7

"Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz ki Allah sizin iman etmenize muhtaç değildir. Ama kullarının inkâr etmesine razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin için buna razı olur. Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Sonra dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O da size yaptıklarınızı haber verir. Çünkü O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir."

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin el-Esmâ ve's-Sifât'ta bildirdiğine göre İbn Abbâs, "Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz ki Allah sizin iman etmenize muhtaç değildir. Ama kullarının inkâr etmesine razı olmaz" âyetini açıklarken şöyle dedi: "Eğer inkâr ederseniz, şüphesiz ki Allah sizin iman etmenize muhtaç değildir" âyetinden kastedilenler, Yüce Allah'ın kalplerini temizleyip: "La ilâhe illallah" demelerini istemediği kafirlerdir. "Ama kullarının inkâr etmesine razı olmaz" âyetinden ise, Yüce Allah'ın onlar için: "Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna"' buyurduğu muhlis kullar kastedilmiştir. Allah onların tevhid kelimesini söylemelerini nasib etmiş ve kendilerine bu kelimeyi sevdirmiştir.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İkrime, "Ama kullarının inkâr etmesine razı olmaz" âyetini: "Allah, Müslüman kullarının inkar etmelerine razı olmaz" şeklinde açıklamıştır.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Katâde der ki: "Vallahi, Allah kullarının dalaletine ne razı olmuş, ne emretmiş ve de dalalete çağırmıştır. Sizin iman etmenize razı olmuş, size bunu emretmiş ve kendisine isyan etmenizi yasaklamıştır."

7 ﴿