6

"Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Onun eşleri onların anneleridir; akraba olanlar, miras hususunda, Allah'ın Kitab ında birbirlerine müminler ve muhacirlerden daha yakındırlar. Dostlarınıza yapacağınız uygun bir vasiyet bunun dışındadır. Bu, Kitab da yazılı bulunmaktadır."

Buhârî, İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Hiç bir mümin yoktur ki, ben dünyada ve âhirette onun için insanların en yakını olmayayım. Dilerseniz: "Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır..." âyetini okuyun. Herhangi bir mümin mal bıraktığı zaman ona yakınları varis olur. Her kim de geriye borç veya bakılacak çocuklar bırakırsa yanıma gelsin, ben onun velisiyim"

Tayâlisî ve İbn Merdûye, Ebû Hureyre'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında mümin biri vefat ettiği zaman Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gelir ve: "Borcu var mıydı?" diye sorardı. Eğer: "Borcu vardır" denilirse: "Borcunu ödeyecek malı var mıdır?" diye sorardı. Eğer yine: "Evet vardır" cevabını alırsa onun namazını kılardı. Eğer: "Hayır, borcunu ödeyecek malı yoktur" denilirse: "Arkadaşınızın cenaze namazını kılın" buyururdu. Yüce Allah bize fethi nasip ettiği zaman Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ben müminlere canlarından daha yakınım. Borç bırakan kişinin borcunu ödemek bana aittir. Mal bırakan kişinin malı da varislerindir" buyurdu.

Ahmed, Ebû Dâvud ve İbn Merdûye'nin Câbir'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ben müminlere canlarından daha yakınım. Her kim ölür de geriye bir borç bırakırsa borcunu ödemek bana aittir. Mal bırakan kişinin malı da varislerinindir" buyurdu.

İbn Ebî Şeybe, Ahmed ve Nesâî, Bureyde'den bildirir: Yemen'de Hazret-i Ali ile beraber savaşta bulundum. Orada Ali'den kabalık görmüştüm. Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına geldiğimde durumu anlattım ve Hazret-i Ali'yi yerdim. Bunun üzerine Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzü değişti ve: "Ey Bureyde! Ben müminlere canlarından daha yakın değil miyim?" diye sordu. Ben: "Evet, yâ Resûlallah!" dediğimde: "Ben kimin velisi isem Ali de onun velisidir" buyurdu.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Onun eşleri onların anneleridir..." âyetini açıklarken: "Bu şekilde onlara saygı gösterilir" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mukâtil: "Onun eşleri onların anneleridir..." âyetini açıklarken şöyle dedi: "Onlar hürmet göstermede anneleri gibidir. Bir müminin Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) eşlerinden birini nikahlaması caiz değildir. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) eşini boşasa dahi bu ne hayatta iken, ne de vefatından sonra caiz değildir. Onlar her mümin kişiye öz annesinin haram olması gibi haramdır."

İbn Sa'd, İbnu'l-Münzir ve Sünen'de Beyhakî'nin bildirdiğine göre kadının biri Hazret-i Âişe'ye: "Ey anne!" deyince, Hazret-i Âişe: "Ben erkeklerinizin annesiyim, kadınlarınızın annesi değilim" karşılığını verdi.

İbn Sa'd'ın bildirdiğine göre Ümmü Seleme: "Ben hem erkeklerinizin, hem de kadınlarınızın annesiyim" demiştir.

Abdurrezzâk, Saîd b. Mansûr, İshâk b. Râhûye, İbnu'l-Münzir ve Beyhaki, Becâl'den bildirir: Ömer b. el-Hattâb Kur'ân okuyan bir çocuk gördü. Çocuk: (=Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Onun eşleri onların anneleridir. Kendisi de onlara babadır) şeklinde okuyordu. Ona: "Ey çocuk! Onu (Kendiside onlara babadır kısmını) Kur'ân'dan sil" deyince: "Bu, Ubey'in mushafıdır" dedi. Bunun üzerine Ubey'e gidip durumu sorunca, Ubey: "Ben Kur'ân ile meşgul iken sen çarşılarda alışverişle meşguldün" dedi.

Firyabî, Hâkim, İbn Merdûye ve Sünen'de Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti: (=Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Kendisi onlara babadır. Onun eşleri de onların anneleridir) şeklinde okurdu.

Firyabî, İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid bu âyeti: (=Peygamber, müminlere kendi nefislerinden daha yakındır. Kendisi onlara babadır) şeklinde okumuştur.

İbn Ebî Hâtim'in İkrime'den bildirdiğine göre bu âyet Kur'ân'da ilk olarak:

(.....) (=Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Kendisi de onlara babadır) şeklindeydi.

İbn Cerîr'in Hasan(-ı Basrî)'den bildirdiğine göre bu âyet ilk zamanlarda: (Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Kendisi onlara babadır) şeklinde okunurdu.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: "Akraba olanlar, miras hususunda, Allah'ın Kitap'ında birbirlerine müminler ve muhacirlerden daha yakındırlar..." âyetini açıklarken: "Müslümanlar uzun bir süre hicret sebebi ile birbirlerine varis oldular. Müslüman bedevi ise muhacirlerden miras olarak bir şey alamıyordu. Allah bu âyeti indirerek müminleri eşit kıldı ve miras dinde oldu.

Firyabî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Dostlarınıza yapacağınız uygun bir vasiyet bunun dışındadır" âyetini açıklarken: "Burada Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) Muhacirlerle Ensâr arasında kardeşlik bağı kurmuş olduğu dostlarınıza vasiyet etmeniz kastedilmektedir" dedi.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Muhammed b. Ali b. el-Hanefiyye: "Dostlarınıza yapacağınız uygun bir vasiyet bunun dışındadır" âyetini açıklarken: "Bu âyet Müslümanın, Yahudi veya Hıristiyan bir kişiye vasiyet etmesinin caiz olduğunu göstermek için inmiştir" dedi.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "Dostlarınıza yapacağınız uygun bir vasiyet bunun dışındadır..." âyetini açıklarken: "Burada şirk ahalisinden olan akrabalar kastedilmektedir. Ma'rûf ifadesiyle onlara vasiyet edilebileceğini bildirmektedir. Onlar miras alamazlar" dedi. "Bu, Kitab'da yazılı bulunmaktadır" âyeti hakkında ise: "Bu bazı kıraatlarda: (.....) şeklindedir. Yani müşrik, mümine varis olamaz" dedi.

Abdurrezzâk'ın Katâde'den bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "...Dostlarınıza yapacağınız uygun bir vasiyet bunun dışındadır..." âyetini açıklarken: "Burada uygun vasiyetle kişinin dininden olmayan akrabalarına vasiyet etmesi kastedilmektedir. Zira o, neseb olarak velindir. Ancak dinde velin değildir" dedi.

6 ﴿