28"Biz onu, Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar dîye hiçbir eğriliği bulunmayan Arapça bir Kur'ân olarak indirdik." el-Âcurrî eş-Şerîa'da, İbn Merdûye ve Beyhakî el-Esmâ ve's-Sifât'ta İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre âyette geçen "...hiçbir eğriliği omayan..." âyeti: "Mahluk olmayan" mânâsındadır. Deylemî'nin Müsnedu'l-Firdevs'te Enes'ten bildirdiğine göre âyette geçen "...hiçbir eğriliği omayan..." âyeti: "Mahluk olmayan" mânâsındadır. İbn Şâhin es-Sünne'de ve Beyhakî el-Esmâ ve's-Sifât'ta, Ferec b. Yezîd el- Kelâî'den bildirir: Hazret-i Ali'ye: "Bir kafir ve münafığı hakem tayin ettin" denilince, Hazret-i Ali: "Ben hiçbir mahluku hakem tayin etmedim, sadece Kur'ân'ı hakem tayin ettim" karşılığını verdi. İbn Adiy ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Enes b. Mâlik: "Kur'ân, Allah'ın kelamıdır. Allah'ın kelamı da mahluk değildir" demiştir. Beyhakî'nin bildirdiğine göre İkrime der ki: İbn Abbâs bir cenazenin namazını kıldı ve cenaze kabre konulunca bir adam: "Ey Kur'ân'ın Rabbi olan Allahım! Onu bağışla" dedi. İbn Abbâs adama: "Yavaş ol! Böyle şeyler söyleme. Kur'ân Allah'tan geldi ve Ona dönecektir" başka bir lafızda ise: "Annen seni kaybetsin! Kur'ân Allah'tandır" dedi. Beyhakî'nin bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattâb: "Kur'ân, Allah'ın kelamıdır" demiştir" Beyhakî'nin bildirdiğine göre Süfyân b. Uyeyne der ki: "Yetmiş yıldan bu yana aralarında Amr b. Dînâr'ın da bulunduğu hocalarımıza yetiştim, hepsi de: "Kur'ân, mahluk değil Allah'ın kelamıdır" diyordu. Beyhakî'nin Câfer b. Muhammed'den bildirdiğine göre babası der ki: Ali b. Hüseyin'e Kur'ân sorulunca: "O ne Hâlık, ne de mahluktur, Hâlık'ın kelamıdır" dedi. Beyhakî'nin bildirdiğine göre Kays b. er-Rabî der ki: Câfer b. Muhammed'e Kur'ân'ı sorduğumda: "Allah'ın kelamıdır" cevabını verdi. Ben: "Mahluk mudur?" diye sorunca ise: "Hayır" dedi. Ben: "Onun mahluk olduğunu iddia eden kişi için ne dersin?" diye sorduğumda ise: "Tevbe edilmesi istenmeden öldürülür" cevabını verdi. Firyâbî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in Mücâhid'den bildirdiğine göre âyette geçen, "... hiçbir eğriliği bulunmayan..." âyeti, "İçinde karışıklık olmayan" mânâsındadır. |
﴾ 28 ﴿