8"Mûsa'nın annesine: «Çocuğu emzir, başına gelecekten korktuğun zaman onu suya bırak; korkma, üzülme; biz şüphesiz onu sana döndüreceğiz ve peygamber yapacağız» diye vahyettik. Nihayet Firavun ailesi kendilerine düşman ve üzüntü kaynağı olacak olan o çocuğu bulup aldı. Şüphesiz Firavun, Hâmân ve onların askerleri hata yapıyorlardı." İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Mûsâ'nın annesine... diye vah yettik" âyetini açıklarken: "Mûsâ'nın (aleyhisselam) annesine, Mûsa'ya (aleyhisselam)yapmış olduğu şeyi ilham ettik, mânâsındadır" dedi. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Mûsâ'nın annesine... diye vahyettik" âyetini açıklarken: "İçine attık, mânâsındadır" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Mûsâ'nın annesine: «Çocuğu emzir, başına gelecekten korktuğun zaman onu suya bırak...» diye vahyettik" âyetini açıklarken: "Bu, Allah tarafından Musa'nın (aleyhisselam) annesinin kalbine atılmış bir vahiydir. Peygamberlik vahyi gibi bir vahiy değildir. Bu sebeple Mûsâ'nın annesi onu bir sandığın içine koyarak Nil nehrine bırakmıştır" dedi. İbn Ebî Hâtim, Ebû Abdirrahman el-Hubullî'den bildirir: Mûsâ'nın (aleyhisselam) annesi, Mûsa'yı (aleyhisselam) doğurduğu zaman Yüce Allah, ona: "Çocuğu emzir, başına gelecekten korktuğun zaman onu suya bırak" diye vahyetti. Mûsâ'nın (aleyhisselam) annesi öylesi bir korkuya kapılınca, onu bir sandığın içine koydu ve sandığı anahtarıyla beraber Nil nehrine bıraktı. Firavun'un eşi ve alacalı kızı nehre gidince nehrin içinde bir karartı gördüler. Sandık çıkarılıp yanlarına getirilince Firavun'un alacalı kızı süratle sandığın yanma gitti ve onu açtı. Sandığın içinde daha yeni doğmuş Mûsa'yı (aleyhisselam) buldu. Onu kucağına alıncada alacalığı yok oldu. İbn Ebî Hâtim'in A'meş'ten bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Başına gelecekten korktuğun zaman..." âyetini açıklarken: "Komşularının onun sesini işitmesinden korktuğun zaman mânâsındadır" dedi. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "...Çocuğu emzir... diye vahyettik" âyetini açıklarken şöyle dedi: "Annesi onu bir bahçeye bırakmıştı. Ancak gündüz bir defa, gece bir defa yanına gidip onu emziriyordu. Bu da ona yetiyordu" dedi. "...Başına gelecekten korktuğun zaman..." âyeti hakkında ise şöyle dedi: "O dört aylık olup, sütünün ona yeterli gelmeyeceğinden ve bundan dolayı ağlayıp sesini yükseltmesinden korktuğun zaman mânâsındadır. "...Başına gelecekten korktuğun zaman onu suya bırak..." âyeti da bunu ifade etmektedir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Zeyd: "...Korkma, üzülme..." âyetini açıklarken: "Nehirde boğulur diye korkma ve ondan ayrılacağım düşüncesiyle üzülme, mânâsındadır" dedi. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Nihayet Firavun ailesi kendilerine düşman ve üzüntü kaynağı olacak olan o çocuğu bulup aldı..." âyetini açıklarken: "Burada kendilerine dinlerinde düşman ve gelecekte başlarına getireceği şeylerden dolayı kendilerine üzüntü kaynağı olması kastedilmektedir" dedi. |
﴾ 8 ﴿