişi denizde savaşsın. Zira denizde bir gün savaşmanın sevabı, karada bir ay savaşmanın sevabı kadardır. Denizde öldürülen kişinin sevabı karada öldürülen kişinin sevabının iki katıdır. Deniz dalgalarında sallanan kişi de, kanı üzerinde (yerde) sürüklenen kişi gibidir. Ümmetimden şehitlerin en hayırlısı Kif ashabıdır" buyurdu. Ashâb: “Yâ Resûlallah! Kif ashabı kimlerdir" diye sorunca: “Gemileri Allah yolunda yan yana seyir eden kişilerdir" karşılığını verdi. İbn Ebî Hâtim ve Hatîb, Abdullah b. Amr b. el-Âs vasıtasıyla Ka'bu'l- Ahbâr'dan bildiriyor: Allah batıdaki denizi yarattığı zaman ona: “Seni en güzel bir şekilde yarattım ve suyunu bol kıldım. Beni tekbir, tehlil, tesbih ederek hamd eden kullarımı senin üzerinde taşıyacağım. Onlara nasıl davranacaksın?" buyurunca, batı denizi: “Onları batıracağım" dedi. Bunun üzerine Yüce Allah: “Ben onları avucumda taşıyacağım ve gücünü kıyılarında kılacağım" buyurdu. Sonra doğu denizine: “Seni en güzel bir şekilde yarattım ve suyunu bol kıldım. Beni tekbir, tehlil, tesbih ederek hamd eden kullarımı senin üzerinde taşıyacağım. Onlara nasıl davranacaksın?" buyurunca, doğu denizi: “Onları üstümde ve içimde taşıyacağım" karşılığını verdi. Bunun üzerine Yüce Allah ona süs, av ve güzel bir koku verdi. Bezzâr'ın Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Yüce Allah batı ve doğu denizini konuşturdu. Batı denizine: «Kullarımdan bazı kişileri üzerinde taşıyacağım. Onlara nasıl davranacaksın?» buyurunca batı denizi: «Onları batıracağım» dedi. Bunun üzerine Yüce Allah ona: «Gücün kıyılarında olsun» buyurup onu avdan ve süsten mahrum kıldı. Sonra bu doğu denizini konuşturup: «Kullarımdan bazı kişileri üzerinde taşıyacağım. Onlara nasıl davranacaksın?» diye sordu. Doğu denizi: «Onları ellerimde taşırım ve onlara annenin yavrusuna şefkatli olması gibi olurum» cevabını verince, Yüce Allah mükâfat olarak ona süsü ve avı verdi. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: “O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir..." âyetini açıklarken: “Burada taze etten kasıt balıklar, süsten kasıt da incilerdir" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: “... O, taze et yemeniz... için denizi sizin hizmetinize verendir..." âyetini açıklarken: “Burada balıklar ve içinde bulunan hayvanlar kastedilmektedir" dedi. İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Katâde'ye: “Adamın biri hanımına: “Eğer et yersen sen boşsun" demişti. Bu kişinin hanımı balık yedi. Bunun durumu nedir?" diye sorulunca Katâde şu karşılığı verdi: “Hanımı boş olmuştur. Zira Yüce Allah: «O, taze et yemeniz... için denizi sizin hizmetinize verendir» buyurmaktadır." İbn Ebî Şeybe, Atâ'dan bildiriyor: “Şart yerine geldi. Çünkü Yüce Allah: «O, taze et yemeniz... için denizi sizin hizmetinize verendir» buyurmaktadır" dedi. İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Ebû Cafer: “Zinet eşyasının zekatı yoktur" dedi ve: “...Takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir.." âyetini okudu. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün..." âyetini açıklarken: “Gemilerin akıp gittiğini görürsün" dedi. İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: “...Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün..." âyetini açıklarken: “Gemiler rüzgarı yarıp gider. Rüzgarı da ancak büyük gemiler yarıp gider" dedi. İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İkrime: “...Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün..." âyetini açıklarken: “Geminin göğsüyle suyu yardığını görürsün" dedi. İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Dahhâk: “...Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün..." âyetini açıklarken: “İki gemi karşı karşıya (ters yönde) bir rüzgarla yol katederler" dedi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: “...Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün..." âyetini açıklarken: “İki gemi bir rüzgarla karşı karşıya (her biri bir yöne) giderler" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: “...Lütfundan nasip aramanız..." âyetini açıklarken: “Nasip aramaktan kasıt, ticaret yapmaktır" dedi. |
﴾ 14 ﴿