19

"(Orada olsaydın) güneş doğduğunda onun; mağaralarının sağ tarafına meylettiğini, batarken de onlara dokunmadan sol tarafa gittiğini görürdün. Kendileri ise mağaranın geniş bîr yerinde idiler. Bu, Allah'ın mucizelerindendîr. Allah, kime hidayet ederse işte o, doğru yolu bulandır. Kimi de şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın. Kendileri uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmakta idi. Eğer onların durumlarına muttali olsa idin dönüp onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı. Böylece biz, birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık. İçlerinden biri: «Ne kadar kaldınız?» dedi. (Bir kısmı) «Bir gün, ya da bir günden az», dediler. (Diğerleri de) şöyle dediler: «Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; (şehir halkından) hangisinin yiyeceği daha temiz ve lezzetli ise ondan size bir rızık getirsin. Ayrıca, çok nazik davransın (da dikkat çekmesin) ve sizi hiçbir kimseye sakın sezdirmesin.»"

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: ifadesini açıklarken: "Meyletmek mânâsındadır" dedi. (.....) ifadesi hakkında ise: "Bırakır mânâsındadır" dedi.

İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) ifadesini açıklarken: "Onları terk eder (dokunmadan geçer) mânâsındadır" dedi. (.....) âyeti hakkında ise: "Mağaranın içindeydiler mânâsındadır" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: (.....) âyetini açıklarken: "Yan tarafta tenha bir yerde idiler mânâsındadır" dedi.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Ebû Mâlik: (.....) âyetini açıklarken: "Yan tarafta idiler mânâsındadır" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Kendileri uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırdın..." âyetini açıklarken: "Ey Muhammed! Bu onların birinci uyku durumudur, mânâsındadır" dedi. "Onları sağa sola çevirirdik..." âyeti hakkında ise: "Bu da ikinci uykularıdır. Onlar yılda bir defa çevrilirlerdi" dedi.

İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Onları sağa sola çevirirdik..." âyetini açıklarken: "Onlar altı ay bir taraflarına, altı ay diğer taraflarına çeviriyorduk, mânâsındadır" dedi.

İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû İyâd: "Onları sağa sola çevirirdik..." âyetini açıklarken: "Yılda iki defa çevrirdik, mânâsındadır" dedi.

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "...Çevirirdik.." ifadesini açıklarken: "Bu dokuz yıl içinde olmuştur. Diğer yıllarda olmamıştır" dedi.

Saîd b. Mansûr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: "...Onları sağa sola çevirirdik..." âyetini açıklarken; "Yer onların etlerini yemesin diye çevrilirlerdi" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "...Köpekleri..." ifadesini açıklarken: "Köpeklerinin adı Kutmûr'dur" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "Ashâb-ı Kehf'in köpeklerinin adı Kıtmîr'dir" dedi.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc der ki: İlim ehlinden bir kişiye: "Onların köpeği aslan mıdır?" dediğimde: "Allah'ın hayatına yemin ederim ki, aslan değildi. Fakat o kendileriyle beraber evlerinden çıkan Kutmûr adında kırmızı bir köpektir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Kesîr en-Nevvâ': "Ashâb-ı Kehf'in köpeği sarı bir köpekti" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in, Süfyân vasıtasıyla bildirdiğine göre Kûfe'de kendisine Ubeyd denilen bir kişi vardı. Ona hiç yalan isnâd edilmiş değildi. Bu kişi: "Ben Ashâb-ı Kehf'in köpeğinin sanki yün elbise gibi kırmızı olduğunu gördüm" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in, Cerîr vasıtasıyla bildirdiğine göre Ubeyd es-Sevvâk: "Ben, Ashâb-ı Kehf'in köpeğini gördüm. O, küçük ve kısa idi. O ellerini mağara kapısının ön tarafına uzatmıştı. O şöyle şöyle kulaklarını oynatıyordu" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Abdullah b. Humeyd el-Mekkî: "...Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmakta idi..." âyetini açıklarken: "O, rızkını ön ayaklarını yalamakta buldu" dedi.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in değişik kanallarla bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) ifadesini açıklarken: "Burada (mağara kapısının) önü kastedilmektedir" dedi.

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) ifadesini açıklarken: "Burada (mağaranın) kapısı kastedilmektedir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Atâ': (.....) ifadesini açıklarken: "Burada mağara kapısının önü kastedilmektedir" dedi.

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: ifadesini açıklarken: "Burada yüksek yer kastedilmektedir" dedi.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "...Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış yatmakta idi..." âyetini açıklarken: "Mağara kapısında onlar için nöbet tutuyordu" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Şehr b. Havşeb der ki: Benim eskiden cesur bir dostum vardı. O mağaraya uğradı ve: "İçeri girip onlara bakacağım" dedi. Ona: "Yapma, sen: «Eğer onların durumlarına muttali olsa idin dönüp onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı» âyetini okumuyor musun?" denildi. O bunu kabul etmedi ve içeri girdi. Ancak gözleri beyazlaşıp saçları değişmişti. Ondan sonra insanlara: "Onlar yedi kişiydiler" derdi.

Saîd b. Mansûr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Hangisinin yiyeceği daha temiz ve lezzetli ise..." âyetini açıklarken: "Burada caiz olan boğazlama kastedilmektedir. Çünkü tâğutlara (putlara) kurbanlar keserlerdi" dedi.

İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Hangisinin yiyeceği daha temiz ve lezzetli ise..." âyetini açıklarken: "Burada temiz yiyecek kastedilmektedir. Çünkü o zamanlar domuz keserlerdi" dedi.

19 ﴿