23"O, yaptığından dolayı sorgulanamaz, fakat onlar sorgulanırlar." İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "O, yaptığından dolayı sorgulanamaz, fakat onlar sorgulanırlar" âyetini açıklarken: "Yüce Allah, kullarına yaptığından dolayı hesaba çekilemez, ancak kullar yaptıklarından dolayı hesaba çekilip sorgulanırlar" demiştir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Dahhâk: "O, yaptığından dolayı sorgulanamaz, fakat onlar sorgulanırlar" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Yaratıcı, yarattıkları üzerindeki tasarruf ve takdirlerinden dolayı hesaba çekilemez. Ancak yaratılanlar yaptıklarından dolayı hesaba çekilip sorgulanırlar." Saîd b. Mansûr ve İbnu'l-Münzir, İbn Abbâs'tan bildirir: Yeryüzünden Kaderîyye'den olanlardan daha çok öfke duyduğum kimseler yoktur. Zira Allah'ın kudretini bilmemektedirler. Oysa Yüce Allah: "O, yaptığından dolayı sorgulanamaz, fakat onlar sorgulanırlar" buyurmuştur. İbn Merdûye'nin Câbir b. Abdillah'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah'ın daha önceki kitaplarda indirdiği bazı vahiylerden biri de şöyleydi: «Allah benimi Benden başka da ilah yoktur. Hayrı da şerri de takdir eden benim. Hayrı yapmasını takdir ettiğim ve bunu ona kolaylaştırdığım kişiye ne mutlu! Şerri yapmasını takdir ettiğim ve bunu ona kolaylaştırdığım kişinin de vay haline! Allah benim! Benden başka da ilah yoktur. Yaptıklarımdan hesap sorulmaz, ancak kullarım bu yönde hesap verirler. Buna rağmen: «Nasıl? Nasıl?» diye soranların vay haline!»" İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî el-Esmâ ve's-Sifât'de Meymûn b. Mihrân'dan bildirir: Yüce Allah, Mûsa'yı peygamber olarak gönderdiği zaman onunla konuşmuş ve kendisine Tevrat'ı indirmiştir. Mûsa: "Allahım! Sen ki Yüce bir Rabsın! Şayet sana itaat edilmesini dileseydin herkes sana itaat ederdi. Şayet sana isyan edilmemesini dileseydin hiç kimse sana isyan etmezdi. Oysa sen, sana itaat edilmesinden hoşlanıyorsun ve bu konuda sana isyan ediliyor. Rabbim bu nasıl oluyor?" diye sorunca, Yüce Allah ona: "Ben yaptıklarımdan dolayı sorgulanamam, ancak onlar sorguya çekilirler" diye vahyetti. İbn Ebî Hâtim ve Beyhaki, Nevf el-Kelbî'den bildirir: Üzeyr, Rabbiyle konuştuğu zamanlarda: "Rabbim! Sen ki insanları yaratıyor sonra dilediğini saptırıyor, dilediğini de hidayete erdiriyorsun" derdi. Kendisine Allah tarafından: "Ey Üzeyr! Bunu sorgulamaktan vazgeç!" denildi. Ancak Üzeyr yine aynı şeyleri sordu. Bunun üzerine kendisine: "Ya bu sorgulamadan vazgeçersin ya da seni peygamberlikten silerim. Zira ben yaptıklarımdan dolayı sorgulanamam, ancak onlar sorguya çekilirler" diye vahyedildi. Beyhaki, Dâvud b. Ebî Hind'den bildirir: Üzeyr, Rabbine kader konusunu sorunca, Yüce Allah: "Bana sadece benim bilebileceğim bir şeyi mi soruyorsun? Ceza olarak peygamberler arasında senin adını anmayacağım!" karşılığını verdi. Taberânî, Meymûn b. Mihrân vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirir: Yüce Allah, Mûsa'yı gönderip de ona Tevrat'ı indirdiği zaman, Mûsa şöyle dedi: "Allahım! Sen ki Yüce bir Rabsın! Şayet sana itaat edilmesini dileseydin herkes sana itaat ederdi. Şayet sana isyan edilmemesini