30

"İnkâr edenler görmediler mi ki göklerle yer bitişikken biz onları yarıp ayırdık. Diri olan her şeyi sudan meydana getirdik. Hâlâ inanmayacaklar mı?"

Firyâbî, Abd b. Humeyd, Hâkim ve Beyhakî'nin el-Esmâ ve's-Sifât'da bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Göklerle yer bitişikken, biz onları yarıp ayırdık..." âyetini açıklarken: "Gök yağmur ile yer ise bitki ile yarılmıştır" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Göklerle yer bitişikken, biz onları yarıp ayırdık..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Önceleri yer ile gökten bir şey çıkmazdı. Ancak sonradan gök yağmurla, yer ise bitkiyle yarılmıştır."

İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebü Nuaym Hilye'de Abdullah b. Ömer'den bildirir: Adamın biri İbn Ömer'e geldi ve "Göklerle yer bitişikken, biz onları yarıp ayırdık..." âyetinin anlamını sordu. İbn Ömer (İbn Abbâs'ı işaret ederek): "Şuradaki ihtiyarın yanına gidip ona sor. Sonra yanıma gel ve sana verdiği cevabı bana da söyle" dedi. Adam İbn Abbâs'ın yanına gidip bu âyeti sordu. İbn Abbâs şu karşılığı verdi: "Evet, ifade edildiği gibi önceleri gökler bitişik idi ve yağmur yağmazdı. Yer de bitişikti ve içinde bitki bitmezdi. Ancak Yüce Allah yeryüzünde yaşayacak olanları yarattığı zaman göğü yarıp bu yağmuru indirdi, yeri de yarıp bu bitkileri çıkardı." Adam bu cevabı alınca İbn Ömer'e gitti ve İbn Abbâs'ın verdiği bu cevabı kendisine iletti. Bunun üzerine İbn Ömer: "İşte şimdi İbn Abbâs'a Kur'ân konusunda ilim verildiğini tam olarak anladım. İbn Abbâs doğru söylemiş, zira gerçekten de öyle oldu" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Göklerle yer bitişikken..."âyetini açıklarken: "Göklerle yer birbirine yapışıktı" demiştir.

Abdurrezzâk, Firyâbî, Abd b. Humeyd, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh, İkrime'den bildirir: İbn Abbâs'a: "Gece mi, yoksa gündüz mü daha önce oldu?" diye sorulunca şu karşılığı verdi: "Gece önce oldu. Yüce Allah: "Göklerle yer bitişikken, biz onları yarıp ayırdık..." buyurur. Bunlar bitişikken ikisi arasında karanlıktan başka bir şey mi vardı?"

İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş- Şeyh'in Azame'de bildirdiğine göre Mücâhid: "Göklerle yer bitişikken, biz onları yarıp ayırdık..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Yeri yarıp ondan altı kat yer daha çıkardı. Bu şekilde üst üste yedi kat yer oldu. Aynı şekilde göğü yarıp ondan altı kat gök daha çıkardı. Bu şekilde üst üste yedi kat gök oldu. Yarıp ayırmadan kasıt budur. Yoksa göklerle yer bitişik iken birbirine yapışık değildi."

Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in Azame'de bildirdiğine göre Ebû Sâlih: "Göklerle yer bitişikken, biz onları yarıp ayırdık..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Gök bir tane idi, Yüce Allah onu yarıp ayırarak yedi kat gök yaptı. Yer de bir tane idi. Yüce Allah onu da yarıp ayırarak yedi kat yer yaptı."

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî) ile Katâde: "Göklerle yer bitişikken, biz onları yarıp ayırdık..." âyetini açıklarken: "Göklerle yer bitişik idi. Yüce Allah onları hava ile birbirinden ayırdı" demişlerdir.

Ebu'ş-Şeyh, Saîd b. Cübeyr'den bildirir: "Önceleri gökler ile yer birbirine bitişikti. Yüce Allah göğü yerden ayırıp yükselttiği zaman hem gök, hem de yerde zikrettiği gibi yağmur ile bitkileri çıkardı."

Ahmed, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî el- Esmâ ve's-Sifât'de Ebû Hureyre'den bildirir: " Resûlallah! Seni görünce huzur buluyor ve rahatlıyorum. Bana 'her şey'den haber ver" dediğimde:

"Her şey sudan yaratıldı" buyurdu.

Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin el-Esmâ ve's- Sifât'de bildirdiğine göre Ebu'l-Âliye: "...Diri olan her şeyi sudan meydana getirdik..." âyetini açıklarken: "Bu sudan kasıt erkeğin menisidir" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "...Diri olan her şeyi sudan meydana getirdik..." âyetini açıklarken: "Her şey sudan yaratıldı. Su her şeye hayat veren şeydir" demiştir.

30 ﴿