17"O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin." Firyabî ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Kur'ân'da tesbih diye geçen her ifade namaz mânâsındadır" dedi. Firyabî ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Zamanın en kısası sabah ve akşam arasıdır" dedi ve: "O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin" âyetini okudu. Abdurrezzâk, Firyabî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Taberânî ve Hâkim, Ebû Rezîn'den bildirir: Nâfi' b. el-Ezrak, İbn Abbâs'a gelerek: "Beş vakit namazı Kur'ân'da buluyor musun?" diye sordu. İbn Abbâs: "Evet, buluyorum" dedi ve: "O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah'ı tesbih edin" âyetleri ile: "...Yatsıdan sonra..." âyetini okudu. Burada, akşama girdiğiniz zaman ile akşam namazı, sabaha girdiğiniz zaman ile sabah namazı, gündüzün sonunda ifadesi ile ikindi namazı, öğle vaktine girdiğinizde ifadesi ile öğle namazı ve yatsıdan sonra ifadesi ile yatsı namazı kastedilmektedir. İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, İbn Abbâs'tan bildirir: "O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah'ı tesbih edin" âyetleri namaz vakitlerini bildirmektedir. Burada, akşama girdiğiniz zaman ile akşam ile yatsı namazı, sabaha girdiğiniz zaman ile sabah namazı, gündüzün sonunda ifadesi ile ikindi namazı ve öğle vaktine girdiğinizde ifadesi ile öğle namazı kastedilmektedir. İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, Mücâhid'den aynısını bildirir. Ahmed, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbnu's-Sünni Amelu'l-yevm ve'l-leyle'de Taberânî, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin ed-Davât'da Muâz b. Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın ahdine vefa gösteren İbrahim'i dostum diye adlandırmasının sebebini size haber vereyim mi? Çünkü o, her sabahladığı ve her akşamladığı zaman: «O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da, Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah'ı tesbih edin» derdi. " Ebû Dâvud, Taberânî, İbnu's-Sünnî ve İbn Merdûye'nin İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Her kim sabahladığı zaman: «O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah'ı tesbih edin o, ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır; yeryüzünü ölümünden sonra O canlandırır. Ey insanlar! İşte siz de böylece diriltileceksiniz» derse, o gün kaçırmış olduğu şeyleri telafi etmiş olur. Kim de bunu akşamladığı zaman söylerse o gece kaçırmış olduğu şeyleri telafi etmiş olur. " İbn Merdûye, Harâitî'nin Mekârimu'l-Ahlâk'ta İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kim sabahladığı zaman bin defa: «Sübhanallahi ve bihamdihi (=Hamd ile Allah'ı bütün eksikliklerden tenzih ederim)» derse nefsini Allah'dan satın almış olur ve günün sonunda ateşten azad edilmiş olur." İbn Mâce, Tefsir'de İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye, İbn Abbâs'tan bildirir: Ömer: "Hamd etmenin ne olduğunu bildik. Yaratıklar birbirlerini överler. Lâ ilâhe illallah demenin de ne olduğunu bildik. Allah'tan başka ilahlara da tapıldı. Allahu ekber ise namaz kılanın getirdiği tekbirdir. Ya Sübhânallah ne demektir?" deyince bir kişi: "Allah daha iyi bilir" dedi. Ömer: "Ömer, Allah'ın daha iyi bileceğini bilmeyecek olursa bedbaht bir durumdadır, demektir" dedi. Ali: "Ey müminlerin emiriî Kişinin bu ismi takması yasaklanmıştır. Zira bütün yaratıklar bu isme sığınır. Allah'ın kendisi için en fazla denilmesini sevdiği kelime de budur" dedi. Bunun üzerine Ömer: "Doğru söyledin" karşılığını verdi." Ahmed, Hâkim ve Diyâ'nın Ebû Saîd el-Hudrî ve Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah sözlerden dört söz seçmiştir. Bunlar: «Sünhanallah (Allah bütün eksikliklerden münezzehtir), Elhamdülillah (Hamd Allah'adır), Lâ ilâhe illallah (Alah'tan başka ilah yoktur) ve Allahu ekber'dir (Allah en büyüktür). Kim: «Sünhanallah» derse ona yirmi sevap yazılır ve yirmi günahı silinir. Kim: «Allahu ekber» derse, yine aynı şekildedir. Kim: «Lâ ilâhe illallah» derse, yine aynı şekildedir. Kim de içinden gelerek «Hamd âlemlerin Rabbi Allah'adır» derse ona otuz sevap yazılır ve otuz günahı silinir." İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Hasan el-Basrî: "Kim: "O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah'ı tesbih edin" âyetlerini okursa: "O gündüzünde ve o gecesinde kaçırmış olduğu şeyleri telafi etmiş olur" demiştir. |
﴾ 17 ﴿