dileseydin hiç kimse sana isyan etmezdi. Oysa sen, sana itaat edilmesinden hoşlanıyorsun ve bu konuda sana isyan ediliyor. Rabbim bu nasıl oluyor?" Bunun üzerine Yüce Allah ona şöyle vahyetti: "Benim yaptıklarım sorgulanamaz, ama onlar yaptıklarından dolayı sorguya çekilecekler!" Mûsa da bu cevapla yetindi. Yüce Allah, İsrail oğullarından Tevrat'ı çekip aldıktan sonra Üzeyr'le beraber tekrar geri gönderdi. Ancak İsrâîloğullarından bazıları nihayetinde: "Üzeyr Allah'ın oğludur!" demeye başladılar. Bunun üzerine Üzeyr: "Allahım! Sen ki Yüce bir Rabsın! Şayet sana itaat edilmesini dileseydin herkes sana itaat ederdi. Şayet sana isyan edilmemesini dileseydin hiç kimse sana isyan etmezdi. Oysa sen, sana itaat edilmesinden hoşlanıyorsun ve bu konuda sana isyan ediliyor. Rabbim bu nasıl oluyor?" diye sordu. Yüce Allah da ona: "Benim yaptıklarım sorgulanamaz, ama onlar yaptıklarından dolayı sorguya çekilecekler!" diye vahyetti. Ancak bu cevap Üzeyr'i tatmin etmedi ve aynı soruyu tekrar sordu. Yüce Allah yine: "Benim yaptıklarım sorgulanamaz ama onlar yaptıklarından dolayı sorguya çekilecekler!" karşılığını verdi. Üzeyr yine tatmin olmadı ve aynı şeyi bir daha sordu. Bunun üzerine Yüce Allah ona: "Bir kesenin içine Güneş'ten bir parça koyabilir misin?" diye sordu. Üzeyr: "Hayır!" dedi. Yüce Allah: "Rüzgardan bir miktar getirebilir misin?" diye sordu, Üzeyr: "Hayır!" dedi. Yüce Allah: "Işıktan bir miskal getirebilir misin?" diye sordu. Üzeyr: "Hayır!" dedi. Yüce Allah: "Işıktan bir kırat getirebilir misin?" diye sorunca, Üzeyr yine: "Hayır!" dedi. Bunun üzerine Yüce Allah: "Aynı şekilde sorduğun sorunun cevabına da (anlamaya) gücün yetmez. Benim yaptıklarım sorgulanamaz, ama onlar yaptıklarından dolayı sorguya çekilecekler! Bundan dolayı seni, adını peygamberlerin adlarının arasından silerek cezalandıracağım ve onlarla birlikte anılmayacaksın!" buyurdu. Bunun üzerine Yüce Allah onun adını peygamberlerin adlarının içinden sildi. O da peygamber olduğu halde peygamberlerin adlarının içinde anılmaz oldu. Sonra Yüce Allah, İsa'yı gönderdi. Ona Kitab'ı, hikmeti, Tevrat ve İncil'i öğretti. Körleri ve alaca hastalarını iyileştirmeyi, ölüleri diriltmeyi öğretti. İsa bunlardan yola çıkarak Yüce Allah'ın katındaki değerini görünce: "Allahım! Sen ki Yüce bir Rabsın! Şayet sana itaat edilmesini dileseydin herkes sana itaat ederdi. Şayet sana isyan edilmemesini dileseydin hiç kimse sana isyan etmezdi. Oysa sen, sana itaat edilmesinden hoşlanıyorsun ve bu konuda sana isyan ediliyor. Rabbim bu nasıl oluyor?" diye sordu. Yüce Allah ona şöyle vahyetti: "Benim yaptıklarım sorgulanamaz, ama onlar yaptıklarından dolayı sorguya çekilecekler! Sen benim kulum ve elçimsin. Meryem'e bıraktığım Kelime'msin. Sen benden bir ruhsun. Seni topraktan yarattım ve: "Ol!" dedim, sen de oldun. Şayet bu sorulardan geri durmazsan senden önce gelen arkadaşına (Üzeyr'e) yaptığımı sana da yaparım! Benim yaptıklarım sorgulanamaz, ama onlar yaptıklarından dolayı sorguya çekilecekler!" Bunun üzerine İsa, kendisine tâbi olanları topladı ve onlara: "Kader, Yüce Allah'ın bir sırrıdır, onun için ne olduğunu öğrenmeye girişmeyin!" dedi. |
﴾ 23 ﴿