35

"Lût u da (gönderdik). O, kavmine demişti ki: «Gerçekten siz, daha önce hiçbir milletin yapmadığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz! (Bu ilâhî ikazdan sonra hâla) siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlikler yapacak mısınız!» Kavminin cevabı ise, şöyle demelerinden ibaret oldu: «(Yaptıklarımızın kötülüğü ve azaba uğrayacağımız konusunda) doğru söyleyenlerden isen, Allah'ın azabını getir bize!» (Lût:) «Şu fesatçılar güruhuna karşı bana yardım eyle Rabbim!» dedi. Elçilerimiz İbrahim'e (iki oğul ihsan edeceğimize dair) müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: «Biz bu memleket halkını helâk edeceğiz, çünkü oranın halkı zalim kimselerdir.» (İbrahim) dedi ki: «Ama orada Lût var!» Şöyle cevap verdiler: «Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o, (azapta) kalacaklar arasındadır.» Elçilerimiz Lût'a gelince, Lût onlar hakkında tasalandı ve (onları korumak için) ne yapacağını bilemedi. Ona: «Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnız, (azapta) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna» dediler. «Biz, şüphesiz, bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık gökten (feci) bir azap indireceğiz.»Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişânesi bırakmışızdır."

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Zeyd: "...Yol kesiyor..."âyetini açıklarken: "Onlar yol kenarında oturuyor ve yoldan geçen yolcuları tutup o kötü şeyi (homoseksüel ilişkiyi) yapıyorlardı" dedi.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız?" âyetini açıklarken: "Oturduğunuz meclislerde hayâsızlık mı yapacaksınız? mânâsındadır" dedi.

Firyabî, Ahmed, Abd b. Humeyd, Tirmizî, İbn Ebi'd-Dünyâ es-Samt'ta, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, eş-Şâşî Müsrıed'de, Taberânî, Hâkim, İbn Merdûye, Beyhakî Şuabu'l-İmân'da ve İbn Asâkir, Ebû Tâlîb'in kızı Ümmü Hânî'den bildirir: Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem): "Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız?" âyetinin açıklamasını sorduğumda: "Onlar yolda oturur ve yoldan geçen yolcuları taşlayıp onlarla alay ederlerdi" buyurdu.

İbn Merdûye'nin Câbir'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) taşlamayı yasaklamıştır. Allah'ın: (.....) âyeti da bunu ifade etmektedir.

İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Ömer: "...Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız..." âyetini açıklarken: "Yaptıkları hayâsızlık oturdukları yerden geçenlere ufak taşlar atmalarıdır" dedi. Bir kişi: "Ben de bu şekilde mecazlarla konuşsam ne olur?" diye sorunca, İbn Ömer bir avuç çakıl taşı alarak adamın yüzüne attı ve: "Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) sözlerini mecazi olarak mı değerlendireceksin!" dedi.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız..." âyetini açıklarken: "Burada taşlamak kastedilmektedir" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İkrime: "...Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız..." âyetini açıklarken: "Onlar insanları taşlıyorlardı" dedi.

Firyabî, Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Harâitî'nin Mesâviu'l-Ahlâk'ta bildirdiğine göre Mücâhid: "Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız" âyetini açıklarken: "Onlar meclislerde birbirleriyle cinsi münasebette bulunurlardı" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: "...Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız..." âyetini açıklarken: "Onlar meclislerinde cinsi münasebette bulunurlardı" dedi.

Buhârî Târih'te, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Hazret-i Âişe: "Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız..."âyetini açıklarken: "Burada (meclislerinde otururken çekinmeden) yellenmeleri kastedilmektedir" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Kâsım b. Muhammed b. Ebî Bekr es-Sıddîk'e: "...Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız..." âyetinin açıklaması sorulup: "Yaptıkları hayâsızlık nedir?" denilince: "Onlar toplantılarında iken birbirlerine karşı yellenirlerdi. Nâdî ifadesi de toplantı yeri mânâsındadır" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "...Toplantılarınızda hayâsızlık mı yapacaksınız..." âyetini açıklarken: "Burada ıslık çalmak, güvercinlerle oynamak, yuvarlak hale getirilmiş çamuru birbiri üstüne atarak oynamak ve elbiselerinin düğmelerini çözmek kastedilmektedir" dedi.

Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Katâde: "İbrâhîm: «Ama Lut oradadır» dedi. Elçiler: "Biz orada olanları daha iyi biliriz... dediler" âyetini açıklarken: "Müminin mümine karşı mutlaka merhametli olduğunu ve nerede olursa olsun onu koruyup gözettiğini görürsün, mânâsındadır" dedi. "...Onu ve geride kalanlardan olacak karısı dışında ailesini kurtaracağız" âyetini açıklarken: "Karısı Allah'ın azabına terk edilenler arasında idi" dedi. "Elçilerimiz Lût'a gelince, Lût onlar hakkında tasalandı ve ne yapacağını bilemedi..." âyeti hakkında ise: "Elçiler yanına geldiği zaman Lût (aleyhisselam), kavminin şerrini bildiğinden dolayı elçilere kötülük etmelerinden korkarak ne yapacağını bilememişti" dedi. "Şüphe yok ki bu şehir halkının üstüne, buyruktan çıkarak yapa geldikleri işler yüzünden, gökten bir azap indireceğiz" âyetini açıklarken: "Burada Riczen ifadesiyle gökyüzünden gelecek bir azap kastedilmektedir" dedi. "Andolsun biz... o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık" âyeti hakkında ise: "Allah'ın üzerlerine yağdırmış olduğu taşların kalması kastedilmektedir" dedi.

Firyabî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini açıklarlen: "İbret alınacak bir delil bıraktık, mânâsındadır" dedi.

35 ﴿