3

"Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı. Onlar bîr mucize görseler yüz çevirirler ve «Süregelen bir sihirdir» derler. Yalanlarlar da kendi heveslerine uyarlar. Ama her işin karar kılacağı bir sonucu vardir."

Abdurrezzâk, Ahmed, Abd b. Humeyd, Müslim, Tirmizî, İbn Cerîr, İbnu'l- Münzir, İbn Merdûye ve Delâil'de Beyhaki, Enes'ten bildirir: Mekke ahalisi Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) bir mucize istedi. Bunun üzerine "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı. Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve «Süregelen bir sihirdir» derler" âyetleri indi. Müşrikler: "Bu geçici bir sihirdir" demekteydi.

Buhârî, Müslim ve İbn Cerîr'in Enes'ten bildirdiğine göre Mekke ahalisi Resûlüllah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) bir mucize İsteyince, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara Ay'ı iki parça olarak gösterdi. Hatta müşrikler Hira dağının Ay'ın iki parçası arasında olduğunu gördüler.

Abd b. Humeyd, Hâkim, İbn Merdûye ve Delâil'de Beyhaki, Mücâhid vasıtasıyla Ebû Ma'mer'den bildirdiğine göre İbn Mes'ûd der ki: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'den çıkmadan önce iki defa Ay'ın iki parçaya yarıldığını gördüm. Bir parçası Ebû Kubays tepesinde, diğer parçası da Suveyd tepesindeydi. Müşrikler: "Muhammed Ayı büyüledi" dediler. Bunun üzerine: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı" âyeti indi. Mücâhid: "Ayın iki parçaya yarılmış olduğunu gördüğünüz gibi şüphesiz ki, Allah kıyametin yaklaştığını da haber verdi" dedi.

Abd b. Humeyd, Buhârî, Müslim, Tirmizî, İbn Cerîr ve İbn Merdûye, Ebû Ma'mer vasıtasıyla İbn Mes'ûd'dan bildirir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında Ay iki parçaya yarıldı. Bir parçası dağın üstündeyken bir parçası da dağın eteğindeydi. İşte o zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Buna şahit olun" buyurdu.

Ahmed, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, Hâkim, İbn Merdûye ve Ebû Nuaym'ın Delâil'de Esved vasıtasıyla bildirdiğine göre Abdullah: "Ay'ın iki parçaya yarıldığını gördüm. Yine dağı Ay'ın iki parçası arasından gördüm" dedi.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Merdûye, Delâil'de Ebû Nuaym ve Delâil'de Beyhaki, Mesrûk vasıtasıyla İbn Mes'ûd'dan bildirir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında Ay ikiye yarıldı. Kureyşliler: "Bu, İbn Ebî Kebşe'nin büyüsüdür. Seferdekiler gelene kadar bekleyin. Çünkü Muhammed bütün insanları büyülemeye güç yetiremez" dediler. Seferdekiler geldiği zaman onlara bu durumu sordular. Onlar da: "Evet, biz de Ay'ın ikiye yarıldığını gördük" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı" âyetini indirdi.

Buhârî, Müslim, İbn Merdûye ve Delâil'de Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında Ay ikiye yarıldı" dedi.

İbn Merdûye ve Delâil'de Ebû Nuaym, Alkame vasıtasıyla İbn Mes'ûd'dan bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Mina'da idik. Ay yarıldı ve iki parça oldu. İki parçadan biri dağın arkasına batmıştı. İşte o zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Buna şahit olun" buyurdu.

Müslim, Tirmizî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, Hâkim, İbn Merdûye, Delâil'de Ebû Nuaym ve Delâil'de Beyhakî'nin Mücâhid vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Ömer: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı" âyetini açıklarken: "Ay'ın ikiye yarılması Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında olan bir olaydır. Ay'ın bir parçası dağın önünde diğer parçası ise arkasındaydı. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Allahım! Şahit ol" dedi.

Ahmed, Abd b. Humeyd, Tirmizî, İbn Cerîr, Hâkim İbn Merdûye, Ebû Nuaym ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Cübeyr b. Mut'im: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı" âyetini açıklarken şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında biz Mekke'de iken Ay ikiye yarıldı. Bir parçası şu dağda bir parçası da şu dağdaydı. Bunun üzerine insanlar: "Muhammed bizi büyüledi" dediler. Aralarından bir kişi: "Muhammed eğer büyücü ise bütün insanları büyüleyemez" dedi.

İbn Cerîr, İbn Merdûye ve Ebû Nuaym'ın Delâil'de bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı" âyetini açıklarken: "Bu hicretten önce olan bir olaydır. Ay yarıldı ve onun iki parça olduğunu gördük" dedi.

Taberânî ve İbn Merdûye, İkrime vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında Ay yarıldı ve müşrikler: "Muhammed Ay'ı büyüledi" dediler. Bunun üzerine: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı. Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve «Süregelen bir sihirdir» derler" âyetleri indi.

