AHZÂB SÛRESİ

İbnu'd-Durays, Nehhâs, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin Delâil'de değişik kanallarla bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Ahzâb Sûresi, Medine'de inmiştir" dedi.

İbn Merdûye, İbn Zübeyr'den aynısını bildirir.

Musannef’te Abdurrezzâk, Tayâlisî, Saîd b. Mansûr, Müsned'e zevaid olarak Abdullah b. Ahmed, İbn Menî', Nesâî, İbnu'l-Münzir, Mesâhifte İbnu'l- Enbârî, İbn Hibbân, eî-Efrad'da Dârakutnî, Hâkim, İbn Merdûye, el- Muhtâre'de Diyâ, Zir'den bildirir: Ubey b. Ka'b bana: "Ahzâb Sûresini nasıl okuyorsun?" veya: "Onu kaç âyet olarak sayıyorsun?" diye sorunca: "Ben onu yetmiş üç âyet olarak sayıyorum" dedim. Bunun üzerine: "Kesin mi? Çünkü ben onu Bakara Sûresine denk bir sûre olarak veya ondan daha fazla görüyorum. Biz bu sûrede: (.....) (=Evli erkek ile evli kadın zina ettikleri takdirde kesinlikle ikisinide recmediniz. Allah'tan, ibret alımcı bir ceza olmak üzere. Allah Azîz'dir, Hakim'dir) âyetini da okurduk. Bu da hükmü kaldırılanlarla birlikte kaldırıldı" dedi.

Abdurrezzâk, Sevrî'den bildirir: Bize ulaştığına göre Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabından Kur'ân'ı okuyan bazı kişiler vardı. Bunlar Museyleme ile savaş gününde şehit düştüler ve Kur'ân'dan bazı harfler (onlarla beraber) gitti.

Musannef’te Abdurrezzâk, İbn Abbâs'tan bildirir: Ömer b. el-Hattâb münadiye cemaat namazı diye nida etmesini emretti ve minbere çıktı. Allah'a hamdü sena ettikten sonra şöyle dedi: "Ey insanlar! Recm âyetini gizlemeyin. O, Allah'ın Kitâbı'nda inen bir âyetti ve biz onu okuduk. Fakat o, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte giden birçok Kur'ân âyeti ile birlikte gitti. Bunun delilide Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Ebû Bekr'in recmetmesidir. Bende onlardan sonra recmettim. Daha sonra bu ümmette recmi yalanlayacak bir kavim gelecektir."

Mâlik, Buhârî, Müslim ve İbnu'd-Durays'ın İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Hazret-i Ömer (minbere çıkıp) hamdü sena ettikten sonra şöyle dedi: "Derim ki: Ey insanlar! Allah, Muhammed'i (sallallahü aleyhi ve sellem) hak olarak göndermiş ve ona kitabını indirmiştir. İndirmiş olduğu âyetler arasında recm âyeti de vardı. Biz onu: (Evli erkek ile evli kadın zina ettikleri takdirde kesinlikle ikisinide recmediniz. Allah'tan, ibret alımcı bir ceza olmak üzere) şeklinde okuduk ve anladık. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) recmetti ve biz de ondan sonra recmettik. Korkarım ki aradan uzun bir zaman geçtikten sonra biri çıkıp: "Biz Kur'ân'da recm âyetini bulamıyoruz" der ve Allah'ın farz kıldığı bir şeyi terk ederek delalete düşerler."

Ahmed ve Nesâî'nin Abdurrahman b. Avf'tan bildirdiğine göre Ömer b. el- Hattâb insanlara hutbesinde şöyle dedi: "Bilmiş olunuz ki bazı kişiler Allah'ın Kitâbı'nda celd (sopa/ kırbaç cezası) geçerken recm olayı nereden geldi?" demektedir. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) recmetti ve bizde ondan sonra recmettik. Eğer birileri tarafından, Ömer Allah'ın Kitâbı'nda olmayan bir şeyi ona ekledi denmeyecek olsaydı bunu inmiş olduğu gibi Kur'ân'a eklerdim."

Nesâî ve Ebû Ya'la, Kesîr b. es-Salt'tan bildirir: Mervân'ın yanında idik ve aramızda Zeyd b. Sâbit bulunmaktaydı. Zeyd: "Biz Kur'ân'da: (.....) (=Evli erkek ile evli kadın zina ettikleri takdirde kesinlikle ikisinide recmediniz. Allah'tan, ibret alınıcı bir ceza olmak üzere) şeklinde okurduk" dedi. Bunun üzerine Mervân: "Onu niye Kur'ân'a yazmadın?" diye sorunca şöyle dedi: "Bunu Ömer'e söylediğimizde: "Sizin bu tereddüdünüzü gidereyim mi?" dedi. Bu nasıl olacak?" dediğimizde de şöyle dedi: "Bir kişi Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek: "Bana recm âyetini yazdır" deyince, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Şimdi buna gücüm yetmez" karşılığını verdi.

