10

"Biz, en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık. Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır. Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder)."

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İbn Mes'ûd bu âyeti, şeklinde tenvinli olarak okurdu.

Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim'in Ebû Bekr b. Ayâş'tan bildirdiğine göre Âsim der ki: "Bu âyeti, (.....) şeklinde mudâf olarak tenvinsiz okuyan, "göğü zinetlerle donattık" değil "Yıldızları donattık" demiş olur.

Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde, "Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler" âyetlerini açıklarken: "Şeytanlar, yıldızlarla taşlanarak melekler topluluğunu dinlemeleri engellendi" demiştir.

Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs, bu âyeti, (.....) şeklinde şeddesiz olarak okur ve: "Onlar dinlerlerdi, ama duyamazlardı" derdi.

İbn Ebî Hâtimîn Süddî'den bildirdiğine göre âyette geçen yüce topluluktan kastedilen meleklerdir.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid, (.....) âyetini:

"Kovulmaları için her yerden taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır" şeklinde açıklamıştır.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde bu âyetleri: "Şeytanlara, kovulmaları için üzerlerine alevli ateşler atılır ve onlar için sürekli bir azap vardır" şeklinde açıklamıştır.

Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İkrime, (.....) âyetinin, "Sürekli bir azab" mânâsında olduğunu söylemiştir.

İbn Cerîr, İbn Abbâs'tan aynı rivâyette bulunmuştur.

İbn Ebî Hâtim'in Dahhâk'tan bildirdiğine göre (.....) âyeti, "Can yakıcı" mânâsındadır.

İbn Cerîr, Ebû Sâlih'ten aynı rivâyette bulunmuştur.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr, "Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder)" âyetini: "Meleklerin sözlerini kapan olur, ama onu da delip geçen yıldız yok eder" şeklinde açıklamıştır.

İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in el-Azame'de bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Alev topu atıldığı zaman, kime atıldıysa muhakkak isabet eder" deyip: "Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder)" âyetini okudu.

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, "Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder)" âyetini açıklarken şöyle dedi: "Onlar alev toplarıyla öldürülmezler, ama alev topu onu yakıp hareket edemez duruma getirir ve öldürmeden geri döner."

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbrâhîm(-i Nehaî), "Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder)" âyetini açıklarken şöyle dedi: "Cin, gelip kulak kabartır ve dinlemek isteyince de alev topuyla taşlanır. Bunun üzerine yanına döndüğü kişiye: "Şöyle şöyle oldu" der."

İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Yezîd er-Rakkâşî, "Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder)'" âyetini açıklarken: "Alev topu şeytanı delip öbür tarafından çıkar" dedi. Bu söz Ebû Miclez'e söylenince: (.....) kelimesinden kastedilen alev topunun delici özelliği değil, ışığıdır" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim'in Dahhâk'tan bildirdiğine göre (.....) kelimesinden kastedilen, alevin ışık saçarak Şeytan'a isabet etmesidir.

İbn Ebî Hâtim'in İbn Zeyd'den bildirdiğine göre (.....) kelimesi, alev saçan mânâsındadır.

Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in Katâde ve Hasan(ı Basrî)'den bildirdiğine göre (.....) kelimesi, ışık saçan mânâsındadır.

İbn Ebî Hâtim'in Süddî'den bildirdiğine göre (.....) kelimesi, yakıcı mânâsındadır.

10 ﴿