38"Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri (düzenlemesi)dir." Abd b. Humeyd, Buhârî, Tirmizî, İbn Ebî Hâtim, el-Azame'de Ebu'ş-Şeyh, İbn Merdûye ve Beyhakî el-Esmâ ve's-Sifât'ta, Ebû Zer'in şöyle dediğini bildirir: Güneş batarken Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Mescid'deydim. Bana: "Ey Ebû Zer! Güneş'in nereye gittiğini biliyor musun?" diye sorunca, ben: "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" cevabını verdim. Allah'ın Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): "Gidip Arş'ın altında secde eder, "Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir" âyeti buna işaret etmektedir" buyurdu. Saîd b. Mansûr, Ahmed, Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Ebû Zer der ki: Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem), "Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir" âyetini sorunca: "Onun için belirlenmiş olan karar yeri Arş'ın altındadır" cevabını vedi. Saîd b. Mansûr, Ahmed, Tirmizî, Nesâî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Zer der ki: Güneş battığı bir sırada Mescid'e girdim. Allah'ın Resûlü, oturuyordu. Bana: "Ey Ebû Zer! Şu Güneş'in nereye gittiğini biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" karşılığını verince, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : "Gidip Rabbinin huzurunda secde eder ve geri doğmak için izin ister. Sanki ona günün birinde geldiğin yerden doğ denilecek o da battığı yerden doğacaktır" buyurup, "Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir" âyetini okudu.' Abdurrezzâk, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve el-Azame'de Ebu'ş-Şeyh, Abdullah b. Amr'ın, "Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir" âyeti hakkında şöyle dediğini bildirir: "Güneş doğar, ama Âdemoğullarının günahları onu tekrar geri çevirir. Günaş battığı zaman selam verip secde eder ve tekrar doğmak için izin ister, kendisine izin verilince de doğar. Sonunda selam verip secde edecek, ama kendisine doğması için izin verilmeyecek. Bunun üzerine: "Yolum uzak, eğer bana izin verilmezse zamanında yetişemem" diyecek. Allah'ın dilediği bir süre hapsedildikten sonra: "Battığın yerden doğ" denilecek. O günden kıyamet gününe kadar, artık iman edenin imanının kendisine bir faydası olmaz." Ebû Ubeyd Fadâil'de, Ahmed ve İbnu'l-Enbârî el-Mesâhifte, İbn Abbâs'ın, bu âyeti, (.....) şeklinde okuduğunu bildirir. İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in el-Azame'de bildirdiğine göre İbn Amr der ki: Eğer Güneş bir yörüngede aksaydı, yeryüzü halkı onun hiçbir şeyinden faydalanamazdı. Eğer Güneş kışın, yazın doğduğu yerden doğsaydı mahlukat güneşten pişerdi. Eğer yazın, kışın doğduğu yerden doğsaydı, mahlukat soğuktan donardı.'" İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Ebû Râşid'den bildirdiğine göre âyette geçen (.....) kelimesinden kasıt, Güneş'in secde ettiği yerdir. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim, İbnu'l-Enbârî el-Mesâhifte ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Katâde, âyetten kastedilenin, Güneş'in belli bir zaman vaktinde, aşamayacağı süresinde akması olduğunu söylemiştir. |
﴾ 38 ﴿