20"Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona «İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir» denir" İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir..." âyetini açıklarken: "Ölüm sarhoşluğundan kasıt ölüm anındaki can çekişmedir" demiştir. İbn Ebî Şeybe, Buhârî, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce, Hz. Âişe'den bildirir: Vefatı sırasında Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) yanında içi su dolu bir kabı vardı. Bu kabın içine elini daldırıp yüzünü siliyor ve: "Allah'tan başka ilah yoktur. Ölümün de sarhoşluğu vardır" diyordu. Hâkim'in bildirdiğine göre Kâsım b. Muhammed: "Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir..." âyetini okudu ve şöyle dedi: Müminlerin annesinin bana bildirdiğine göre Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) vefatı anında yanında içi su dolu bir kap vardı. Arada bir elini bu kabın içine daldırıp yüzünü siliyor ve: "Allahım! Ölümün sarhoşluğuna karşı bana yardımcı ol" diyordu. İbn Sa'd, Urve'den bildirir: Velîd b. el-Velîd öldüğü zaman Ümmü Seleme ağlayarak: "Ey göz! Velîd b. Velîd b. el-Muğîre 'ye ağla Ebu'l-Velîd Velîd b. Velîd kabilenin delikanlısıydı" demeye başladı. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) onu duyunca şöyle buyurdu: "Ey Ümmü Seleme! Böyle deme! Bunun yerine: «Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona «İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir» denir» de." Ebû Ubeyd Fadâil'de ve İbnu'l-Münzir, Hz. Âişe'den bildirir: Ebû Bekr'in vefat anı geldiğinde: "Onunla yağmur istenecek kadar ak bir yüzü vardı O yetimlerin ve dul kadmlarm sığmağıydı" demeye başladım. Ebû Bekr bunu duyunca şöyle dedi: "Bunun yerine: "(=Ölüm anında hak olan sarhoşluk gelir de ona «İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir» denir)" de." İbn Ebî Şeybe ve Ahmed'in Zühd'de bildirdiğine göre İbn Ebî Müleyke: "Medine'den Mekke'ye ve Mekke'den Medine'ye yolculuğu sırasında İbn Abbâs'a yoldaş oldum. Yolculuk sırasında konakladığı zamanlarda gece yarısı kalkıp ibadet ederdi" demiştir. İbn Ebî Müleyke'ye: "İbn Abbâs'ın kıraati nasıldı?" diye sorulunca da şu karşılığı verdi: "Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona 'İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir' denir" âyetini okuduğu zaman ağır ağır ve iç çeker gibi okurdu." Ahmed ve İbn Cerîr, Zübeyr b. el-Avvâm'ın azatlısı Abdullah el-Behî'den bildirir: Ebû Bekr'in vefat anı geldiğinde Hz. Âişe: "Kişiyi azarlayıp uyarmanın ne faydası olur Ölüm hırıltısı gelip de göğüs daraldığı zaman" şeklinde bir şiir okudu. Bunun üzerine Ebû Bekr şöyle dedi: "Kızım böyle deme. Onun yerine: "Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona «İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir» denir" de." Taberânî'nin Semure'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Ölümden kaçmaya çalışan kişi, toprağa olan borcundan kaçan tilki gibidir. Tilki koşmaktan yorulup deliğine girince toprak ona: «Tilki! Borcunu öde!» der. Tilki tekrar deliğinden çıkar ve koşarak kaçmaya çalışır. Ancak çok geçmeden nefesi kesilip ölür," |
﴾ 20 ﴿