91

"Sonra yine bîr yol tuttu. Güneş'in doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle Güneş arasına örtü koymadığımız bir halk özerine doğar buldu. İşte böyle. Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır."

İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve el-Azame'de Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu" âyetini açıklarken şöyle dedi: Bana Hasan'dan anlatıldığına göre Semure b. Cundub, Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem): "Onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu" âyetini açıklarken şöyle buyurduğunu söyledi: "Orada yapılmış hiç bir yapı yoktu. Güneş çıkınca, yeraltındaki sığınaklara çekilirler ve batıncaya kadar beklerlerdi. "

Tayâlisî, Emâli'de Bezzâr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu" âyetini açıklarken: "Onların toprakları bina yapımına müsait değildi. Onlar güneş çıktığı zaman suya girerler, battığı zaman da hayvanlar gibi otlanmaya çıkarlardı. Bu, Semure'nin hadisidir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti açıklarken: "Bize nakledildiğine göre bulundukları topraklarda onların sığınacak hiç bir şeyi yoktu. Güneş çıktığı zaman yeraltındaki sığınaklara girerler, battığı zaman da ziraat ve maişetleri için geri çıkarlardı" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Seleme b. Kuheyl bu âyeti açıklarken: "Onların hiçbir yeri yoktu, güneş çıktığı zaman üzerlerine çıkardı. Onlardan her birinin, birini yatak ve birini de örtü olarak kulandığı iki kulağı vardı" dedi.

Abdurrezzâk ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu" âyetini açıklarken: "Bunların zenci olduğu söylenmektedir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr bu âyeti açıklarken: "Güneş, meskenleri mağaralar olan kısa boylu kızıl kişiler üzerine çıkmaktaydı. Onların yiyeceklerinin çoğunluğu denizin atmış olduğu balıklardır" dedi.

İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini açıklarken: "Burada ilim kastedilmektedir" dedi.

91 ﴿