15

"Kıyametin kopacağı gün, işte o gün müminler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır. îman edip iyi işler yapanlara gelince, onlar, Cennette nimetlere ve sevince mazhar olacaklardır"

Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü'minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır" âyetini açıklarken: "Bir daha toplanmamak üzere ayrılırlar, mânâsındadır" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "...İşte o gün mü'minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır" âyetini açıklarken: "Kimisi İlliyyin'e, kimisi de Esfel-i Sâfilîn'e gidecektir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Mâlik: (.....) ifadesini açıklarken: "Burada Cennet bahçeleri kastedilmektedir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Dahhâk: "...Onlar, cennette nimetlere ve sevince mazhar olacaklardır" âyetini açıklarken: "Onlara Cennette (nimetler) ikram edilecektir, mânâsındadır" dedi.

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Sevince mazhar olacaklardır" âyetini açıklarken: "Onlara Cennette (nimetler) ikram edilecektir, mânâsındadır" dedi.

Firyabî, İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "...Sevince mazhar olacaklardır" âyetini açıklarken: "Onlar Cennette nimetlendirilecektir, mânâsındadır" dedi.

Saîd b. Mansûr, İbn Ebî Şeybe, Hennâd b. es-Serî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Beyhakî Ba's'ta ve Hatîb'in Târih'te. bildirdiğine göre Yahya b. Ebî Kesîr: "...Onlar, cennette nimetlere ve sevince mazhar olacaklardır" âyetini açıklarken: "Cennette güzel şeyler işiteceklerdir, mânâsındadır" dedi.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Yahya b. Ebî Kesîr: (.....) âyetini açıklarken şöyle dedi: "Ashab: " Resûlallah! Yuhberûne ifadesi ne demektir?" diye sorunca: "Lezzet ve kulağa hoş gelen şeyler demektir" buyurdu.

İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Evzaî: "...Onlar, cennette nimetlere ve sevince mazhar olacaklardır" âyetini açıklarken şöyle dedi: "Burada kulağa hoş gelen sesler kastedilmektedir. Cennet ahalisi güzel şeyler dinlemek istediği zaman Allah, Hefâf denilen rüzgârlara emreder ve bu rüzgârlar inciden kamışların arasına girerek onları sallayıp birbirine değdirir. Bunun üzerine o kamışlardan Cennet ahalisi için güzel sesler çıkar. Bu ses çıktığı zamanda Cennetteki bütün ağaçlar çiçeklerini açar.

İbn Ebî Şeybe, Hennâd, İbn Cerîr ve Beyhakî'nin Ba's'ta bildirdiğine göre Mücâhid'e: "Cennette kulağa hoş gelen şeyler var mıdır?" diye sorulunca: "Cennette Kayd denilen bir ağaç vardır. Onda daha önce hiç kimsenin işitmediği güzel sesler vardır" karşılığını verdi.

İbn Ebi'd-Dünyâ Zemmü'l-Melâhi'de ve el-İsbehânî et-Terğıb'de Muhammed b. el-Münkedir'den bildirir: Kıyamet gününde bir münadi: "Dünyada iken kendilerini eğlence ve şeytanın çalgılarından uzak tutanlar nerededir? Onları misk bahçelerine yerleştirin" der. Sonra Allah, meleklere:

"Onlara benim takdirimi ve övgümü duyurun, kendileri için artık ne korku, ne de üzüntünün olmadığını haberverin" buyurur.

Dîneaverî Mecâlis'te Mücâhid'den bildirir: Kıyamet gününde bir münadi: "Dünyada iken seslerini, kulaklarını eğlence ve şeytanın çalgılarından uzak tutanlar nerededir?" diyecektir. Sonra Allah onları Cennette misk kokulu bahçelere koyacak ve meleklere: "Kullarıma benim övgümü, izzetimi duyurun ve kendileri için artık ne korku, ne de üzüntünün olmadığını haber verin" buyuracaktır.

Deylemî'nin Câbir'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde Yüce Allah: «Dünyada iken gözlerini, kulaklarını eğlence ve şeytanın çalgılarından uzak tutanlar nerededir? Onları ayırın» buyurur. Melekler onları misk ve amber tepeleri üzerine toplarlar. Sonra, Allah, meleklere: «Onlara tesbihimi, hamdımı ve tehlilimi duyurun» buyurur. Bunun üzerine daha önce hiç kimsenin işitmediği seslerle tesbih edilir."

İbn Ebi'd-Dünyâ Sıfatu'l-Cenne'de ve Diyâ el-Makdisî, Sıfatu'l-Cenne'de İbn Abbâs'tan bildirir: Cennette bir gövde üzerinde duran öyle bir ağaç vardır ki, güzel bir binici onun gölgesini yüz yılda geçemez. Cennet ahalisi, ğuref ahalisi ve başkaları çıkıp bu ağacın gölgesinde oturup muhabbet eder. Kimisinin aklına dünya eğlencesi gelince de, Allah Cennetten bir rüzgâr gönderir ve bu ağacı sallar. Bunun üzerine ağaç dünyadaki tüm eğlenceleri ortaya çıkarır.

İbn Ebî Şeybe, İbn Sâbıt'tan bildirir: Cennette öyle bir ağaç vardır ki, Allah ne kadar güzel ses yaratmışsa hepsi de onun içinde vardır. O, altında oturanlara zevk ve nimetler verir.

Hakîm et-Tirmizi Nevâdiru'l-Usül'da Ebû Hureyre'den bildirir: Bir kişi: " Resûlallah! Ben güzel sesi seven biriyim. Cennette de güzel ses var mıdır?" diye sorunca: "Evet, vardır, nefsim elinde olana yemin olsun ki, Allah, Cennette bir ağaca, dünyada iken bana ibadet etmekle ve zikrimle meşgul olan kullarıma zurna ve ud sesi dinlet diye vahyedecektir. Bunun üzerine ağaç daha önce kimsenin işitmediği bir şekilde tesbih ve takdis sesleri çıkaracaktır" buyurdu.

Hakim et-Tirmizî'nin Ebû Mûsa el-Eş'arî'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Dünyada iken şarkı dinleyen kişiye âhirette ruhanilerin sesini dinlemesine izin verilmeyecektir" buyurdu. Ashab: " Resûlallah! Ruhâniler kimlerdir?" diye sorunca, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Cennet ahalisinin kuralarıdır (hafızlarıdır)" buyurdu.

Hatîb el-Muttefik ve'l-Mufterik'te Saîd b. Ebî Saîd el-Hârisî'den bildirir: Cennette yaprakları inciden olan altından sazlıklar vardır. Cennet ahalisi güzel bir ses dinlemelcistediği zaman Allah o sazlıklara bir rüzgâr gönderir ve onların arzuladığı her sesi kendilerine dinletir.

15 ﴿