15"Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennet şöyledir: Orada temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları, süzme bal ırmakları vardır. Onlara orada her türlü ürün ve Rablerinden mağfiret vardır. Bunların durumu, ateşte temelli kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?" İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Orada temiz su ırmakları..." âyetini açıklarken: "Tadı ve rengi değişmeyen su ırmaklarıdır" demiştir. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: "...Orada temiz su ırmakları..." âyetini açıklarken: "Tadı ve rengi bozulmayan su ırmaklarıdır" demiştir. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İkrime: "...Tadı bozulmayan süt ırmakları..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "İbn Abbâs bu konuda: "Bir hayvandan sağılarak elde edilmediği için tadı hiçbir zaman bozulmaz" dedi." İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: "...Tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları, süzme bal ırmakları vardır..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Süt ırmaklarının sütü kanlı canlı bir şeyden sağılmış değildir. Şarap ırmaklarının şarabı, elde değmeden üretilmiş, ayaklarla ezilerek elde edilmemiştir. Bal ırmaklarının balı da arılardan elde edilmiş değildir." Ahmed, Tirmizî, İbnu'l-Münzir, İbn Merdûye ve Beyhakî el-Ba's ve'n- Nuşûr'de Muâviye b. Hayde'den bildirir: Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Cennette süt denizi, su denizi, bal denizi ve şarap denizi bulunur. Sonradan bu denizlerden (süt, su, bal ve şaraptan) ırmaklar ayrılır." Hâris b. Ebî Usâme Müsned'de ve Beyhaki, Ka'b(ul-Ahbâr)'dan bildirir: "Nil ırmağı Cennettekilerin bal ırmağı, Dicle ırmağı Cennettekilerin süt ırmağı, Fırat ırmağı Cennettekilerin şarap ırmağı, Seyhan ırmağı da Cennettekilerin su ırmağı olacaktır." İbn Merdûye'nin bildirdiğine göre Kelbî: "Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennet şöyledir: Orada temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları, süzme bal ırmakları vardır..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: Ebû Sâlih'in İbn Abbâs'tan bana bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "İsrâ (Miraç) gecesinde bir melek beni alıp götürdü. Şarap ırmağının yanına geldiğimiz zaman ırmağın başında îbrâhim'i (aleyhisselam) gördüm. Yanımdaki meleğe: «Bu hangi ırmaktır?» diye sorduğumda: «Dicle ırmağı» karşılığını verdi. «O zaman bu su!» dediğimde, melek: «Dünyadayken Yüce Allah bundan dilediğine su içirir. Ancak âhirette bu ırmak Cennettekiler için şarap ırmağı olur» karşılığını verdi. Sonra yolumuza devam ettik. Suyu tertemiz olan bir ırmağın yanına geldik. Yanımdaki meleğe: «Bu hangi ırmaktır?» diye sorduğumda, melek: «Ceyhun ırmağıdır. Tertemiz bir suyu vardır. Dünyadayken Yüce Allah bundan dilediğine su içirir. Âhirette de aynı şekilde tertemiz su olarak içilecektir» dedi. Sonra yolumuza devam edip kıble tarafında bulunan süt ırmağının yanına geldik. Ona: «Bu hangi ırmaktır?» diye sorduğumda, melek: «Bu, Fırat ırmağıdır» karşılığını verdi. «O zaman bu su!» dediğimde, melek: «Dünyadayken Yüce Allah bundan dilediğine su içirir. Ancak âhirette, Yüce Allah'ın kendilerinden razı olduğu müminlerin çocukları ve babaları için süt ırmağı olur» karşılığını verdi. Sonra yolumuza devam ettik ve Medine'nin yan tarafından çıkan ırmağın yanına geldik. Yanımdaki meleğe: «Bu hangi ırmaktır?» diye sorduğumda, melek: «Bu Mısır ırmağıdır» karşılığını verdi. «O zaman bu su!» dediğimde, melek: «Dünyadayken Yüce Allah bundan dilediğine su içirir. Ancak âhirette bu ırmak Cennettekiler için bal ırmağı olur» karşılığını verdi." Kelbî der ki: Sonrasında Yüce Allah: "...Onlara orada her türlü ürün ve Rablerinden mağfiret vardır..." buyurur. Yani müminler için Cennette her türlü meyve ve günahlarının bağışlanması vardır. İbn Ebî Şeybe, Buhârî, Müslim, Tirmizî ve Nesâî, Ebû Vâil'den bildirir: Nahîk b. Sinân adında bir adam İbn Mes'ûd'un yanma geldi ve: "Ey Ebû Abdirrahman! "...Orada temiz su ırmakları..." âyetini nasıl okuyorsun? (.....) şeklinde (.....) harfiyle mi, yoksa (.....) şeklinde (.....) harfiyle mi?" diye sordu. İbn Mes'ûd: "Bunlar dışında Kur'ân'm kalan kısmını okuyup anladın mı ki!" karşılığını verdi. Adam: "Bir rekatta Mufassal sûrelerin tümünü okuyorum" deyince, İbn Mes'ûd şu karşılığı verdi: "Şiir okur gibi geveleyerek ve hızlıca mı? Bazıları Kur'ân'ı okur, ama okudukları boğazlarından aşağıya inmez. Oysa Kur'ân kalbe düştüğü zaman orada yerleşir ve faydası dokunur. Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) namazlarında (bir rekatta ikili olarak) okuduğu Nezâir denilen (mânâ olarak birbirine benzeyen) sûreleri bilirim." İbn Cerîr, Sa'd b. Tarîf'ten bildirir: Ebû İshâk'a: "...Orada temiz su ırmakları..." âyetini sorduğumda şöyle dedi: "Ben de bunu Hâris'e sordum. Bana bunun en üstün Cennet şarabı (tesnîm) olduğunu söyledi. Bana ulaşana göre böylesi bir içeceğe elle dokunulmaz. Kişi bundan içmek istediği zaman şu şekilde gelerek ağzına kadar girer." |
﴾ 15 ﴿