111"«Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun» de ve tekbir getirerek O nun şanını yücelt!" İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Muhammed b. Ka'b el- Kurazî der ki: Yahudiler ve Hıristiyanlar: “Allah oğul edindi" dediler. Araplar ise: “Emrindeyim, Senin hiçbir ortağın yoktur. Senin bir ortağın (Hubel) vardır. Ancak sen onun da, mülkünün de sahibisin" dediler. Dininden dönenler ve Mecusiler: “Allah'ın dostları olmasaydı Allah zelil olurdu" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah: “Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun..." buyurmuştur. İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: “Acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun..." âyetini açıklarken: “Allah kimseyle anlaşma yapmamış ve kimsenin desteğine ihtiyaç duymamıştır" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Muhammed b. Ka'b el-Kurazî: “...O'nun şanını yücelt" âyetini açıklarken: “Ey Muhammed! Müşriklerin dediği gibi olmadığını göstermek için sen onu yücelt, mânâsındadır" dedi. Ahmed ve Taberânî'nin Muâz b. Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt!" âyeti, izzet âyetidir" buyurdu. Ebû Ya'la ve İbnu's-Sünnî'nin bildirdiğine göre Ebû Hureyre der ki: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber (evden) el ele çıkıp gittik. Üstü başı dağınık bir kişinin yanına geldiğinde, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey filan! Sana ne oldu ki bu durumdasın?" diye sordu. Adam: “Hastalık ve fakirlik beni bu duruma getirdi" karşılığını verdi. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Sana hastalık ve fakirliğini giderecek bazı kelimeler öğreteyim mi? Her zaman diri olan ve ölmeyen Allah'a tevekkül ettim. «Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt» de" buyurdu. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir daha bu kişinin yanına geldiğinde durumu düzelmişti. Ona: “Durumun nasıl?" diye sorunca, adam: “O zamandan beri bana öğrettiğin sözleri söylüyorum" karşılığını verdi. el-Ferecfte İbn Ebi'd-Dünyâ ve el-Esmâ ve's-Sıfât'ta. Beyhakî'nin İsmâil b. Ebî Fudeyk'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur. "Ne zaman bir sorunum olduysa mutlaka Cibrîl bana görünüp: «Ey Muhammed! "Her zaman diri olan ve Ölmeyen kişiye tevekkül ettim. "Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt..."» der." İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde der ki: Bize bildirilene göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ailesinden büyüğe de, küçüğe de: “Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da İhtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt de" âyetini öğretirdi. Abdurrezzâk'ın Musannef’te bildirdiğine göre İkrime b. Ebî Ümeyye: “Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hâşim oğullarının çocukları konuşmaya başladığı zaman onlara bu âyeti öğretir ve yedi defa okuturdu" dedi. İbn Ebî Şeybe'nin Musannef’te Abdülkerîm vasıtasıyla bildirdiğine göre Amr b. Şuayb der ki: Abdulmuttalib oğullarının çocukları konuşmaya başladığı zaman onlara: “Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt de" âyetini öğretir ve yedi defa okuturdu. İbnu's-Sünnî, Amelu'l-Yevm ve'l-Leyle'de Amr b. Şuayb vasıtasıyla babasından, o da dedesinden aynısını bildirir. İbnü's-Sünnî ve Deylemî, Hazret-i Fâtıma'dan bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana şöyle buyurdu: “Yatağına girdiğin zaman: «Kâfi olan Allah'a hamd olsun. Yüce olan Allah'ı bütün eksikliklerden tenzih ederim. Allah bana kâfidir. Allah dilediği şeyi yapar. Allah dua edenin duasını işitip kabul edendir. Allah'tan kaçıp sığınacak bir sığınak ve Allah'ın ötesinde sığınacak başka bir yer yoktur. "İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir." "Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt"» de. Müslüman kişi uyku zamanında bu âyetleri okuduktan sonra şeytanların ve vahşi hayvanların arasında uyuşa bile ona bir zarar veremezler. " İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Bütün Tevrat, İsrâ Süresindeki on beş âyetten ibarettir" dedi ve: “Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah'a hamd olsun" de ve tekbir getirerek O'nun şanını yücelt de" âyetini okudu. |
﴾ 111 ﴿