59"İnsanlara hidayet geldikten sonra onların inanmalarına ve Rab'lerinden mağfiret dilemelerine, ancak, öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesi, ya da kendilerine azabın göz göre göre gelmesi (yönündeki beklentileri) engel olmuştur. Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkâr edenler ise, hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler. Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar. Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar. Bununla beraber, Rabbin mağfiret ve merhamet sahibidir. Eğer onları, yaptıklarından dolayı hemen hesaba çekmek isteseydi, azaba uğratmakta acele ederdi. Ama onların bir vâdesi vardır. Ondan kaçıp sığınacak yer bulamazlar. İşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler. Helâk edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik." İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "...Öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesi..." âyetini açıklarken: "Burada kendilerinden öncekilerin başlarına gelen ceza kastedilmektedir" dedi. İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid bu âyeti: (.....) şeklinde okudu ve: "Burada azabın karşıdan görünmesi kastedilmektedir" dedi. İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini açıklarken: "Burada ani olarak gelecek bir azap kastedilmektedir" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti: (.....) şeklinde okudu ve: "Burada azabın göz göre göre gelmesi kastedilmektedir" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre A'meş: (.....) ifadesini açıklarken: "Kubulen ifadesi açıkça mânâsındadır" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: "Kendilerine azabın göz göre göre gelmesi..." âyetini açıklarken: "Onlar azabın karşılarından gelişini seyredecektir" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir..." âyetini açıklarken: "Geçmişte işlemiş olduğu bir çok günahı unutması kastedilmektedir" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini açıklarken: "Burada işledikleri ameller kastedilmektedir" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: "Ama onların bir vadesi vardır..." âyetini açıklarken: "Burada kıyamet günü .kastedilmektedir" dedi. İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in, Ali (b. Ebî Talha) vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini açıklarken: "Burada sığınacak bir yer kastedilmektedir" dedi. İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "...Ondan kaçıp sığınacak yer bulamazlar" âyetini açıklarken: "Burada korunacak bir yer kastedilmektedir" dedi. (.....) âyeti hakkında ise: "Helâk edilmeleri için de belli bir zaman tayin edilmiştir, mânâsındadır" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Abbâs b. Ğazvân: "...İşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler. Helâk edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik" âyetini açıklarken: "Allah, asi oldukları zaman onları cezalandırma üzere hüküm kıldı. Sonra onların cezalarını belli bir zamana tayin etti. Zamanı gelince de onu gönderdi" dedi. |
﴾ 59 ﴿