İbn Merdûye, Huzeyfe'den bildirir: Ömer b. el-Hattâb: "Ahzâb Sûresini kaç âyet olarak sayıyorsunuz?" diye sorunca: "Yetmiş iki veya yetmiş üç âyet olarak sayıyoruz" dedim. Bunun üzerine o: "Bu sûre, Bakara Sûresi kadar veya ondan daha fazla idi. Onda recm âyeti de vardı" dedi.

İbnu'd-Durays, İkrime'den bildirir: "Ahzâb Sûresi, Bakara Sûresi kadar veya ondan daha fazla idi. Onda recm âyeti de vardı" dedi.

İbn Sa'd'ın Saîd el-Müseyyeb'den bildirdiğine göre Hazret-i Ömer şöyle dedi: "Recm âyetini yok saymaktan ve: «Allah'ın Kitâbı'nda haddi bulmuyoruz» demekten sakının. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) recmetti ve biz de ondan sonra recmettik. Vallahi, eğer insanlar: "Ömer, Allah'ın Kitabına bir şeyler ekledi" demeyecek olsa bunu Kur'ân'a yazardım. Biz bunu: "(=Evli erkek ile evli kadın zina ettikleri takdirde kesinlikle ikisini de recmediniz. Allah'tan, ibret alımcı bir ceza olmak üzere) şeklinde okuduk." Saîd: "Daha Zilhicce ayı bitmeden Ömer'e suikast yapıldı" dedi.

İbnu'd-Durays'ın Ebû Umame b. Sehl'den bildirdiğine göre teyzesi ona: "Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize recm âyetini: (=Evli erkek ile evli kadın zina ettikleri takdirde tattıkları lezzetten dolayı kesinlikle ikisini de recmediniz) şeklinde okuttu" dedi.

İbnu'd-Durays, Hazret-i Ömer'den bildirir: Recm âyeti indiği zaman Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem): " Resûlallah! Bu âyeti yazsan" dedim. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Buna gücüm yetmez" karşılığını verdi.

İbnu'd-Durays'ın Zeyd b. Eslem'den bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattâb insanlara hutbe verip: "Recm âyetinde bir şüpheye düşmeyin. Çünkü o haktır. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Ebû Bekr recmetti ve ben de recmettim. Bu âyeti de Kur'ân'da yazmak istedim" dedi. Ömer, recm âyetini Ubey b. Ka'b'a sorduğunda, Ubey: "Ben bu âyeti Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) okurken sen gelip beni göğsümden iterek: «Onlar eşekler gibi çiftleşirken sen recm âyetini Resûlullah'a mı (sallallahü aleyhi ve sellem) okuyorsun?» demedin mi?" cevabını verdi.

Buhârî'nin Târih'te bildirdiğine göre Huzeyfe: "Ahzâb Sûresini Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) okudum. Ancak yetmiş âyetini unutmuştum" dedi.

Fedâil'de Ebû Ubeyd, Mesâhifte İbnu'l-Enbârî ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Hazret-i Âişe: "Ahzâb Sûresi Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında iki yüz âyet olarak okunurdu. Hazret-i Osman, mushafı yazdığı zaman ancak şu anda mevcut olanını yazabildi" dedi.

1

"Ey Peygamber! Allah'a karşı gelmekten sakın. Kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir"

Cuveybir'in Dahhâk'tan bildirdiğine göre İbn Abbâs anlatıyor: Aralarında Velîd b. el-Muğîre ve Şeybe b. Rabîa'nın bulunduğu Mekke ahalisinden bazı kişiler Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) sözünden geri dönmesi üzere kendisine mallarının yarısını vereceklerini söylediler. Medine'deki Münafıklar ve Yahudiler Hazret-i Peygamber'i (sallallahü aleyhi ve sellem) sözünden geri dönmemesi halinde onu öldürmekle korkutmak istediler. Bunun üzerine Yüce Allah: "Ey Peygamber! Allah'a karşı gelmekten sakın. Kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir" âyetini indirdi.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "...Kâfirlere ve münafıklara itaat etme..." âyetini açıklarken: "Burada kâfir ifadesiyle Ubey b. Halef, münafık ifadesiyle de Ebû Âmir er-Râhib, Abdullah b. Ubey İbn Selûl ve Ced b. Kays kastedilmektedir" dedi.

1 ﴿