Delâil'de Ebû Nuaym'ın Atâ ve Dahhâk vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı"' âyetini açıklarken şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında aralarında Velîd b. el-Muğîre, Ebû Cehl b. Hişâm, Âs b. Vâil, Âs b. Hişâm, Esved b. Abdi Yeğûs, Esved b. Muttalib, Zem'a b. el-Esved ve Nadr b. el-Hâris'in de bulunduğu müşrikler toplanarak Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem): "Eğer doğru söylüyorsan bizim için Ayı ikiye ayır. Bir parçası Ebû Kubays tepesinde bir parçası da Kuaykiân tepesinde olsun" dediler. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Eğer bunu yaparsam iman edecek misiniz?" diye sorunca, müşrikler: "Evet, iman edeceğiz" dediler. O gece Ay'ın on dördüncü gecesiydi. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Rabbinden, müşriklerin kendisinden istediği mucizeyi vermesini istedi. Bunun üzerine Ay'ın yarısı Ebû Kubays tepesinde, diğer yarısı da Kuaykiân tepesinde oldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ey Ebû Seleme b. Abdi'l-Esed, ey Erkam b. Ebi'l-Erkam! Şahid olun" diye çağrıda bulunuyordu.

Ebû Nuaym, Atâ vasıtasıyla İbn Abbâs'tan şöyle bildirir: Mekke ahalisi Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gidip: "Senin Allah'ın elçisi olduğunu ispatlayacak bir mucizen var mıdır?" dediler. Bunun üzerine Cibrîl inerek: "Ey Muhammed! Mekke ahalisine: "Bu gece dışarı çıkarsanız bir mucize göreceksiniz de" dedi. Resûlüllah ta (sallallahü aleyhi ve sellem), Cibrîl'in kendisine söylemiş olduklarını onlara haber verdi. Ay'ın on dördüncü gecesiydi ki müşrikler dışarı çıktılar ve Ay ikiye yarıldı. Bir parçası Safâ'da, bir parçası da Merve'de oldu. Müşrikler Ay'a bakıp gördüklerine inanamadılar ve gözlerini ovuşturarak bir daha baktılar. Yine gördüklerine inanamayarak bir daha gözlerini ovuşturarak baktılar. Sonra da: "Ey Muhammed! Bu mutlaka geçici bir büyüdür" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı" âyetini indirdi.

Ebû Nuaym, Dahhâk vasıtasıyla İbn Abbâs'tan şöyle bildirir: Yahudilerin hahamları Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip: "Sana iman etmemiz için bize bir mucize göster" dediler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Rabbinden, onlara bir mucize göstermesini istedi. Allah da Ay'ı ikiye yardı ve Ay, bir parçası Safâ'da bir parçası da Merve'de olmak üzere iki parça oldu.

Ay'ın bu şekilde görünmesi ikindi ile akşam arasındaki süre kadar devam etti. Sonra Ay batınca, müşrikler: "Bu, geçici bir sihirdir" dediler.

İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Zühd Abdullah b. Ahmed, İbn Cerîr, İbn Merdûye ve Ebû Nuaym, Ebû Abdurrahman es-Sülemî'den bildirir: Huzeyfe b. el-Yemân Medine'de bize bir hutbe verdi ve Allah'a hamdü sena ettikten sonra şöyle dedi: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı"' Bilmiş olun ki kıyamet yaklaştı. Bilmiş olun ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında Ay yarıldı. Bilmiş olun ki dünya ayrılık ilan etmektedir. Bilmiş olun ki bugün hazırlık, yarın yarış günüdür."

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Huzeyfe bu âyeti: (.....) şeklinde okumuştur.

İbnu'l-Münzir, Dahhâk'tan bildirir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hicret etmeden önce Mekke'de iken Ay yarıldı. Müşrikler: "Bu en güçlü büyücülerin bir büyüsüdür. Siz de müşriklerin yaptığı gibi yapın" dediler. Müşrikler Ay tutulduğu zaman leğenlerini birbirine vururlardı. (Ancak Ay yarılınca) Onların benizleri sarardı ve: "Bu büyü yaptı" dediler. Allah'ın: "Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve «Süregelen bir sihirdir» derler" kelâmı da bunu ifade etmektedir.

İbn Merdûye, İbn Abbâs'tan bildirir: Üç şey vardır ki Allah bunların olduğunu Kur'ân'da zikretmiştir. Bunlardan biri: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı" âyetidir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında Ay iki parçaya yarılmış ve insanlar bunu görmüştür. Biri: "O topluluk yakında bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır" âyetidir. Burada da Bedir savaşı kastedilmektedir. Diğeri ise: "Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımızda bir de bakarsın onun içinde ümitsizliğe düşüvereceklerdir" âyetidir.

Firyabî, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı" âyetini: "Müşrikler Ay'ın yarıldığını gördüler ve: «Bu, geçici bir büyüdür» dediler" şeklinde açıkladı.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Ama her işin karar kılacağı bir sonucu vardır" kelâmını açıklarken: "Burada kıyamet günü kastedilmektedir" dedi.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "Ama her işin karar kılacağı bir sonucu vardır" kelâmını açıklarken: "Burada her işin sahibine varacağı kastedilmektedir" dedi.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Katâde: "Ama her işin karar kılacağı bir sonucu vardır" kelâmını açıklarken: "Hayır ahalisine hayrın, şer ahalisine de şerrin karar kılacağı bir sonucu vardır" dedi.

3 ﴿